03 Temmuz 2015 00:51

Fikret Orman simit sat..

Fikret Orman simit sat..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Tayyip Erdoğan’a duacı. “Sayın Cumhurbaşkanımızın hakkını ödememiz lazım. Eğer Tayyip Bey olmasaydı İstanbul’un iki stadı olmazdı. Bu mümkün değildi. Net bir şekilde söylüyorum. Allah ondan razı olsun” buyurmuş. Hani biraz daha konuşsaymış iş, AKP mitinglerinde Erdoğan’a olan aşklarını ilginç fanteziler eşliğinde dile getirenleri bile geride bırakacak denli sıcak(!) bir noktaya gelebilirmiş gibi bir izlenim ediniyor insan...

İyi güzel de, Tayyip Bey’in bu statların yapılmasına ne tür katkılarda, yardımlarda bulunduğunu merak etmemek elde değil.

Kültürel varlıklar ve doğal güzellikler açısından dünyanın en özel kentlerinden birisi olan İstanbul’a stat yapılırken, işin içinde mimarlar, mühendisler, bilim insanları, şehir planlamacıları, koruma kurulları, konunun uzmanları mı olmalı yoksa çıkar ve rant elde etme yolunda gözleri dönmüş siyasetçiler mi?..

Böylesine önemli bir konuda Fikret Orman’ın, doğrudan Dönemin Başbakanını ya da Şimdinin Cumhurbaşkanını muhatap almasının sebebi nedir?.. Herhalde Tayyip Bey’in inşaat, mimari, tarih, kültür, estetik ve spor alanlarındaki engin(!) bilgisinden ve çok değerli tavsiyelerinden nasiplenme peşindeydi!..
Tayyip Erdoğan’ın stat yapım süreçlerinde oynadığı rolü bilmek, bu kentte yaşayan ve gidişata bakarak kentin geleceği hakkında endişelenen bütün insanların hakkıdır.

Fikret Orman, Tayyip Erdoğan’ın kendilerine ne şekilde yardımcı olduğunu derhal açıklamalı. Finansal destek söz konusuysa bunun da miktarı ve kaynağı kamuoyuna duyurulmalı. “Allah Tayyip Bey’den razı olsun” şeklinde şükretmekle bu işin içinden sıyrılmak mümkün olabilir mi?.

“Sayın Cumhurbaşkanımızın hakkını ödememiz lazım” demiş ya, hemen ardından da bunun gereğini yerine getirerek Gezi direnişi sürecindeki yılmaz eylemliliğiyle iktidara korku dolu anlar yaşatan Çarşı hakkında atıp tutmaya başlamış Orman. Tayyip Bey’le, “kıyakçılık” ve “minnet” ilişkisine giriyorsan, karşılığını vereceksin elbette...

Fikret Orman, Çarşı’nın Gezi direnişi sürecinde bulunduğu konumdan rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor. Çarşı’nın yaptığı bazı şeylerin çok masum olmadığını ve yargı sürecinde kulüp olarak Çarşı’nın karşısında ya da yanında durmayacaklarını vurgulamayı da unutmuyor. Bir yandan Çarşı’nın siyasi ortamın içine çekildiğini iddia edip ardından siyasetin kendi işleri olmadığını söylerken, diğer yandan Tayyip Erdoğan’a övgüler düzmesi ise tutarsızlık bir yana, “hak ödeme” gayretinin bir parçası herhalde...

İçtiğimiz suda, soluduğumuz havada, yürüdüğümüz yolda bile siyaset varken ve siyaset bir anlamda her alanı, her kulvarıyla hayatın ta kendisi demekken, Fikret Orman’ın Çarşı’yı siyasi ortama girmekle eleştirmesi gülünç...

Evet Çarşı, Gezi sürecinde ön plandaydı ve siyasi ortamın içindeydi. Doğayı, ağaçları, insanların nefes alma ihtiyacını korumak ve muktedirlerin yağma heveslerini kursaklarında bırakmak adına başlatılan direnişe omuz vererek siyasetin en onurlusunu, en vicdanlısını sergiledi hem de. Bundan da ancak, iktidar ya da Tayyip Erdoğan ile çıkar ilişkisi içinde olanlar rahatsızlık duyabilir... 

Fikret Orman!.. Keşke simit satsaydın ya!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...