07 Mayıs 2015 01:00

CHP ve Suriyeliler söylemi

CHP ve Suriyeliler söylemi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

CHP seçim propagandasında, Suriyeli sığınmacılar konusunda neredeyse ayrımcı bir dil kullanıyor. Söz gelimi, AKP’yi eleştirme adına, Suriyelilere hükümetçe yapılan yardımlar konusunda Suriyelilere yapılan yardımların vatandaşlara yapılmadığını söylüyor.
Yabancı düşmanlığını körükleyen söylemler genellikle muhafazakar kesimlerden, sağcılardan ve ırkçı/faşist gruplardan gelir.
Suriyeli sığınmacı ve mültecilerin sahip olduğu haklar, ne komşuluk hukukundan, ne ortak dini hukuktan ne de kültürel ya da siyasi yakınlıktan kaynaklı haklardır. Onların sahip oldukları haklar insan haklarıdır ve insan hakları hukukundan kaynaklıdır. Burada ne CHP’nin ne de AKP’nin geleneksel misafirlik anlayışlarından kaynaklı bulunuyorlar. Türkiye’de bulunmalarının nedeni bahşedilmiş nedenler değil, uluslararası insan hakları hukukundan kaynaklı nedenlerdir.
İlki, 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 14. maddesinde yazar:
- Herkesin zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı vardır.
İkincisi, 1951 tarihli BM Sığınanların Statüsüne İlişkin Sözleşme’dir. Ayrımcılık yasağı 3. maddede düzenlenir:
- Sözleşmeci devletler, bu Sözleşme hükümlerini, ırk, din ya da ülke ayrımı gözetmeksizin uygular.
Sözleşme’ye göre, sığınmacıların, evliliklerine ilişkin saygı görme (m. 12), taşınır ve taşınmazlara sahip olma (m.13), sanatsal hakları ve ticari mülkiyete dair hakları (m.14), dernek, sendika kurma (m.15), mahkemeye başvurma (m.16), ücretli işlerde çalışma (m.17), kendi işini kurma (m.18), serbest mesleğinin icra etme (m.19), öğretim (m.22), sosyal yardımlardan yararlanma (m.23) hakları var. Sözleşme’de sığınmış insanları sınır dışı etme yasağı (m.32) var.
Vatandaş ya da değil her insanın insan hakları var ve siyasetçisi, partisi ya da kamu görevlisi bu haklara saygı göstermek zorunda.
Ülkeye sığınmış Suriyelilere karşı vatandaşlarını kışkırtmaktan uzak durmak, ayrımcı/aşağılayıcı bir dil kullanmamak zorunda.
Üstelik, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (11 Nisan 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı, esas hükümleri 11.04.2014 tarihinde  yürürlüğe girdi) hükümleri de, 4. maddesinde “geri gönderme yasağı”nı, 61, 62 ve 63. maddelerde de mültecileri, şartlı mültecileri tanımlıyor. Geri gönderme yasağı, Kanun’un 4. maddesinde şöyle düzenlenmiş:
- Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.
CHP’den şu beklenirdi: 1951 tarihli Sözleşme’ye konulan Avrupa ülkeleri dışından gelenlerin mülteci olarak kabul edilmeyeceği şeklindeki çekinceyi kaldırma taahhüdü. İkinci olarak 6458 sayılı Kanun’un 61. maddesindeki mülteci tanımını değiştirme ve hangi coğrafyadan olursa olsun zulüm altında Türkiye’ye sığınanlara, şartları oluştuğunda mülteci statüsü tanıma taahhüdü.
İki milyon Suriyeliyi geri gönderme taahhüdü ve onları tehdit yerine Suriyelilere insan onuruna uygun koşulları sağlama taahhüdü.
6458 sayılı Kanun’un eksiklerini giderme ve uygulamada bütün sığınmacı ve mültecilerin durum ve koşullarını iyileştirme, sivil toplumla iş birliği, şeffaflaşma; düzensiz göçmenlerin denizlerde boğulmaları sonucunu doğuran yasakları ve uygulamaları kaldırma, insan kaçakçılığını daha etkili yöntemlerle önleme taahhüdü... Dünyada ve bölgede barış için daha etkili çalışma ve iş birliği; sığınmacı ve mültecilerin haklarına saygı taahhüdü...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...