25 Nisan 2015 01:00

AK Parti, CHP, HDP ve işçi hakları

AK Parti, CHP, HDP ve işçi hakları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Çok partili siyasal yaşamın başladığı 1945 yılında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) iktidar, Demokrat Parti (DP) muhalefettir.  İktidardaki CHP, grev yasaklarının kalkması tartışmalarında grev hakkını bozgunculuk olarak tanımlamış, muhalefette yer alan DP ise grevsiz sendikanın sendika olmayacağını savunmuştur. DP iktidara gelince grev hakkını unutup, zamansız ve erken bulduğunu belirtmiş, grev hakkını savunmak bu sefer muhalefet olan CHP’ye düşer.*
1963 yılında CHP iktidardır ve bir yandan grev hakkını tanırken bir yandan da CHP Milletvekili ve Meclis Komisyonu Başkanı Coşkun Kırca’nın “Anarşik grevler silsilesiyle karşılaşırız”** sözleriyle grev hakkını sınırlamak ister, muhalefette yer alan Adalet Partisi (AP) ise uluslararası sözleşmelere aykırı olur diyerek grev hakkının sınırlandırılmasına karşı çıkar, çünkü AP muhalefettedir.
AP iktidar olunca, iş kolu barajları getirip Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunu (DİSK) sendikal alandan dışlamaya çalışır. CHP sadece Senato’da bu tasarıya karşı çıkar ve TBMM’de, iktidardaki AP’ye destek verir.
Bu kural neredeyse değişmeden bugüne geldi.
MHP hariç diğer siyasi partiler 2015 seçim bildirilerini açıkladılar.
AK Parti’nin 7 Haziran 2015 seçimlerine ilişkin seçim bildirgesinde sendikal ve grev hakkına ilişkin tek bir satır yok. Bir tek yerde dahi işçi, sendika, grev kelimeleri yer almamış.

SENDİKAL HAKLAR YİNE MUHALEFET PARTİLERİNE KALMIŞ

CHP seçim bildirgesinde, Adil ve Demokratik Bir Çalışma Düzeni, İşsizlikle Mücadele, İş Güvenliği, Sendikal Haklar başlıkları altında işçi hakları yer almıştır.
İşçi haklarına seçim bildirgesinde en kapsamlı yer veren parti ise HDP olmuş. Açıklanan HDP seçim bildirgesinde işçi hakları, “Son Kırk Yılda İşçilerin Yaşadığı Güvencesizlik” başlığı altında 18 madde olarak yer almış:
 “Güvenceli Yaşam  Ekonomisi, Güvenli İş, Güvenceli Gelecek, İnsanca Yaşam, Taşeron Sistemi Kaldırılacak, Ev İşçileri İş Yasası Kapsamına Alınacak, Mevsimlik İşçiler Korunacak ve Göçmen İşçilerin Hakları İyileştirilecek, Madenlerde Ölümler Durdurulacak, Kamu Emekçileri Güvenceli Olacak, Kamu Emekçilerinin Hak Kayıpları Telafi Edilecek, Çalışırken Ölmeye, Hastalanmaya Son Verilecek, Çocuk İşçiliği Önlenecek, Genç İşçiler Desteklenecek, Emekten Yana Ücret Politikası, İşsizlikle Mücadele, Kadın Emeği, Sendikal Hak ve Özgürlükler, Emeklilere İnsanca ve Onurlu Yaşam.”
Siyasi partiler demokratik sistemin vazgeçilmez unsurlarıdır. Sendika, toplusözleşme ve grev hakkından oluşan özgür toplu pazarlık düzeni ise demokrasinin var olup olmadığını belirleyen temel göstergelerden birisidir.
AK Parti, CHP ve HDP seçim bildirilerinde işçi haklarının nasıl ele alınmış olduğuna bakınca 13 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin 2002, 2007, 2011 seçim bildirilerine de bakmak gerekti.
AK Parti kurulduktan sonra girdiği ilk seçim olan 2002 seçim bildirisinde, sendikal haklara, “Sivil Toplumun Güçlenmesi” başlığı altında yer vermiş ve sendikal örgütlendirmeyi güçlendireceğini söylemiştir. İşçilerden alınan gelir vergisi ve sigorta primlerinin düşürüleceğini, çocuk işçiliği ile etkin bir biçimde mücadele ve işsizliği önleyici vaatlerde bulunmuştur. 2007 seçim bildirgesinde sendikal hakları Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına uygun şekilde düzenlemeyi vadetmiştir.
AK Parti 2011 seçim bildirgesinde ise  işçi grev sendika kelimeleri hiç yer almamıştır.
AK Parti, iktidarda olduğu 2002 yılında vadettiği sendikaları güçlendirme, 2007 yılında vadettiği AB ve ILO normlarına uygun sendikal haklar tanıma sözünün tam aksini yapmış olduğunu görüyoruz. AK Parti hükümeti, 12 Eylül döneminden devraldığı sendikal yasakları pekiştiren yasal düzenlemeler getirdi. Yetinmedi iktidarda olduğu 13 yılda grev ertelemesi adı altında yaptığı yasaklamalarla tarihe geçti, grev hakkının kullanılmasını engelledi. AK Parti, iktidar olduğu dönemde toplam sekiz kez “grev erteleme” adı altında, petrol-lastik, cam, maden, metal iş kollarındaki grevleri yasakladı.
Türkiye’de iktidar olan siyasi partilerin demokratik değerleri yeterince özümsemiş olduklarını söylemek olanaklı değil. Aynı ölçüte göre son 13 yıldır iktidar olan AK Parti, iktidar süresi uzadıkça demokratik değerlerden de uzaklaşan bir çizgi izlemiştir. Demokratik değerlerden uzaklaşan bir siyasi partiden demokrasinin güçlendirilmesini beklemek ise akla uygun değildir.
Dileriz 7 Haziran seçimlerine muhalefet partisi olarak giren ve seçim bildirgelerinde işçi haklarını gerçekleştirmeyi vadeden CHP ve HDP bu vaatlerini iktidara gelince unutma geleneğine son verirler.

* Murat Özveri,  Sendikal Haklar ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası,  İstanbul, Birleşik Metal İş Sendikası Yayını, s.18-24

** Murat Özveri,  Sendikal Haklar ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası,  İstanbul, Birleşik Metal İş Sendikası Yayını, s.20

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa