17 Nisan 2015 01:00

Yurtdışı oyları üzerinden ince hesaplar

Yurtdışı oyları üzerinden ince hesaplar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerin tansiyonu yükseldikçe, partiler ve kamuoyu araştırma şirketleri oylar üzerindeki ince hesaplarını da yoğunlaşıyor. Son haftalarda en çok dikkat çeken yurt dışı oylarının hangi partiye yarayıp yaramayacağı yönünde yapılan tahminler...
Yazılanlara ve söylenenlere bakılırsa yurt dışı oyları seçimlerin kaderini belirleyecek. Yani, “Türkiye’nin seçimlerden sonra hangi rotada ilerleyeceğinin anahtarı yurt dışındaki seçmenlerin elinde” deniliyor.
Bu saptama özellikle Meclis aritmetiğini belirleme açısından gerçekten dikkate değer.
Örneğin, Radikal’den Ezgi Başaran iki hafta önce “7 Haziran seçimleri için en gerçekçi matematik” başlıklı yazısında yurt dışındaki 2 milyon 867 bin 658 oyun partilere göre dağılma ihtimallerinden yola çıkarak HDP’nin buradan alacağı oylarla barajı geçebileceğini söylüyor. Aynı matematik hesaplamalarında, HDP’nin yurt dışında alacağı her bir oyun diğer partilerin alacağı oylardan çok daha kıymetli olduğu açık bir şekilde ortaya konuluyor. Bütün hesaplamalar geçen yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri temel alınarak yapılıyor. Açıkça belirtmek gerekiyor ki; HDP için yurt dışında bir yıl öncesine göre çok heyecanlı bir hava ve çalışma var. Geçen yılki seçimler öncesinde ciddi bir çalışma olmadığı gibi, seçmenlerin önemli bir bölümü, oy kullanma hakkına sahip olup olmadığını dahi bilmiyordu.
Şimdi durum çok farklı.
Denilebilir ki, Avrupa’da seçimlere en hazırlıklı giren HDP’ye destek vereceğini beyan eden bileşenler olmuştur.
2013’ten bu yana zaten Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi (ABDEM) çatışı altında değişik etkinlikler ve toplantılar yapan, düzenli bir araya gelen farklı inançlardan, uluslardan ve düşüncelerden 60’a yakın çatı örgütü, inisiyatif ve dernek, şimdi de HDP’nin başarısı için seferber olmuş. Tabiri caizse, başta en çok oyun olduğu Almanya olmak üzere, Türkiye kökenli göçmenlerin yaşadığı bütün ülkelerde kentler ve kasabalar sokak sokak taranıyor, bildiriler dağıtılıyor, toplantılar düzenleniyor, kayıtlar yapılıyor. Avrupa Seçim Komisyonunun tespitlerine göre bugüne kadar Avrupa’da HDP’ye oy verme potansiyeli taşıyan 200 binin üzerinde insan kayıtlara geçirilmiş.
Hedef 400 bin oy.
Bu elbette az bir rakam değil. Ama imkansız da değil.
HDP’nin önceki seçimlere göre Avrupa’da “oy patlaması” yapacağını YSK tarafından açıklanan seçmen rakamlarında da görmek mümkün. 2014’deki seçimlerde 2 milyon 798 bin 726 olan yurt dışındaki seçmen sayısı bu seçimlerde 2 milyon 867 bin 658’e çıkmış.
Yani 68 bin 932 bin artmış.
Bunların çok az bir kısmı 18 yaşını dolduran gençler ve evlilik yoluyla yurt dışına çıkanlar oluştururken, ezici bir bölümünü yeni kayıt yaptıran HDP seçmenleridir. Bu rakam, 14 Mart’ta başlayan seçmen yazdırma kampanyası sonucu elde edildi. Madem, matematiksel hesaplar biz yurt dışında yaşayan Türkiye kökenli göçmenleri, bu önemli dönemeçte kilit duruma getirmiş, oyumuzu kıymetli hale getirmiş; o zaman bizim de oyumuzu ona göre kullanmamız, kullanırken iki kez düşünmemiz gerekiyor.
8 -31 Mayıs, bugüne kadar bizleri yok sayan, döviz kaynağı, “Altın yumurtlayan tavuk” olarak gören, her fırsatta soyup soğana çeviren sistem partilerine iyi bir yanıt vermenin zamanıdır.
Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenliler tercihlerini yaparken, yaşadıkları ülkelerdeki sorunların siyasi tercihlerini nasıl etkilediğine bakarak, bundan yola çıkarak Türkiye seçimlerinde oylarını kullanmaları büyük bir önem taşıyor. Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin ezici bölümünün işçi olduğu ve bu ülkelerdeki siyasi tercihlerinin bu nedenle sol partilerden yana olduğunu bilmeyen yok.
Yani; Türkiye’de sağ muhafazakar, hatta milliyetçi bir partiye oy veren Türkiye kökenli bir seçmen, Almanya’da oyunu genellikle bir sol partiye veriyor. Çünkü, bu ülkede sağ muhafazakar Hıristiyan Demokratlar (CDU) izledikleri ayrımcı, yabancı düşmanı politikalardan ötürü haklı olarak Türkiye kökenli göçmenlerin tepkisini çekiyor.
Peki, Almanya’da CDU’ya oy vermeyi aklından geçirmeyenler neden Türkiye’nin muhafazakar partisine oy vermeyi düşünüyorlar?
AKP, Türkiye’nin CDU’dur.
AKP de Türkiye’deki yabancılara, göçmenlere, sığınmacılara, diğer inançlardan ve azınlıklardan insanları hor gören, ayrımcılığa maruz bırakan, işçilerin haklarını kısıtlayan, işçi ölümlerini önünü açan bir partidir. Tıpkı Almanya’nın CDU’su gibi. Zaman, Almanya’daki siyasi tercihlerin Türkiye için de aynı olması gerektiğini gösteriyor. Almanya’da ırkçılık yaban bir partiye oy vermeyen seçmenlerin aynı tutumu Türkiye’de de göstermeleri için bu seçimler aynı zamanda bir fırsattır.
Eğer bu başarılabilirse yurt dışı oyları pek çok ezberi bozacak, hesapları altüst edecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...