20 Nisan 2015 00:50

Öz - biçim

Öz - biçim

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Öz- biçim ilişkisi, elbette bütün sanat dallarının konusudur.

Özellikle mimarlık yapıtları, şehircilik tasarları ya da uygulamaları (imar tasarları) bizimki gibi ülkelerde, özle biçim arasında bir çelişki olup olmadığını apaçık ortaya koyarlar. Doğalı, bu ikisinin uyum içinde olmasıdır çünkü…

1928 Uluslar arası Çağdaş Mimarlık Kurultayında da (CIAM) dile getirilen,
“Form follows function.” Türkçesiyle, “Biçim işlevi izler.” 
ilkesi, bizim kuşağa da yol gösteriyordu. 
Gerçekte Frank Lloyd Wright’ ın (Amerikalı ünlü mimar) ustası Sullivan’ındır bu söz.

Ancak halk yapı sanatımızın da yüzyıllardır doğal ilkesidir.

Nazım Hikmet, CIAM ile neredeyse eş dönemde şunları söylüyordu:
 
“ Evvela bir metodoloji (yöntembilim: özellikle felsefe, bilim alanında yöntem araştırmak, yeni yöntemler yaratmak için ilkeler geliştiren bilim) meselesi olarak şunu kabul etmeli: Şekilden (biçimden)  muhtevaya (öze) değil; muhtevadan (özden) şekle, ilk önce muhteva, sonra şekil. Şeklin nasıl olacağını tayin edecek muhtevadır. Tabi bu metodoloji bakımından böyledir. Yoksa şekille muhteva bir birliktir. Lakin bu birlikte karşılıklı etkileri olmakla beraber eninde sonunda tayin edici unsur (öğe) muhtevadır.”

Mimar Sinan’ın mimarlığının da ilkesi budur. Bütün yapılarında şaşmadan bu ilkeyi doğal bir yol olarak bulursunuz.

Sözün burasında başa dönelim. “Öz” sözcüğünün anlamına bakalım. 
Dil Derneğinin son çıkan Türkçe Sözlüğünün üçüncü baskısında öz sözcüğünün 9 değişik anlamı verilmiş. Her birinin ayrı yorumu da var. İlk anlamı şöyle açıklanmış: 

“ Öz, bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı.”

(Örnek olarak da şu atasözü verilmiş: “Öz ağlamayınca göz ağlamaz.”

Buradaki anlamıyla alırsak, yaratacağınız şeyin özünüzden olmaması, bir başkasından “kopya” olması anlamına gelmez mi?

Mimarlık kaldırır mı böyle bir davranışı?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...