01 Mart 2015 01:00

'Hoşgörü yemeği' meselesi -2

'Hoşgörü yemeği' meselesi -2

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,
Geçen mektubumda, başımızın başı Davutoğlu hazretlerinin, geçtiğimiz günlerde, ülkemizdeki Rum, Süryani, Keldani, Ermeni, Bulgar,Yahudi “vatandaş”lardan oluşan vakıf başkanlarının yanı sıra, keza azınlık tayfasından kimi “yazar- çizer”leri Ankara’ya davet edip, hepsini aynı sofrada “maaile” Devlet Konukevi’nde ağırlayıp, bu vesileyle sohbet ettiğinden dem vurmuştum…
Belki de “Kambersiz düğün olmaz” diye düşünmüş olacaklar ki, özümü de “adam” , hatta belki de “akil adam” yerine koyup, dolayısıyla bu “liste”ye iliştirmişlerdi ama, ben daha doğar doğmaz bitli başıma musallat olan “fıtrat”ım nedeniyle, bu “nazik” davate katılmayacağımı, “özel kalem” müdürlüğüne nezaket kuralları gereğince bildirip, ayrıca teşekkürlerimi iletmiştim!
Kirvem, madem ki Tanrı’nın huzurunda yazışıp seninle yarenlik ediyoruz, öyleyse tüm içtenliğimle şunu belirtmeliyim ki, ülkemizin başının başı tarafından Ankara’ya davet edilmem bir taraftan gururumu akşarken, diğer yandan da boy aynasının karşısına geçip, içimden de “Sen neymişsin be abi!” diye fısıldamaktan da kendimi alamadım doğrusu!
İşin bu “fantezi” bölümünü bir kenara bırakıp, dolayısıyla konumuza dönersek, bu “davet” faslı, bana daha başlangıcından itibaren, daha da açıkçası “hoşgörü yemeği” lakabı yüzünden hepten terso geldiği için, ben bu “kervan”a katılıp Ankara’nın yolunu tutmadım ama, Ankara cenahından kimseler de bunu dert edinip “yas” tutmadıkları gibi, bayrakları iki saatliğine de olsa yarıya indirmediler bittabii ki!
Hoşgörü yemeği…
Özüme kalırsa  içi, içeriği genellikle “muktedir”ler, “böyük”ler “akıllı”lar tarafından doldurulan, keza sınırları biraz “müsamaha”ya, bir gıdım “tolerans”a, hafif yollu “tahammül”e dayalı bu “hoşgörü” kavramının derununda bir bakıma sanki karşısındakine “tepeden bakan”, hatta neredeyse küçümseyip “hor”layan, meret, “marazi” bir duygu var!
Neyse…Öyle ya da böyle, göbek adı “hoşgörü” olan bu yemekte  kimler kimleri ister istemez “hoş” gördüler, kimler tam aksine yıllar yılı “milli politika”larla “hor”layıp, dışlayıp, ötekileştirdikleri bu “konuk”lara, hemi de Devlet  Konukevi’nde “hoşbeş”li laflar eşliğinde tas tas “hoşaf” ikram edip, böylece gönüllerini almak için özellikle özen gösterdiler, veya hangi azınlıktan hangi kişiler bu sofra etrafında kendi “cemaat”leriyle ilgili katarlar dolusu “meseleler”in hiç olmazsa “çeyrek porsi-yon”luk kadarını kekelemeden, yutkunmadan “aççık- seççik” dinlendirmeyi düşünürken, bunun yerine  “saygı”dan, “evet efendim, sepet efendim”den yana bolca nasibini almış “münasip” bir lisanla dertlerini bir nebze de olsa “umman”a döküp, sonra da minik fincanlarda giderayak içtikleri bol köpüklü “acı kahve”lerin “kırk yıllık hatır”ını yüklenip, akabinde de karda, kışta gerisin geri İstanbul’un yolunu tutarken, belki de “Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer” diyen atalarımızın kulağını mı çınlattılar, kim bilir…
 “Hoşgörü “lakaplı bu yemekte neler yenip neler yutuldu, hatta gerçekten de “hoşsohbet”in yanı sıra üzüm ya da kayısı “hoşaf”ı mı, veya milli içkimiz “ayran”mı içildi bilemem, ama bilebildiğim, daha da doğrusu başımızın başı muhterem Davutoğlu’nun önce televizyon ekranlarından, sonrasında da “hoşgörü yemeği”ne katılanlara hitaben verdiği şu “veciz” ifade gerçekten de fevkaladenin fevkinde önemliydi:
“Kim ki vatandaşlık kimliğinin ötesinde, salt azınlık kavramı üzerinden bir şekilde vatandaşlar arasında ‘esas vatandaş’, ‘ikinci sınıf vatandaş’ ayrımı yapar, o devletin temeline dinamit koymuş olur.”
Ehh doğru söze kim ne diyebilirki ağparik!
Tamam! Okey! Peki bu ülkede “vatandaş”lar arasında bu “sınıf” farkını şu veya bu nedenlerle yaratıp, bir bakıma yürürlüğe koyanlar, hatta deyim yerindeyse onları yerine göre sanki yumurta tokuştururcasına birbirlerine bir nevi “düşman kardeşler” diye ilan edenler acaba kim, ya da kimler ka yavrum?
“Devletin temeline dinamit koyanlar”, faslına devam edip, bu bapta iki satır daha karalamak,
galiba farz oldu Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...