26 Mayıs 2015 00:24

‘AKP düzeni’nin çöküş alametleri

‘AKP düzeni’nin çöküş alametleri

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Devletin, hazinesi kendisine emanet edilen Maliye Bakanı, “Devlet büyüklerinin bindikleri arabaların yıllık masrafı 3.3 milyar liradır bu da ‘çerez parası’ bile değildir” diyor.
Bakan bu sözleri, Cumhurbaşkanının, Diyanet İşleri Başkanının altına “zırhlı Mercedes” çekmesinden sonra söylüyor.
O Maliye Bakanı ki; bu ülkede bin lira bile olmayan asgari ücreti ve emekli maaşlarını “fazla” bulan, “emekliye iki maaş ikramiye” verilmesinin, ekonomiyi çökerteceğini söyleyen zattır.
Bakan böyle savunsa da Diyanet İşleri Başkanının “milyonluk Mercedes”le imtihanı sürüyor. Birinci Mercedes’ini daha iki hafta önce, “ibreti alem” için, “mezar olarak görüyorum. Mezara girmem. Yazılanları görünce derhal arabadan inip eve yürüyerek gittim!”  diyerek iade eden Diyanet İşleri Başkanına bu sefer Cumhurbaşkanı, Mercedes’in “zırhlısını” hediye etti.
Burada kişisel olarak Diyanet İşleri Başkanı açısından soru şudur: Hayatı boyunca herhalde binlerce kez cemaate, kanaatkar olunmasını öğütleyen, “İslam’da israf haramdır ey cemaat-i Müslimin!” diyen Diyanet İşleri Başkanı, herhangi bir araçla da ihtiyacını karşılayabileceği halde, böyle milyonlarca liralık arabalara binmesinden sonra da cemaatin gözünün içine bakarak bunları söyleyebilecek midir?
Mercedes tartışması, Diyanet İşleri Başkanlığının manevi kişiliği, lüks yaşamın sembolü milyonluk Mercedes, Cumhurbaşkanının “kamuoyu tepkisine inat” “Mercedes’in zırhlısı”nı Diyanete vermesi ile birleşince “Mercedes eleştirisi”,  “AKP’nin yolsuzluk, rüşvet, lüks yaşam, yalan, keyfi yönetim, adaletsiz… düzeninin” eleştirisine dönüşmüştür.
Çünkü; çöken her sistem, sosyal yaşamda hırsızlığın rüşvetin, şaşaalı yaşamın, ahlaki yozlaşmanın, keyfi yönetimin, adaletsizliğin,…  başını alıp gitmesiyle kendisini göstermiştir. Kutsal kitaplardaki “Nuh Tufanı”, “Lut’un gazabı” ile çöken düzenler ya da tarih çağları içinde ebedi sanılan Roma, Osmanlı imparatorluklarının ya da pek çok sonsuza kadar yaşayacağı sanılan krallıkların, sultanlıkların, diktatörlüklerin çöküşüne doğru hep aynı “hastalıklar” baş göstermiştir: Rüşvet, yolsuzluk, debdebeli bir yaşam, hırsızın, yolsuzun uğursuzun ödüllendirilmesi, yöneticilerin kibri, keyfi yönetim, helalle haramın yer değiştirmesi, ülkeyi yönetenlerin halkın duygu ve ihtiyaçlarını görmezden gelmelerinin başlıca yönetim tutumu olması...dır
AKP’nin 13 yıllık iktidarı boyunca kurduğu düzen; yolsuzluk, rüşvet, keyfi yönetim, ülkenin yer altı ve yer üstü servetlerinin bir avuç haramzade tarafından yağmalanması, keyfiyetin, adaletsiz yargının, kibrin, debdebenin, saray-sultan yaşamının egemen olduğu bir düzene dönüşmüştür. Bütün bu rezilliklerin üstü de bu kadar kabaca, “din-inanç-Kur’an”ın istismarıyla örtülmek istenmesiyle de “AKP düzeni” bütün haşmetiyle gözler önüne serilmiştir.
Onun içindir ki; Diyanetle AKP düzeninin böylesi iç içe geçmesi, 13 yıllık AKP düzeninin; “Diyanet İşleri, Mercedes, Cumhurbaşkanı, Devlet Hazinesinin yağması” kümesinin AKP düzenin kesişim kümesine karşılık gelmesi Diyanet İşleri etrafındaki eleştiriyi bir AKP düzeninin eleştirisine dönüştürmektedir.
Erdoğan ve Davutoğlu bu eleştiriyi “din düşmanlığı”, kalkanı ile savuşturmaya kalksa da artık bu demagoji eskisi kadar inandırıcı olamamaktadır. Dahası bu tartışmalar içinde Diyanetin gerçekte dinin, İslam’ın bir gereği değil, egemenlerin toplumun yoksul sınıflarına boyun eğdirmesinin ihtiyacından dolayı kurulup korunduğu artık herkes tarafından daha anlaşılır hale gelmektedir.
Kısacası bugün tartışılan “din” değil, siyasi iktidarın dini siyasetin aleti olarak kullanmasıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı da siyasal düzenin bir kurumu olarak kurulup sürdürülmesinin kurumu olduğu için bu gün seçim öncesinin eleştirilerinin hedefidir. Dahası; 1- Bugün artık Diyanet İşleri Başkanlığının laisizmle taban tabana zıt, devletin dini kullanmasının merkezi olması, 2- AKP Diyaneti siyasette bütün önceki hükümetlerden çok daha fazla kullandığı için siyasi tartışmaların merkezine gelmiştir.
Bunu pratikteki sorumlusu da Cumhurbaşkanı ve AKP’dir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...