01 Temmuz 2015 01:00

Masa düştü düşecek

Masa düştü düşecek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bazen bir şey en iyi göz önünde gizlenir” demiş Beatriz Colomina. Gizlemek ve sansür yakın akraba...
Çocuklarımız göz önünde, okul kitapları hepten göz önünde değil mi! 2013 yılında lise 4. sınıf kitaplarında Edip Cansever’in “Masa Da Masaymış Ha” şiirinin sansürlendiğinin haberini okullar açıldıktan epeyce sonra, bir şubat günü okuyabilmiştik. AKP Hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı “Bir bira içmek istiyordu kaç gündür/Masaya biranın dökülüşünü koydu” dizelerini sansürleyerek yerine “…”  koymuştu. Bilirsiniz, argoda “...” aynı zamanda okkalı bir küfürdür.
Son “dev saray masası” macerasından sonra şairimizin yolu yeniden kesişti AKP/RTE ile. Şiir hepten mi sansürlenir, ne dersiniz!...
Malumumuz “cumhurun başkanı” elinde kutsal kitap, söyleminde “kin ve nefret” bir seçim sathından yeni çıkmıştı ki ramazan ve oruç geldi. “Orucu sadece yemek mi bozar? Ya söylediklerimiz?” sorusunu meraklısına bırakarak ben sizler için “Masada yemek yemek günah mı?” arama cümlesini Google’da araştırdım. Kaç başlık çıktı derseniz? Tam 4 milyon 800 bin... Misal, çokça “dini sohbet” sayfasında “Masada yemek yemek mekruh, şatafatlı yemek yemek günah” diyor.
Edip Cansever’in biralı dizelerinin “günah, gençlere kötü örnek” bahsiyle sansürlenmesinden sonra “cumhurun 1001 odalı sarayında” şatafatlı ve bir o kadar rekor büyüklüğünde masanın “günahkarlık” boyutunu Google’a yüklenen o 4 milyon 800 bin başlığa bırakalım en iyisi.
Bir tarafta sarayda dev masalarda iftar ziyafeti, beri yanda Gezi günlerinden bu yana Antikapitalist Müslümanlarınca düzenlenen sokaklarda devasa yeryüzü sofraları... Bir hekim olarak ben ikincisini öneririm. Bilirsiniz, sağlık aynı zamanda sosyal ve siyasal iyilik halidir.
Murathan Mungan “Hatırladıklarımızla değil asıl hatırlamadıklarımızla başa çıkmakta zorlanırız” diyordu Şairin Romanı’nda. Masa denince şairlerden Edip Cansever, şiirlerinden “Masa Da Masaymış Ha” ve sansürlü dizelerden biralı olanlar geliyor aklımıza. Öyleyse “başa çıkabilmek” adına şirin tümünü okumaya ne dersiniz? Öyleyse hoş geldin Edip Cansever...

MASA DA MASAYMIŞ HA”
Adam yaşama sevinci içinde  
Masaya anahtarlarını koydu  
Bakır kaseye çiçekleri koydu  
Sütünü yumurtasını koydu  
Pencereden gelen ışığı koydu  
Bisiklet sesini çıkrık sesini  
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu  
Adam masaya  
Aklında olup bitenleri koydu  
Ne yapmak istiyordu hayatta   
İşte onu koydu  
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu  
Adam masaya onları da koydu  
Üç kere üç dokuz ederdi  
Adam koydu masaya dokuzu  
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında  
Uzandı masaya sonsuzu koydu  
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür  
Masaya biranın dökülüşünü koydu  
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu  
Tokluğunu açlığını koydu.  

Masa da masaymış ha  
Bana mısın demedi bu kadar yüke  
Bir iki sallandı durdu  
Adam ha babam koyuyordu.

Dün şiirin masasından birayı kaldıranlar yerine ne mi koyuyorlar peki?  İŞİD / DAİŞ mi, yoksa işgal ve savaş mı?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa