30 Ocak 2015 01:04

Şimdi birleşme, dayanışma ve mücadele zamanı!

Şimdi birleşme, dayanışma ve mücadele zamanı!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu MESS’e bağlı işletmelerden 22’sinde dün grev başladı!

Türk Metal - MESS dayatması olan TİS’i kabul etmeyen metal işçileri, MESS patronlarının girişimiyle yapılan “grevi reddetme oylaması”nı “greve güven oylamasına” dönüştürerek attıkları adımı dün grevi başlatarak bir adım daha ileri götürdüler.

Dün, Hayat Televizyonu’nun gün boyu grev yerlerinden yaptığı canlı yayında da açıkça izlendiği gibi grev büyük bir coşkuyla başlamıştır.

Grevin hemen öncesindeki üç gün içinde, patronların isteği ile yapılan ”grev oylamalarıyla” MESS’in “meydan okuması”na işçiler, gelişmeleri izleyenlerin çoğunun bile ummadığı büyük bir çoğunlukla “greve evet” diyerek “Hodri meydan” yanıtı vermiştir!

GREVCİ İŞÇİLER ARALARINDAKİ HER TÜR AYRIMI AŞARAK BİRLEŞMEK ZORUNDADIR 
Ve artık elbette öncelikle, greve çıkan işyerlerinin işçileri, kapsam içi-dışı demeden grevin başarısı için birleşmelidir. Çünkü grevin başarılması sadece sendika üyesi işçilerin değil, yasal olarak sendika üyesi olmayan “kapsam dışı” denilerek ayrıştırılan işçilerin, emekçilerin de çıkarınadır. Bu yüzden fabrikanın tüm çalışanlarının, patron uşağı olmayan herkesin birleşmesi, mücadeleye katılması çok önemli olacaktır.

Bu nedenle, greve çıkan işçilerin;

1) Grev komiteleri etrafında birliklerini güçlendirmeleri, mücadele kararlılıklarını her vesileyle yenilemeleri,

2) Grev yerini terk etmeyen bir mücadele tarzını benimsemeleri grevin başarıyla sürdürülmesinin olmazsa olmazıdır.

‘GREVİN GERİ CEPHESİ’NDE MÜCADELENİN ÖRGÜTLENMESİ GÖREVİ 
Elbette ki; grevin ön cephesini greve çıkan işçiler ve sendikaları oluşturmaktadır. Onların işyerlerinde ve grev çadırları etrafındaki örgütlenmesi hayati önemdedir.
Grevin “cephe gerisi”nin örgütlenmesi gereken başlıca alanlarını şöyle sıralayabiliriz:  

1) DİSK’in, KESK’in, her konfederasyon ve sendikadan, sınıftan, mücadeleden yana sendikacıların, sınıf partisinin, emekten yana güçlerin, her sektörden ileri işçi kesimlerinin grevle dayanışmaya girmesi; başlıca fabrikalar, OSB’lerde ileri işçi kesimlerinin, kurultay komitelerinin dayanışma komiteleri etrafında grevle dayanışması, “Grevi tüm sınıfın grevi yapmak” için girişimlerin ilerletilmesi ertelenmez bir görev haline gelmiştir. Nitekim gazetemize bu doğrultuda haberler gelmektedir. Kurultay komiteleri ve sanayi havzalarında işçilerin “dayanışma komiteleri” kurmaya başladığı, bu amaçla yapılan girişimlerin ete kemiğe bürünmeye başladığı haberleri gelmektedir.

2) Grev tartışmaları sürecinde gördük ki; Türk Metal üyesi işçiler, burada grevin sınıfın grevi olarak genişleyip ete kemiğe bürünmesinde, sendikal hareketin yeni bir yola girmesinde önemli bir “kırılma noktası”dır. Dolayısıyla Türk Metal üyesi işçilere yönelik “özel bir ajitasyon” önem kazanmaktadır. Nitekim daha grev başlamadan, 4 fabrikanın patronu, MESS’den gelen baskılara rağmen MESS’in dayatması sözleşmeye uymayabileceklerini, kendi işçileriyle ayrı sözleşme yapabileceklerini açıklayarak, Türk Metal - MESS dayatması sözleşmenin mücadele edilmeden yapılmış bir “ihanet sözleşmesi” oluğunu göstermiştir. Bu da Türk Metal üyesi işçilerin gözünü açacak bir gelişmedir. 

3) Aydınların, akademisyenlerin, sanatçıların emekten yana kesimleri grevle dayanışma ilan etmiş ve bu girişimi yapan aydınlar (Dün gazetemizde, İstanbul’da 175 aydın ve akademisyenin çağrısı vardı) hem aydın ve demokrat çevrelerde hem de doğrudan emekçi sınıflar içinde grevle dayanışma girişimlerine güç vereceklerini açıklamışlardır.

4) Greve çıkan işçilerin ailelerinin grevin başarısı için işçilerin arkasında yer almasını, işçilerin oturduğu emekçi semtlerinin grevi desteklemek üzere birleşip dayanışmaya girmelerini sağlamak da grevin cephe gerisinin örgütlenmesinin en önemli işlerinden biridir ve grevin başlamasından itibaren bu artık ertelenemez bir görev olmuştur.

‘DAYANIŞMA’ VE ‘DESTEK’TEN NE ANLAMALIYIZ? 
Burada elbette “Grevle dayanışma nasıl olmalı?” sorusu akla geliyor.

En başta da “Grevle dayanışma, sadece grev yeri ziyareti ve ‘Grevi destekliyoruz’ demeçlerinden ibaret olmamalı!” demek gerekir.

Tersine grevle dayanışma; başlıca fabrikalarda, sanayi havzalarında greve ilgiyi artırmak, grevle dayanışmak üzere yürüyüşler düzenlemek, basın açıklamaları, mitingler yapmak, yapılacak her türlü dayanışma eylemine en aktif biçimde katılmak; iş yavaşlatma, iş bırakma, “dayanışma grevlerine” kadar varan eylemlerle grevci metal işçilerine destek vermektir.

Elbette emekçi semtlerindeki dayanışma da sadece geleneksel kimi destek açıklamalarıyla, grev yeri ziyaretleriyle kalamaz. Tersine tüm emekçilere grevin başarısının önemini tartıştırmak, böylece emekçi semtlerinde emekçilerin birleştirilmesi, bunun için “dayanışma komiteleri” etrafında bildiriler, duvar gazeteleri, basın açıklamaları, toplantılar, yürüyüşler, mitingler düzenlenmesi gibi yollarla emekçi semtlerinin grev alanına dönüştürülmesi, mücadelenin yaygınlaştırılması için çok önemlidir.
Burada özellikle kadın örgütlerinin (çevrelerin), gençlik çevrelerinin, kamu emekçilerinin ileri kesimlerinin, sınıf partisinin, her türden emekçi örgütünün emekçi semtlerindeki mücadelenin en önünde yer almak için girişimleri de ayrıca önem kazanmıştır.

Başka türlü, grevin sadece Birleşik Metal-İş üyesi işçiler değil, “hepimizin grevi” olması iddiası lafta kalır. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...