27 Şubat 2015 01:00

Almanya PKK’yle müzakere masasına ne zaman oturacak?

Almanya PKK’yle  müzakere masasına  ne zaman oturacak?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dün ilk kez Federal Parlamentoda (Bundestag), Sol Partinin başvurusu üzerine Almanya’da PKK yasağı ele alındı. Dört sayfalık başvuru metninde özetle kasım 1993’te dönemin Helmut Kohl hükümeti tarafından alınan kararın üzerinden 22 yıl geçtiği ve bu süre içerisinde Türkiye’de, Ortadoğu’da ve PKK’de pek çok şeyin değiştiği, bu nedenle “Yasak kararının yeniden değerlendirilmesi” talep ediliyordu.

Altı madde halinde sıralanan talepler arasında PKK ve onunla bağlantılı örgütler üzerindeki baskının kaldırılması ve Türkiye’deki müzakere sürecinin cesaretlendirmesi dikkat çekiyor. 

Bu yazı yazıldığı saatlerde Federal Parlamento henüz karar vermemişti. Ancak kararın yasağın devamından yana olacağını kestirmek güç değildi. Çünkü, görüşme öncesinde hükümet partileri yöneticilerinin açıklamaları “Değişen bir şey yok, yasak sürsün” eksenindeydi.

Bu demektir ki Alman hükümeti, dolayısıyla devleti PKK ve onunla bağlantılı örgütlerle bir diyalog ve yumuşama sürecini başlatmaya yanaşmamış, tersine Kürtlere ve Kürt sorununa “güvenlik penceresi”nden bakmaya devam etme kararı almıştır.

Halbuki, 1993’den bu yana değişen çok şey var.

Bunun en iyi özetini dün Sol Partiye yakınlığıyla bilinen Neues Deutschland gazetesi yaptı: “Yasaklı özgürlük savaşçıları”.

Gerçekten Avrupa’nın da başına bela olan terör örgütü İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı kahramanca savaşan, bedel ödeyerek zafer kazanan Kürtlerin “özgürlük savaşçıları” olduğu artık eskisinde göre daha yaygın bir kanı.

Vicdanı olan herkes PKK’nın şeriatçı Orta Çağ karanlığına karşı laik ve modern bir hareket olduğunu teslim ediyor.

Alman devleti tarafından “terörist”, “halklar arasında kin ve nefreti körüklemek”le suçlanan PKK’nin Şengal Dağı’nda binlerce Êzidî’yi İslamcı terör örgütünden kurtarılmasını hem Alman basını hem de Alman devleti takdirle karşılanmıştı. Bolca da övgü yapılmıştı.

Der Spiegel dergisi Şengal ve Kobane nedeniyle genel olarak Kürtleri özel olarak da PKK’yi “Teröre karşı tek başına” ilan etmişti.

Öncesi bir yana, son bir yıl içinde hem Ortadoğu’da hem de Avrupa’da olanlar, PKK’nin temsil ettiği çizginin Kobanê’de İslamcı terörle mücadelenin sembolü olduğunu Alman hükümeti de kabul ediyor.
Hatta, hükümet partilerinden politikacılar açıktan IŞİD’e karşı PKK’nin silahlandırılması gerektiğini söylediler.

Eskiden “tabu” olan bu çağrılar şimdi reel politikanın gerçekleri olduğu için kolaylıkla dillendirilebiliyor, tartışılabiliyor.

Zaman ve koşullar, Türkiye gibi Almanya’nın da PKK politikasını yeniden yazması gerektiğini açık olarak gösteriyor.

Yasak kararını Almanya’ya aldıran Türkiye bile oturup PKK ve Lideri Öcalan’la müzakere yaptığına göre, Almanya’nın bir yasak kararını kaldırması için hızlı adımlar atmasının zamanı çoktan geçiyor.
Çünkü, bu yasak gelinen koşullarda Almanya’nın eline ayağına dolanmış, yasağı savunmak için yapılan konuşmaların hiç birisi inandırıcı gelmiyor insanlara.

Belirtmekle yarar var: Almanya’nın Kürtlere yönelik yaklaşımı bugüne kadar hep Türkiye devletinin bakış açısıyla oldu. Çünkü her iki ülke arasındaki ekonomik, siyasi ve ticari ilişkilere Kürtler kurban edildi. Siyasi kararlar ekonomik çıkarların zedelenmemesi temelinde alındı.
Bu kararların Kürtlere ve Kürt kurumlarına faturası tahmin edilebileceği gibi ağır oldu. Dernekler basıldı, yüzlerce insan teröre destek gerekçesiyle yıllarca hapis yattı. Hapisten çıkan Kürt Siyasetçi Muzaffer Ayata’ya “Konuşma ve yazma yasağı” dahi getirildi. Böylece insanlık adına utanılacak bir uygulamanın altına imzayı attı.

Özetle, Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’daki gelişmeler 22 yıl önce yazılmış kalıp cümlelerin içinde sığmayacak kadar hızlı akıyor ve koşullar da Kürtler de değişmiş bulunuyor.

Bu nedenle Almanya’dan başlayarak bütün Avrupa’da Kürtlerin kriminalleştirilmesi anlamına gelen PKK yasağının kaldırılması her açıdan büyük bir önem taşıyor.

Ancak, Almanya dün bu önemi anlamadığını bir kez daha göstermiştir. 

Anladığında ise çok geç olabilir...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...