26 Mart 2015 01:00

Dün Guiza bugün Emenike

Dün Guiza bugün Emenike

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Takvimler 2010 yılının 22 Şubat’ını gösteriyordu.
Kadıköy’de soğuk ama pırıl pırıl bir gecede ligin 22. haftasında Fenerbahçe, Bursaspor’u ağırladı.
Ertuğrul Sağlam’ın teknik direktörlüğünü yaptığı Bursaspor 2009-2010 sezonunun flaş ekibi olarak puan tabelasının zirvesini zorluyordu. Her iki takım içinde galibiyet, şampiyonluk yolunda önemli bir avantaj sağlayacaktı.
Galibiyetin ne kadar önemli olduğunun farkında olan Cristoph Daum da, Ertuğrul Sağlam da takımlarına “saldırın” talimatı verdiği için maç hızlı başladı. Henüz dakikalar 5’i gösterirken Fenerbahçe’nin usta ayağı Alex de Souza ceza yayı üzerinden vurduğu şutla topu kaleci İvankov’un uzanamayacağı köşeden ağlarla buluşturuyordu. Golden sonra ataklarına devam eden Fenerbahçe’de o sezon kaçırdığı gollerle gündemden düşmeyen Guiza, iki önemli fırsatı tribünlerin homurtusu eşliğinde harcadı. Dakikalar 20’yi gösterdiğinde ise Andre Santos ile Fenerbahçe farkı 2’ye çıkardı. Maç Fenerbahçe için kolaya döndü diye düşünülürken beş dakika sonra gelen Batalla’nın golüyle Bursaspor yeniden umutlandı. Bu dakikadan sonra tribünlerde de tansiyon yükselmeye başladı. İlk yarı bu skorla sona erdi.
İkinci yarının başlarında tribünlerdeki homurtular da artmaya başladı. Top Guiza’nın ayağına geldiğinde yükselen uğultu takımın bütününü etkilemeye başlamıştı ki, kaptan Alex de Souza duruma el koymaya çalıştı ve 55. dakikada tribünlere destek vermelerini isteyen jestler yaptı. 65. dakikada ise Kadıköy’de çok rastlanılmayan bir tablo ortaya çıktı. Bir kısım taraftar Guiza’yı yuhalayarak, Semih’in oyuna girmesi için tezahürat yaparken, diğer bir kısım ise Guiza’yı teşvik etmeye çalışıyordu. Daum’un ise Semih tezahüratı yapanlara dönerek “hayır” anlamına gelen el-kol hareketleri yaptığı görüldü. Bu olaylar takımın bütün ritmini bozmuştu.
Guiza kenara beni değiştirin diye işaret yaparken, sahada top kayıpları da artmaya başlamıştı. Beş dakika sonra ise Guiza ıslıklar eşliğinde kenara gelirken, Semih oyuna girdi. Ancak takımın bütün konsantrasyonu ve dengesi bozulmuştu. Bunu değerlendiren Bursaspor ise 85 ve 90. dakikalarda Ozan İpek ile 2 gol daha buluyor ve ilk 20 dakikasında 2-0 geriye düştüğü maçı 3-2 kazanmayı başarıyordu. Sezon sonunu ise bütün taraftarlar hatırlayacaktır. Bursaspor 75 puanla şampiyon olurken, Fenerbahçe 74 puanla ikinci olacaktı. Kadıköy’de 24. haftada oynanan Bursaspor maçı bir anlamda sezon sonu şampiyonluğu da belirlemişti.
Bu hafta oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş maçı, 5 sene önce oynanan Fenerbahçe-Bursaspor maçını hatırlatırken, “passolig” uygulamasıyla artık profili neredeyse tamamen değişen tribünlerdeki seyircinin de tarihten hiç ders almadığını gösterdi.
2010 senesindeki Guiza’nın rolünü bu sene Emenike oynuyor. Beşiktaş maçına kadar kaçırdığı gollerle gündeme gelen Emenike, medyanın da hedef tahtasındaydı. Beşiktaş maçı başladığında aslında Fenerbahçe takım olarak iyi oynadığı bir sırada Emenike, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü kaçırdı. 31. dakikadaki bu olaydan sonra tribünlerin önemli bir kısmı Emenike’yi ıslıklarken, Sow tezahüratı da yükselmeye başladı. 2010’daki Fenerbahçe-Bursaspor maçında olduğu gibi takımın konsantrasyonu bir anda darmadağın oldu. Emenike’nin çıkmak istemesi, ilk yarının sonuna kadar sahada bir anlamda “kerhen” kalması takımın dengelerini de bozdu. Oysa bu maçta olası bir mağlubiyet ya da beraberlik Fenerbahçe’yi tamamen şampiyonluk yarışının dışında kalması anlamına gelecekti. 90+1’de gelen Webo-Sow ortak yapımı gol Fenerbahçe’yi yarışta tuttu. Gol olmasaydı, puan kaybından, takım mı yoksa 31. dakikada sahaya olumsuz anlamda müdahale eden seyirci mi sorumlu olurdu sorusu ise şimdilik ortada kaldı.
Beşiktaş-Brugge maçında maç henüz 1-1 iken Tolga’yı ıslıklayan Beşiktaş tribünleri bu yeni “model seyircinin” bütün takımların tribünlerinde çoğalmakta olduğunun da bir göstergesi. “Passolig” tribün kültürünü öldürüyor derken tamda bunları anlatmak istiyorduk. “Passolig” uygulamasını savunan kulüp yöneticileri şimdi kendi yarattıkları endüstriyel futbola uygun “seyirci modeliyle” gurur duyabilirler.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...