28 Şubat 2015 01:00

Yanıtı içinde soru: Sen kime bağlısın?

Yanıtı içinde soru: Sen kime bağlısın?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Merkez Bankasının (MB) 24 Şubat toplantısında faizlerin üst sınırında “çeyrek puanlık” bir düşüşle sınırlı kalması sonrasında, beklendiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha sahneye çıktı. Bu sefer Cumhurbaşkanı sadece MB’nin faiz -enflasyon politikasını eleştirmekle de kalmadı; MB Başkanı Erdem Başçı’nın kişiliğini de hedef aldı. “Sen kime bağlısın?” diyerek, “Sen kimin adamısın?” da demek istedi?
Ve Cumhurbaşkanının konuşması, amiyane deyimle politikada bir kez daha çarşıyı karıştırdı!
Merkez Bankası Başkanı Başçı ve Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın istifa ettiği, arkasından Başbakanın araya girerek istifaları geri aldırdığı söylentisi çıktı. Başbakan, istifaların doğru olmadığını açıklasa da Babacan ve Başçı’nın onca spekülasyon karşısında sessiz kalmaları, istifaların ve geri çekilmesinin doğru ama geri çekmenin “şimdilik” olduğuna dair haberler, yorumlar yapıldı, yapılıyor.
Ve tabii ekonomideki gelişmeleri uzaktan izleyenler dahil herkesin bildiği gibi, bu itiş kakış sırasında 24 Şubat’ta 2.44 seviyelerinde olan dolar bir kez daha 2.50 TL’yi aşarak yeni zirvelere yöneldi.
Söyle diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bize karşı bir bağımsızlık mücadelesi veriyorsun da başka yerlere karşı bağımlılığın mı var?” Kısacası Başçı’ya Cumhurbaşkanı, “Sen paralelin adamı mısın?” ya da “Sen faiz lobisinin, dış güçlerin adamı mısın” diye soruyor. Belki de Cumhurbaşkanı Başçı’nın ikisinin de adamı olduğunu düşünüyor!
Aslında soruların yanıtı içinde! Onun için de Cumhurbaşkanı, soruyu neden sorduğunu açıklıyor: “Ben iyiliğe hoşluğa yaptıklarına bakarım. Ne yapıyorsun, netice ne? Ben buna bakarım, uygulamaya bakarım!”
Ama bunları söylerken herhalde ayda birkaç kez konuşarak, son altı ayda doların 1.90’lardan 2.50 TL’yi aşmasında başrolün Erdoğan’a ait olduğunu söyleyenler aynı “Sen kime bağlısın?” sorusunu sorsalar, sorunun yanıtı ne olurdu?
Hele de Başçı’nın politikasının Hükümetin ve Cumhurbaşkanının Başbakanlığı sırasındaki dönemin Hükümetinin de politikası olduğu dikkate alındığında “Sen kime bağlısın?” sorusunun yanıtı elbette ki hem Erdoğan’ın hem Başçı’nın hem de Hükümetin kime bağlı olduğu konusunda çok aydınlatıcı olurdu. Ki, bu soru doğru yanıtlandığında; aradaki kavganın yarısının kayıkçı kavgası geri kalanının da yağma ve sömürüden hangi sermaye fraksiyonunun hangi payı alacağı kavgası olduğu da herkesçe görülecektir.
Günün diğer sorusu da “Şah Fırat Operasyonu” ile ilgili.
Perşembe günü yapılan MGK toplantısında “Şah Fırat Operasyonu”nu yapan “Genelkurmayı kutlaması”nı da bahane eden yandaş medyada (Görev bölümünde Erdoğan’ı Başkan yapmanın öncü savaşçısı olarak üslendiği “havuz”un en irisi” Sabah gazetesi), işi yağcılığa kadar götürdü. Öyle ki Erdoğan’ın Malatya gezisi ve orada 2. Ordu komutanıyla görüşmesi, görülmemiş bir stratejik hamleymiş gibi sunuldu. Sabah’ın “ele geçirdiği belgelere” göre, “Başkomutan sahada”ymış!
Öyle de bu büyük, “Başkomutanı” bile “saha”ya çıkaran büyük tarihsel hareket olarak sunulan bu harekatta yapılan nedir?
Yapılan, IŞİD’in eline rehin düşme ihtimali olan Süleyman Şah Türbesi’nde görev yapan 40 askerin, üstelik de IŞİD’le yapılan bir pazarlık sonucu, alınıp Türkiye’ye getirilmesinden ibarettir! Ama burada bu operasyonu büyük kahramanlık olarak propaganda edenler şimdi “Başkomutanın da sahada olduğu operasyon” doğruysa o zaman Musul’da IŞİD’in eline düşen Musul Konsolosluğundaki 49 personelin ne suçu vardı da o zaman Konsolosluk boşaltılmadı?
Bu soruya şimdi bir yanıt verebilir misiniz?
O zaman “başkomutan” ve emir erleri, Konsolosluğun boşaltılmasını da “kahramanlık”, “vatan sevgisi”, “kararlı dış politika”nın gereği gibi bir ucu hamasette öteki ucu şovenizmde olan gerekçelerle açıklamışlardı. Ama şimdi “Şah Fırat Operasyonu” bir kahramanlıksa, Musul bir ihanet değil midir?
Ya da Musul’da yapılan doğruysa “Şah Fırat” nasıl bir kahramanlık oluyor?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...