30 Ocak 2015 00:58

Sallabaşlar ve saldırılanlar

Sallabaşlar  ve saldırılanlar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye’de gazetecilik alanı artık çok keskin çizgilerle ayrılıyor. 

Bir tarafta reis ne derse onu papağan gibi tekrarlayan ve onaylayan sallabaş yandaş medya, diğer taraftaysa muhalif oldukları için her fırsatta türlü çeşitli saldırıya uğrayan basın emekçileri. 

Bianet.org sitesini biliyorsunuzdur. Bianet.org, her üç ayda bir ayrıntılı bir medya gözlem raporu yayınlar ve ülkemizde medya/demokrasi ilişkisinin, basın ve ifade özgürlüğünün, gazetecilere yönelik baskı ve kısıtlamaların bir fotoğrafını çeker. Buna BİA Medya Gözlem Raporu adı verilir. Bu raporun düzenli ve detaylı hazırlanmasına yıllardır emek veren gazeteci Erol Önderoğlu sayesinde ülkemizde kaç gazeteci tutuklanmış, kaç yayıncı sansürlenmiş, kaç gazete neden ceza almış gibi konuları öğrenmiş oluyoruz. 

Bianet.org’un ekim-kasım-aralık medya gözlem raporuna hızlıca bakınca, 22 gazeteci ve 10 dağıtımcının 2015 yılına hapiste girdiğini görüyoruz. Ekim-aralık döneminde 33 medya temsilcisi, 2 site, 1 Twitter hesabı saldırıya uğramış; 43 gazeteci gözaltına alınmış. Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten 9 gazeteci yargılanmış; 1’i 7 bin lira tazminat ödemeye mahkum olmuş. 

BİA Medya Gözlem Raporu’nda “öldürülen gazeteciler”, “hapisteki gazeteciler”, “saldırı, tehdit ve engellemeler”, “soruşturmalar, açılan-süren davalar, kararlar”, “hakaret, kişilik hakları ve tazminat davaları”, “yasaklamalar, kapatmalar, toplatmalar”, “AİHM” ve “RTÜK” bölümleri yer alıyor.
Bakın 2014’ün son 3 ayında medyanın başına başka neler gelmiş: Gazete Dağıtımcısı Kadri Bağdu öldürüldü, rüşvet ve yolsuzluğu eleştiren Twitter mesajından dolayı Gazeteci Sedef Kabaş’ın evi basıldı, sorgulandı. Bu 3 aylık dönemde yine muhalif medya ve haber siteleri, TBMM Soruşturma Komisyonunun Yüksekova olayları hakkında aldığı yayın yasaklarına karşı direniş gösterdi. Hükümete AB içinden ve başlıca meslek örgütlerinden pek çok konuda yoğun eleştiri geldi. Çünkü ülkede basına karşı girişilen saldırılar AB standartlarının algılayamadığı işler. Başbakanımız bir yandan Fransa’da katledilen karikatüristler için yürüyüş yapmaya gidiyor, ama kendi ülkesinde muhalif tweet atan gazeteci evinden alınıp sorguya götürülüyor. Kürt gazete dağıtımcısı bisikletiyle gazete dağıtırken sokak ortasında infaz ediliyor. Bütün bu olanlar nedeniyle itiraz hakkımız, hesap sorma gücümüz (yetkimiz) olmaması da cabası. 

Türkiye artık ceza kanunlarının sadece fakirler, güçsüz siviller ve muhalifler için uygulandığı bir ülke haline geldi. Polis için kanun yok, asker için kanun yok, Reis ve başbakan için kanun yok, bakanlar için kanun yok, milletvekili için kanun yok… Ya da, onlar için ayrı kanunlar uygulanıyor. Hepimiz şaşkınız ve bu nereye kadar bu şekilde gidecek diye meraktayız. 

BİA Medya Gözlem Raporu’na tekrar daha detaylı bakarsak, ekim-aralık 2014 döneminde 33 medya temsilcisinin, 2 internet sitesinin ve 1 Twitter hesabının saldırıya uğradığını; 1 gazete dağıtımcısı öldürüldüğünü görüyoruz:

“Bu dönemde 2 gazeteci sözlü saldırıya uğradı, 4 gazeteci tehdit edildi, 43 gazeteci gözaltına alındı, 2’si gözaltına alınırken darbedildi. 2013’ün aynı döneminde fiili ve sözlü saldırı sayısı 27, gözaltı sayısı da 5’ti.”

“Ekim-aralık 2014 döneminde 13 sansür olayı meydana geldi: 6 gazeteci, 2 site, 2 Facebook sayfası, 1 kitap, 1 film, 1 piyano eseri sansüre uğradı. TBMM yolsuzluk soruşturma komisyonu işlemlerine, Gamze Özçelik davasına, Yüksekova’da üç askerin öldürülmesine, Bingöl’de iki polisin öldürülmesine yönelik en az 4 yayın yasağı çıktı. En az 4 olayda akreditasyonda ayrımcılığa gidildi. Geçen yılın aynı döneminde sansür sayısı 12’ydi.”

“Mahkemeler ekim-aralık 2014’te 2’si gazeteci ve bir öğrenciyi toplam 3 bin 480 TL (1740 TL’si ertelemeli) adli para cezası ve 23 bin TL de tazminata mahkum etti. 13 gazeteci, 1 köşe yazarı, 1 çizer halen yargılanıyor. Ayrıca, eski Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettikleri veya kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle 9 gazeteci yargılandı; 1’i 7 bin TL tazminata mahkum oldu; bir öğrenci 6 bin 80 TL’ye, bir akademisyen de ertelemeli 11 ay 20 gün hapse mahkum edildi.”
Erol Önderoğlu’ya göre AKP hükümeti medya, iletişim ve düşünce özgürlüğüne yaklaşımını “güvenlik devleti” temelinde güçlendirdikçe, muhaliflere dönük (sallabaşlara değil) açık ve örtük saldırılar da artıyor.

BİA Medya Gözlem Raporları ülkemizde basın ve ifade özgürlüğünün tarihsel süreçte nereden nereye geldiğini detaylıca okumak için önemli veriler sunuyor. Bu konuda hiçbir şeyin iyiye doğru gitmediğini üzülerek görüyoruz. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...