26 Mart 2015 01:00

Menfaat çatışması

Menfaat çatışması

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Her ağacın kurdu içinden olur.
Sonsuza kadar iktidar olacakmış gibi görünen, iktidardan indirilmesi mümkün değil denilen AKP’ye en yaralayıcı vuruş içinden geldi. 17-25 Aralık operasyonundan sonra, Bülent Arınç’ın çıkışı da yeni bir bölünmenin dışa vurumu idi.
Hiç yıkılmayacakmış, parçalanması mümkün değilmiş gibi görünen bir parti menfaat kavgası sonucu parçalanmaya ya da ufalmaya doğru gidiyor.
Bu son kavga kısa süre içinde partiyi bölmez belki ama artık AKP bölünmez, dağılmaz, yenilmez değildir. Bu fikrin kamuoyunda oluşması, AKP’nin sonunun başlangıcıdır.
Aslında bölünme yeni başlamadı.
Bölünmenin başlangıcı 12 Eylül Referandumunun hemen arkasıdır.
Önce, liberalleri tasfiye ettiler. Tasfiye de bir bölünmedir.
Sonra Gülen Cemaati ile kapışma başladı.
AKP’nin kuruluşunda dört lider kamuoyu önüne çıkmıştı. Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener. Bugüne gelindiğinde lider olarak sadece Tayyip Erdoğan kaldı. Biri diğer üçünü liderlikten düşürdü. Liderlerin üçünün liderlikten düşürülmesi de bir bölünmedir.
Bülenç Arınç’ın Erdoğan’ı eleştirmesi ve Melih Gökçek’in Arınç’a sert müdahalesi ile başlayan süreç, siyasi yorumcular tarafından milletvekili listelerinin belirlenmesi ve Tayyip Erdoğan’ın son günlerdeki konuşmalarının Hükümette yarattığı rahatsızlıktan kaynaklandığı şeklinde değerlendiriliyor.
Milletvekillerinin belirlenmesi neden bu kadar önemli? Çünkü, anlaşıldığı kadarıyla, Erdoğan mevcut parti yönetiminden birilerini daha tasfiye etmek istiyor. Tasfiye edilmek istenenler ise direniyor. Çünkü, Hükümet esas olarak rantın paylaştırılması aracıdır. Parti merkezi, kamu bankaları, kamu ihaleleri, belediyeler aracılığıyla imar değişiklikleri ve ihaleler eliyle rant dağıtır. Sıfırdan milyarderler yaratır. Zengin olanları daha zengin yapar ya da batırır. İktidar bir kurtlar sofrasıdır. Her biri daha büyük parçayı kapmaya çalışan kurtların kavga ettiği sofra.
Bu nedenle, Arınç ile Gökçek’in kavgası gibi görünen kavga daha derin bir kavgadır. Hepimize zarar veriyor diye belki üzerini örtbas edebilirler ama başlayan bu kavga kolayca sona ermez. Yeni biçimlerde ve yeni aktörlerle seçime kadar ve seçimden sonra da devam edecektir. Bir de bu kavga devam ederken, “Paralel Devlet” ile Erdoğan ve yakın çevresinin kavgası hesaba katıldığında, Erdoğan’ın işi hiç kolay değildir. İki güçlü rakiple çatışmaya girmiştir. Bir de yükselip gelen Demirtaş olgusu ve klasik ulusalcı muhalefeti hesaba katarsak dört tarafı sarılmıştır Erdoğan’ın.
Bu son kavga, son tasfiye hareketi siyasi ortamı 17-25 Aralık sürecinden de daha heyecanlı kılacak. Burjuva politikanın bütün pislikleri bir kere daha ortaya dökülecek.
Eskiler, böyle durumlarda “Tarzan zor durumda” derlerdi.
Gerçekten zor durumda.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa