01 Mart 2015 01:00

Mihri Hatun Kız Öğrenci Yurdu mu dediniz?

Mihri Hatun Kız Öğrenci Yurdu mu dediniz?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ben hem Amasya’yı hem Amasya’nın yetiştirdiği kadın şairleri severim: Zeynep Hatun, Mihri Hatun, Ayşe Hubba Hatun. Mihri üstüne epey de çalıştım. Bu üç şairden divanı günümüze gelen yalnızca Mihri’dir.  İnsani aşktan söz eden şiirlerin ağır bastığı bu divan Sovyetler’de, İngiltere’de falan basılmış,üstüne incelemeler yapılmış, kimi gezegenlerdeki dağlara Mihri’nin adı verilmiştir.
Ben  fırsat düştükçe Mihri’den söz ederim, bir genç hekim arkadaş uyardı da fark ettim, meğer Mihri’nin adı bugünlerde  bir kız yurduna verilmiş:
“İstanbul’da 200 yataklı Mihri Hatun Yükseköğretim Kız öğrenci Yurdu’nun açılış kurdelesini, TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş gerçekleştirdi.”
Gülmekle ağlamak arasında afallayıp kaldım.
Ünlü bilgin Müeyyetzade’nin gençlik aşkı (şiirlerinde Hatemi diye anar), onun için  “Döndürürsem yüz, yüzünden, kıbleden dönsün yüzüm,/Senden ayrığa (başkasına) nazar kılsa derim çıksın gözüm”  diye sözler verip, “Sadıkım yolunda ben Allah hakkı için beyim” diye yeminler eden Mihri Hatun mu bu adı verilen Mihri Hatun acaba? Hani Müeyyetzade’nin  delikanlılarla ilişkisini “Vallahi Hatayi,  Mihri seni yeğ sever oğlandan” diye başına kakan Mihri Hatun.
Padişah değilse de şehzade sarayı şairlerinden. “Bu gece yüce bir köşkte şahin gibi bir yiğitle/ İçki içtik sabaha dek mehtaba karşı saz ile ”diyor  hani. Yüzyıl sonrasında Nedim’e şuh denecek. O dönemde  ona şuh  edalı deniyor.
Müeyyetzade Amasya’dan sürüldükten, II. Beyazıt padişah olduktan sonra da Mihri Amasya Sarayı’nda kaldı. Kendinden genç olan Sinan Paşa  oğlu İskender Çelebi’ye  tutuldu, aşkını da  gizlemedi: “Harca dersen  aşkım için ömürle canı/Olsun beyim olsun” diye şakıdı.. O duru Türkçesiyle “Ölürüm sevdiğim derdinle vallah” bile dedi. Ama onunla evlenmek isteyenleri hep reddetti.
Batılılar, o yüzyılda bir Osmanlı kadınının böyle dizeler yazmasına şaşar dururlar.
Günümüz yönetimi, kız çocuklarını erkeklere eşit bile saymazken, onların gidecekleri yurda böyle bir kadın aşk ozanının adını nasıl vermişler? Ya kızlar bu Mihri Hatun’un kimliğini öğrenirlerse? Rezalet. Üstelik Osmanlıca öğrenince de divanın yazma nüshalarını rahatça okuyabilecekler.
Hadi kimi şu ara tezkireleri (şairler sözlükleri) Mihri’nin aşklarını platonik diye gizlemeye çalışır. Biz de o genç kızlara öyle anlatırız diyelim de Mihri’nin kusuru bir değil ki, kadınları erkeklere eşit sayar. Hatta biraz üstün saydığı bile söylenebilir:
Bugünkü dille söyleyelim Divanının başında yer alan dizeleri :“Kadınlara aklı eksik dediklerinden/Her sözlerini özürlü saymak uygundur//Ama Mihri duacınız bundan kuşkuludur/Der ki bilgisi tamlar, akıllılar//Becerikli yetenekli bir kadın daha iyidir/Bin beceriksiz, yeteneksiz erkekten//Bir kadın yeğlenir açık fikirliyse/ Anlayışı kıt bin erkeğe...”
İsterseniz son dizelerin aslını da yazayım:
 
Bir müennes yeğdürür kim ehl ola
Bin müzekkerden ki na ehl ola
   
Bir  müennesin ki zihni pak ola
Bin müzekkerden ki biidrak ola”

Kadının erkeğe eşit olduğuna inanmayan bir anlayış Mihri Hatun’un adını nasıl kadınların barınacağı bir binaya verir? Yakışır mı? Tez elden bir bahaneyle değişmeli.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...