28 Nisan 2015 01:00

Gerçek dost hatanı da söyler

Gerçek dost hatanı da söyler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Selanik. Türk ve Alman devletleri arasındaki dostluk 19. yüzyılın son çeyreğine kadar uzanır. Buna Nazi Almanyası da dahildir. TC 2. Dünya Savaşına katılmadı ama, Nazi Almanyası ile tam Sovyetlere saldırmadan önce bir Saldırmazlık ve Dostluk Antlaşması imzalamayı da ihmal etmedi. Gerçi böylesi bir pakt Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği arasında da vardı ama bir işe yaramadı. Savaşın bedeli Sovyetler Birliğine 20 milyon küsur can oldu. Ve Holokost’un en vahşi ve en kalabalık sahneleri Baltık Cumhuriyetleri ve Ukrayna’da yaşandı. Savaş boyunca “tarafsız” kalan Türkiye, İsveç ve İsviçre ile birlikte, Nazi Almanyası ile iyi bir ticaret sürdürdü. Savaş bittiğinde, Merkez Bankamız, altınla dolup taşmıştı. 1960’ların başında “Alman mucizesi” gerçekleşirken, Almanya’nın kitlesel “misafir işçi” aldığı ülkeler arasında Türkiye de vardı.
Almanya, Ermeni Soykırımın 100. yılında, Ermeni soykırımını tanıyarak, Türkiye’nin gerçek dostu olduğunu kanıtladı bence. Dostluk bazen, “dostunun” yanlışını söylemektir.
Almanya işte tam da bunu yaptı. Obama’nın hatasını tekrarlamadı. ABD, “stratejik müttefiki” TC’yi kızdırmak istemiyor, “dost” olduğu için.
Tam da, 1. Dünya Savaşı sırasında Alman Başbakanı Hollweg, Obama’nın davranışını  tekrarlamıştı, önüne Alman temsilciliklerinden gelen korkunç “Völkermord” raporları konulduğunda. “Türkiye müttefikimiz, onu kızdırmamız” gerekir demişti. (Bk. Alman Belgelerinde Ermeni Soykırımı, Derl. Wolfgang Gust, Belge yayınları, 2011).
Ermeni soykırımının 100. yılında Alman devlet başkanı, soykırımı tanımanın da ötesinde, Almanya’nın bundaki rolünden dolayı da özür dilemeyi ihmal etmedi.
Berlin Katedrali’nde 1915 yılında öldürülen Ermenilerin anısına düzenlenen ayine katılan Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck “Ermenilerin kaderi, 20’nci yüzyılın korkunç izlerini taşıdığı kitlesel kıyım, etnik temizlik, tehcir ve soykırımlar tarihine örnek teşkil etmektedir” dedi.
Gauck, “Bu bağlamda Almanya’nın da Ermenilere uygulanan soykırımda sorumluluğu -hatta yeri geldiğinde suçu- olup olmadığının araştırılması bizim için zorlu ama kaçınılmaz bir sorumluluktur” açıklamasını da yaptı.
“Kimsenin gerçeklerden korkmasına gerek yok. Bizi birbirimizden ayırmış olan ve ayıran şeyleri ancak birlikte aşabiliriz” ifadelerini kullandı.
Gauck bence Obama’nın kalesine bir gol attı, etik açıdan. Devlet çıkarını, gerçeğin önüne koymadı.
Partner, “insanlığa karşı işlenmiş bir suç” u itiraf ettikten sonra, bence “fail”in bundan sonra itiraftan kaçınması çok daha zor olacak.
Ve bu daha çok da, TC’de yaşayan tüm halkların, tüm inanç gruplarının çıkarına değil hayrına olacak.
Balkan Savaşları ile başlayan ve 1. Dünya Savaşı ile devam eden “katastrof” bütün Balkan, Kafkas, Anadolu ve Mezapotamya halklarını oradan oraya savurdu.
Ama en ağır bedeli Anadolu halkları ödedi. Tarihsel Ermenistan, Pontos ve Asurya haritadan silindi.
Bir zamanlar Balkanların denizlere açılan kapısı olan, geçmişin en kozmopolit kentlerinden biri olan,
1908 Devriminin meşalesini tutuşturan Selanik kentinde, buralara savrulan Ermeni ve Pontos toplumu ile birlikte, 1915’in ortak acısını paylaşıyoruz.
Onlar gerçek vatansever, hala yitirdikleri yurtlarını özlüyorlar.
Bizim Lozan mübadillerinin yurtlarını özlemeleri gibi.
O halde, “bir daha asla” demekten başka ne yapabiliriz?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...