27 Nisan 2015 01:00

Taleplerimizi haykırmak için 1 Mayıs'a!

Taleplerimizi haykırmak için 1 Mayıs'a!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

2015 1 Mayıs’ına sadece dört gün kaldı.

Ve Türkiye işçi sınıfı bu 1 Mayıs’a, öncelikle;

* Taşeronlaştırmaya, kölece çalışma koşullarına, sendikasızlaştırmaya karşı mücadelenin yaygınlaştırılması ve daha ileri mevzilere taşınması; işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması taleplerini yükseltmek,

* Toplusözleşmenin toplusözleşme olmaktan çıkarılmış olmasına, yasal grevlerin yasaklanmasına, çalışma koşulları her geçen gün ağırlaştırılırken gerçek ücretlerin hızla aşağıya çekilmesine, işsizliğin yoksulluğun kader gibi dayatılmasına karşı tepkisini birleştirip ortaklaştırmak,

* MESS-Türk Metal yapımı ihanet sözleşmesini yırtmak için en büyük metal fabrikalarında işçilerin patronlara ve patron uşağı sendikacılara karşı yeni bir mücadeleye hazırlandığı, Yüksek Hakem Kurulu’nu da baskılayan bir döneme girildiğini göstermek,

* İki buçuk milyon kamu emekçisinin TİS görüşmelerinde hangi talepleri savunacağının belirlenmesi ve bu taleplerin 1 Mayıs alanlarından yükseltilmesi amacıyla sokakları, caddeleri ve alanları doldurmak için hazırlanıyor.

SEÇİM BARAJINI YIKMAK İÇİN BİRLEŞMEK

Öte yandan 2015 1 Mayıs’ı Türkiye’nin en kritik seçimine doğru gidilirken; ülkeyi tek adam diktatörlüğüne doğru sürükleyen AKP Hükümetinin, Cumhurbaşkanının keyfiliğine, yasa ve hak hukuk tanımazlığına dur demek için; egemenlerin iktidarlarının kalkanı olan seçim barajını yıkmak için 1 Mayıs değerleri ile işçi sınıfının ve emekçilerin acil taleplerini seçimle bağlantılı ele alan bir mücadeleye önemli imkanlar sunmaktadır.

HER YER 1 MAYIS ALANI ŞİARIYLA

Türk-İş ve bağlı sendikaların, Hak-İş ve Memur-Sen’in üst yönetimlerinin “işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele” değerlerinin öne çıkmasından korkan sendikacılık anlayışlarının yansıması olan 1 Mayıs’ı yığınlardan kaçırma çabalarına karşın işçiler ve emekçiler, 1 Mayıs’ı, “Her yer 1 Mayıs alanı” şiarıyla kutlamak için hazırlanmaktadır. Sendikal bürokrasinin bölme çabalarına, kimi siyasi çevrelerin “kendi ilkelerini” dayatma gayretlerine karşın 1 Mayıs’ın bu yıl da anlam ve önemine uygun bir biçimde yaygın kutlanacağını söyleyebiliriz.

İSTANBUL’DA 1 MAYIS’I TAKSİM’DE KUTLAMANIN ŞARTI?

Gelişmeleri yakından izleyen Evrensel okurları burada “Ya İstanbul’da?” diye soracaklardır!

Evet, İstanbul’da Valilik (arkasında hükümetin olduğu kuşkusuz) Taksim yasağını sürdürme kararlılığında görünmektedir. 1 Mayıs Tertip Komitesi de önceki gün yaptığı, “Tüm haklılığımıza, meşruluğumuza, ulusal ve uluslararası mahkeme kararlarına rağmen, 1 Mayıs meydanımız bir kez daha yasaklanmak isteniyor. Geçtiğimiz yıllarda, 2013 ve 2014’te 1 Mayıs ile ilgili AİHM kararlarına uymayanlar, şimdi de iç hukukta alınan mahkeme kararlarını yok sayıyor. Hükümet kendi yaptığı 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na uymuyor. 1 Mayıs ile ilgili açılan her davada kaybediyorlar. Her mahkemede iddiaları çürüyor. Ama ülkeyi yönetenler suç işlemeye devam ediyor” açıklaması ile Taksim ısrarını ortaya koymuştur.

Gazetemizin ve bu köşenin okuyucuları bilmektedir ki, daha 1 ay önceden, İstanbul 1 Mayıs'ı için "iki seçeneğin” olduğunu, bunlardan birincisinin "1 Mayıs'ı Taksim’de kutlamak”, diğerinin de başka bir alanda kutlamak için hazırlık yapmak olduğunu belirtmiştik. Dahası “Taksim’e çıkma”nın maddi koşulları olan işyerlerinden ve emekçi semtlerinden Taksim’e yönelecek yığınların, bunu gerçekleştirmek için harekete geçmesini sağlayan bir örgütlenme olmadan, Taksim’e sadece çağrı yapan bir tutumun bir seçenek olmadığına da dikkat çekilmişti!

Çünkü; böyle olmazsa aslında işçilerin, emekçilerin 1 Mayıs’ı kutlamamış olacağı, bunun da en çok hükümetin ve 1 Mayıs değerlerine düşman öteki güç odaklarının (sendika bürokrasisinin ve gericilerin) işine geleceği apaçıktı.

1 MAYIS İSTANBUL’DA NASIL KUTLANABİLİR?

1 Mayıs’a dört gün var ama işçileri, halkı Taksim’de olmaya çağıran sendika ve emek örgütlerinin, işyerlerinden ve emekçi semtlerinden emekçilerin (hatta üyelerinin) Taksim’e varmalarını sağlayacak bir hazırlığın yapıldığını gösteren bir belirti yok.

1 Mayıs Tertip Komitesi, Taksim çağrısını yinelerken en başlıca gerekçe olarak “ulusal ve uluslararası mahkeme (AİHM) kararlarını” haklılıklarının gerekçesi olarak göstermektedir. Eğer Taksim’e çıkacak olan bu mahkemelerin heyetleri olsaydı mesele yoktu! Ama Taksim’e çağrılanlar binlerce, yüz binlerce emekçi olduğuna göre, o zaman tertip komitesi elbette bu yığınların disiplin içinde ve gerçek anlamda kol kola girerek Taksim’e çıkma sorumluluğunu üstlenerek bu çağrısını yapmak zorundadır. Bu yüzden de “Biz çağrı yaptık, Taksim’e çıkacak sendikacılar, çeşitli örgüt ve çevreler de nasıl çıkacaklarına karar versinler!” demek doğru olmaz. Çünkü on binleri, yüz binleri Taksim’e çağırma sorumluluğunu alanlar, bunun hangi yollardan ve ne kadar mümkün olacağını, çağrının Patagonya’da değil Türkiye’de yapıldığını, emek mücadelesinin, demokrasi mücadelesinin mevcut durum ve ihtiyaçlarına ne kadar uygun olduğunu da dikkate almak zorundadırlar.

Bu yüzden de 1 Mayıs Tertip Komitesi’nin önceki günkü çağrısı, valiliğin, hükümetin niyetinin teşhir edilmesi bakımından anlaşılırdır ama 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanabilmesine ne kadar hizmet ettiği, edeceği çok tartışmalıdır.

HER ŞEYE RAĞMEN YEREL GÜÇLERİN SORUMLULUĞU: HER YER TAKSİM, HER YER 1 MAYIS ALANI!

İşyeri çevresinden ve emekçi semtlerinden hareketle Taksim’e yönelecek yığınların 1 Mayıs'ı kutlayabilmeleri, mücadeleci yerel sendika yöneticilerine, yerel çalışma içinde yer alan ileri işçilere, emekten yana çevrelere kalmış görünmektedir!

Taksim’e çıkmak da, 1 Mayıs’ı anlamlı bir biçimde kutlayabilmek de onların, tüm İstanbul’u Taksim alanı yapma tutumuyla 1 Mayıs’ı kutlamada ısrar etmeleri, Taksim’e çıkışın önünün kesildiği her yeri 1 Mayıs alanına çeviren bir mücadele hattı izlemelerine bağlı hale gelmiştir.

İnsanca yaşama ve insanca çalışma koşulları için taleplerimizi haykırmak üzere 1 Mayıs alanlarına!

Tüm İstanbul’u Taksim, tüm İstanbul’u 1 Mayıs alanı yapma şiarıyla İstanbul’da 1 Mayıs’ı kutlamaya!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...