03 Şubat 2015 00:49

'Birleşik Haziran Hareketi'

'Birleşik Haziran Hareketi'

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Son haftalarda gazetemizde ve hemen bütün basında adını sıkça duyuran “Birleşik Haziran Hareketi” hakkında, okurlarımın bilgilenmesi amacıyla küçük bir yazı sunacağım bugün. Tıpkı 2013 haziran ayındaki “Gezi Direnişi”nde olduğu gibi, birlik-bütünlüğü ve dayanışmayı öne alarak kendiliğinden oluşan bu hareket, 2014 yılının son çeyreğinde, önce başkentte öne çıktı, birkaç ay içinde bütün büyük kentlerimizde, sonra da Anadolu’da yaygınlaşmaya başladı. 
 Ankara’da yapılan ilk toplantıya ben de çağrılıydım. Bir meslek odasının toplantı salonunda bir araya gelen 100 dolayında yurtsever, “Sen kimsin, kimlerdensin?” gibi tuzak bir soruya muhatap olmayacağından emin bulunarak “solduyu”nun egemen olduğu sağlam bir ortamda, özlenen yapıcı rüzgarları estirdi o gün. Sanki uzun yıllardan bu yana özlemini duyduğum, düşlerimde gördüğüm bir kucaklaşmaydı o gün yaşadığım. 
 Yanılacağımı hiç sanmıyorum: Birleşik Haziran Hareketi, yurdumuzun içinde yaşadığı toplumsal, ekonomik ve kültürel çöküşü kabullenemeyen yurtseverlerin birbirini kendiliğinden bulduğu doğal bir oluşum olduğu için, bu açıdan tarihimizde önemli bir çıkışı, bir aşamayı daha temsil etmektedir. Bu uzun soluklu doğal girişimin genel doğrultusunu belirleyen temel görüşleri okurlarıma olduğu gibi aktarmayı görev sayıyorum. 
 Değerli okurlarım, ama asıl, kullanılan üsluba dikkat edin. Kolektif kavrayışın nasıl hep bir ağızdan coşku dolu, kararlı ve yalın bir sesi var, bunu duyumsayın. Evet, hepimiz birlikteliğin yıllardır bu güçlü sesini bekliyorduk:
 Eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, kamucu, dayanışmacı, laik, bağımsız, toplumcu bir cumhuriyet ve ülke için; gericiliğe, faşizme, emperyalizme, piyasacı yağma düzenine ve bunları temsil eden AKP rejimine karşı birlikte yola çıkıyoruz. (…) Bu gidişata dur demek için, yarınımızı AKP’nin pençesinden kurtarmak için bir araya geliyoruz.  
Ülkemizin bugününe ve geleceğine sahip çıkmanın, direnmekten ve halkın birleşik örgütlü mücadelesinden geçtiğini biliyoruz. 2013 Haziran’ındaki büyük direnişin izinde, şimdi de birleşik bir mücadeleyi birlikte yaratıp Haziran barikatlarını ileri taşıyacağız.
Bu toprakların ortaya çıkardığı ilerici ve devrimci birikimi sahipleniyoruz. Özgür bir geleceği bu birikimle Gezi-Haziran direnişini buluşturarak kurabileceğimize inanıyoruz.”

Şimdi soruyorum: Bu apaçık sözler, “dediğim dedik” kafasında olduğu için kavruk kalmış kimi örgüt girişimlerinin artık aşıldığını göstermiyor mu?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...