Yemen 2
Fotoğraf: Envato
Şubat ayının ikinci haftasıydı, Türkiye alelacele Yemen’deki büyükelçiliğini kapatma kararı aldı. Bunun, Husiler'in Sana’yı ele geçirmesinden aylar sonra alınmış bir karar olması, açıklanması zor bir karar olduğu açıktı. Ne var ki, Türkiye’nin THY aracılığıyla Nijerya’ya silah göndermesinin ifşa edilmesi ve Yemen’de de Türk silahlarının ele geçmesiyle ilgili bir “önlem” olduğundan kuşku duyanların sayısı epey fazlaydı.
Hikayenin arka planında, Suudi Arabistan destekli ve Husi’lerin (İran uzantısı olarak kabul ediliyor) baş düşmanı olarak tanınan Islah Partisinin Kaide ve Sünni aşiretlerle iş birliği içinde petrol bölgelerini ele geçirme niyeti yatıyor. Kral Abdullah öldükten sonra tahta geçen Selman’ın ilk çözmesi gereken problemlerden birisi de bu.
Bu arada, daha önce sözünü ettiğimiz Güney Yemen problemi de yeniden canlanma potansiyeli taşıyor. Bağımsızlık tekrar gündemde. Bu, zar zor sağlanmış yapay birleşmenin tekrar bozulması ve Kaide’nin güçlendiği bölgeler üzerinde “bağımsızlık” iddia etmek anlamına geliyor. Demek ki, ancak Kaide alt edilebilirse Güney Yemenliler hedeflerine ulaşabilirler.
Diğer yandan Kaide tehdidi büyürken, karşısındaki tek güç olan Husi’lere karşı ABD ve diğer Batılı güçlerin eli bağlı kalıyor. Yemen Kaidesi olarak Paris katliamını imzalamış bulunan örgüte karşı Husiler, bir imkan olabilir mi? Suriye’de IŞİD karşıtı koalisyonunun acayip bileşimine bakan kimi yorumcular bunu mümkün görüyor. O takdirde de, Suudilerin başlıca korkusu olan İran etkisinin güçlenmesi olasılığı yükselecek! Kaç ucu pis değnek, varın hesap edin.
Şimdi başa dönelim; Türkiye’nin Sana’daki büyükelçilikle ilgili kararı, Sünni gruplara illegal silah sevkiyatı, iç savaş atmosferi, İran ve Suudi çekişmesi ve ABD’nin gittikçe karmaşık hale gelen ilişkileri toplanınca Türkiye açısından sonuç ne olur?
Suriye’de sağlaması yapılan bir denklemdir bu. Türkiye’nin bataklıktaki dış politikası Yemen çöllerinde de aynı sonucu verecek, yani hem bölge ülkeleri nezdinde hem de Batı gözünde “Ne yaptığını bilmez güvenilmez aktör” sıfatının altı bir kez daha çizilmiş olacaktır.
Gözümüze Umre perdesi çekilse de, dikkatimizi Yemen’den ayırmamalıyız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- İki ucu savaş değneği 24 Mayıs 2017 00:56
- Olsaydıyla bulsaydı... 17 Mayıs 2017 01:00
- İdam... 19 Nisan 2017 00:10
- Gariplerin ölümü 29 Mart 2017 00:38
- Devletin ve milletin çıkarı nerede? 15 Mart 2017 01:00
- Almanya'ya karşı birleşik milli cephe! 08 Mart 2017 00:10
- ‘Sözde bayrak’ 01 Mart 2017 01:09
- Provokasyon ihtiyacıyla yaşamak 21 Aralık 2016 01:00
- Amerika gitsin, Rusya mı gelsin? 10 Ağustos 2016 00:59
- Darbenin gizli kalan iki ayağı! 27 Temmuz 2016 00:43
- NATO ve ‘küreselleşme’! 13 Temmuz 2016 00:57
- Hangi dilde ‘kusura bakmayın’ denilecek? 06 Temmuz 2016 00:55
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
