17 Nisan 2015 01:00

Sosyalist sanatçı ve mirası

Sosyalist sanatçı ve mirası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir çok uluslararası ve ulusal komünist/sosyalist sanatçının burjuvazi tarafından ele geçirilmesini nasıl açıklayacağız.? ideolojik mücadele ile sanatsal yaratılarını birlikte sürdürmüş bir çok sanatçının eserlerine  burjuvazi sahip olmakta ve kullanmaktadır. Bir ironi gibi 2009 yılında  11. İstanbul Bienalinde  “İnsan Neyle Yaşar?”  temasıyla  Sosyalist Gerçekçi Sanatçı Bertold Brecht’i  kullanmışlardı. Nazım Hikmet’in kitapları ve yüzlerce sanatçının kitaplarının telif hakları bankaların yayınevlerinde. Yine bir çok sosyalist sanatçının resimleri burjuvazinin o güzelim duvarlarını süslüyor. Bu vesileyle artık sınıf savaşının bittiği ve burjuvazi ile proletarya arasında uzlaşma sağlandığı gibi rüzgarlar estiriliyor. Neoliberal politikaların neokültürel yansımaları... Bu sayede iktidarın sanat ve sanatçının eserlerine sahip olmakla kalmayıp her türlü sansürü uyguladığı alan oluyor. Örnek olarak Nazım Hikmet’in ‘Tanya’ destanını (şiirini) verebilirim. Şiirde geçen komünist kelimeleri mirasçısının onayıyla çıkarılabiliyor. (Bu konu ile ilgili haftaya daha genişçe yazacağım.)
Bu sanatçılar işçi sınıfının sanatçılarıdır. Doğal olarak mirasları işçi sınıfınındır. Fakat hâlâ mülkiyet ilişkisi çerçevesinde sistemin hukuk normları içinde ailesinin “malı” durumunda değerlendiriliyor. Burjuvazinin yıkılması ve sonrasında kurulacak güzel günlere özlemle üretilen eserler,  sistemin miras hukuku gereği pazara çıkarılan bir ‘mal’ gibi mirasçılarının inisiyatifiyle telif haklarıyla satılıp yok edilmelerine veya sansürlenmelerine neden oluyor. Ne uğruna? Para...Sanatçının ideolojisine ihanetle... (Sözüm  istisna olan mirasçılara değil tabii.)
En iyisi sosyalist sanatçıların sağlıklarında mirasçılarını reddetmeleri. Onların gerçek mirasçıları işçi sınıfıdır. Konu örgütlü sanatçı olmaya geliyor. Her sanatçı örgütlü olmalı ve birikimleri örgütünün himayesinde işçi sınıfı mücadelesine kalmalıdır. Yani işçi sınıfı hem literatürüne, hem sanatçısına sahip çıkacak güçtedir. Sanat ve sanatçı kavramı sosyalist literatüre göre bıkmadan usanmadan anlatılmalı ve çalışılmalıdır.
Burada örgütlü sosyalist sanatçılara iş düşmektedir. Örgütlerin bu konudaki strateji ve taktikleri önemlidir. Alt yapıdaki çalışmalar günün gelişmelerine uygun üst yapı meseleleri olan sanat alanında da forme edilmeli. Çağdaş anlamda burjuva mekanlara taş çıkartır nitelikte sergi salonlarına ve sanatsal yaratının toplumla paylaşımının sağlandığı yayınların  (basılı-görsel ve işitsel) önemi kaçınılmazdır. Konu uzun, sosyalist parti ve kurumların nicelik, nitelikleri tartışılabilir. Sosyalist kültür çerçevesinde bir ara başlık olarak konuyu açmak istedim...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...