24 Haziran 2015 00:58

Kim daha tehlikeli!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Aydın Çubukçu

Tüm yazıları

IŞİD değil, PYD daha büyük tehlikedir diyen aklı fazla küçümsemeyelim. Bir bildiği var ve baktığı pencereden görünen manzara budur. Hangi ölçülerle kıyaslıyor ve bundan nasıl bir sonuç elde etmeyi umuyor, ona bakmak gerekir.

Hükümetin, teorik patenti Davutoğlu’ya, pratik sonuçları Erdoğan’a ait olan Ortadoğu politikası, ilk kez, Kobanê’nin ortaya çıkmasıyla umut kesilmesi gereken bir noktaya geldi. Bütün uluslararası kırılmalara rağmen, provokasyonlarla, bölgedeki İslamcı terör örgütlerinin silahlı gücüyle hâlâ yürütülebileceği düşünülen Suriye politikası, burada sert ve oldukça karmaşık bir malzemeyle inşa edilmiş Kürt duvarına çarptı.

Kürt duvarı, yalnızca Suriye ile Türkiye arasında, savaşı içermeyen çözüm yollarının mümkün olduğunu göstermekle kalmadı, aynı zamanda bölgenin tümünün ancak ve yalnızca barışçıl siyasal yollardan yürütülecek çözüm arayışlarıyla normal koşullara dönebileceğini de en azından gündeme soktu.
Oysa, bir yandan büyük savaş sanayi yatırımlarıyla ve bunu yandaşları için arpalık olarak kullanmasıyla, bir yandan bölgede “lider ülke” olarak boy göstermenin savaş yoluyla mümkün olduğuna inanmasıyla, iç politikayı ve ekonomiyi askerileştirerek diktatörlüğünü sağlama bağlama politikasını benimsemiş olmasıyla iktidar, barışa ve diplomatik yollara kendisini kapatmıştır. Bu köşede bir çok kere değinildiği gibi, gerek iktisadi dayanakları gerekse iç ve dış politikası gereği, bu iktidarın savaşa ihtiyacı vardır. Mevcut durum, bu kirli ve kanlı silahın kullanılmasına şimdilik cevaz vermiyor. PYD duvarı, bu tehlikeyi önlemiştir.

Öyleyse PYD, içeride ve dışarıda bu politikanın kasasından beslenen medyasını da, sanayicisini de, nakliyatçısını da, müteahhidini de sıkıntıya sokmuştur.

Oysa İŞİD, bütün bu sülüklerin emdiği damarlara kan taşıyan bir güçtü.

Bu pencereden bakınca, gazetenizin manşetine kapkara harflerle yazarsınız: PYD, IŞİD’den Daha Tehlikeli!

YAZARIN DİĞER YAZILARI