29 Ocak 2015 01:00

Futbol çökerken spor medyası

Futbol çökerken spor medyası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçen hafta Türkiye Spor Yazarları Derneğinin (TSYD) Antalya’da düzenlendiği “52. Yıl Sporun Zirvesi” seminerinden yola çıkarak memleket spor medyasının hali pür melalini anlatmıştık. Kaldığımız yerden bir örnekle devam edelim.
Ercan Güven, Milliyet gazetesinde spor yazıları yazan kendi deyişiyle 35 yıllık bir gazeteci. 30 Aralık 2014’de “Çakar’a ceza hayrola!” başlıklı bir yazısı yayınlandı. Güven yazısında, 6222 sayılı Sporda Şiddet Yasası’na dayanılarak Beyaz TV’ye ve Ahmet Çakar’a kesilen cezayı konu alıyordu.
Futbolu yakından takip edenlerin bildiği gibi, Ahmet Çakar, Rasim Ozan ve Sinan Engin’in başrolünde olduğu “Beyaz Futbol”, futbol dışında neredeyse her şeyin tartışıldığı, sırtını dayadıkları güçlere güvenerek her kesime “posta koyulduğu”, “dayılanıldığı” neredeyse sporun “kurtlar vadisi”ne dönmüş bir program. RTÜK uyarılarına rağmen, seyredilme oranını korumak için her hafta çıtayı biraz daha yükselten “Beyaz Futbol” en sonunda kanalına 123 bin, Ahmet Çakar’a da 6 bin liralık ceza getirdi. Sporda şiddet yasasının medyaya uygulanması açısından bu olay bir ilkti. Ercan Güven’de yazısında bu konuları işlemiş ve Beyaz Futbol’u eleştirmişti.
Yazı yayımlandıktan sonra ne oldu?
Önce 5 Ocak’ta yayınlanan “Beyaz Futbol” programında başta Moderatör Ertem Şener dahil olmak üzere bütün başrol oyuncuları deyim yerindeyse üst perdeden Güven’e “ayar verdiler” ve Milliyet gazetesi spor müdürünü bu yazıları durdurmaya çağırdılar. “Ayar” verdiler diye yazıyorum ama programı seyredenlerin bunun “tehdit” olduğunu anlamaması zaten mümkün değil. Çağrı karşılık buldu ve normalde 2-3 günde bir Milliyet’te yazan Ercan Güven’in yazıları bir anda kesildi.
Olay basit olarak gazeteciler arası bir “tartışma” ya da “polemik” değildi.
Sponsoru Çalık grubunun “passolig”i olan ve Gökçek ailesinin kanalında yayınlanan “Beyaz Futbol” katılımcıları, sahibi Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in olduğu bir gazetedeki gazeteciye “ayar” veriyordu.
O günden sonra ilk yazısını beklediğim Güven bir türlü yazmıyordu ya da yazamıyordu.
Peki, TSYD ne yapıyordu? Spor yazarını mı koruyordu? Hayır... Sessizlik içinde bu olayı geçiştirip, passolig sponsorluğunda Antalya’da seminer görüntüsünde reklam ve tatili bir araya getiriyordu.
Nihayet , “Beyaz Futbol’u” eleştirdiği yazısının üzerinden 1 ay, “Beyaz Futbol” katılımcılarından fırça yedikten 25 gün sonra Ercan Güven’in ilk yazısı dün yayınlandı.
Yazıda ne 1 aylık boşluğun nedeni  ne de “Beyaz Futbol” katılımcılarının kendisine yönelik yaptığı suçlamalara yanıt vardı.
Ne vardı? İsmail Kartal’a eleştiri...
O da ayrı bir hikaye konusu ama geçerken değinelim durum daha net anlaşılsın. Geçen hafta Kasımpaşa maçı sonrası yapılan basın toplantısında Beyaz TV Muhabiri (Başkası olabilir mi!) İsmail Kartal’a Erkan Zengin transferine yönelik bir soru sordu. “Erkan Zengin Fenerbahçe’ye gelmek istiyordu ama Ersun Yanal İsveç’e kadar gidip futbolcuyu Trabzonspor’a aldı ne düşünüyorsunuz?”.
Soru bu.
İsmail Kartal ne yanıt veriyor?
“Rakip takım antrenörü ülkesine kadar gitti, evet ama bu benim konum değil.”
Sonra ne görüyoruz bir çok kanalda İsmail Kartal eleştiriliyor. Soruyu soran muhabir ve sorusu yayına hiç verilmiyor cevabın ise sadece bir bölümü yayımlanıyor; “rakip takım antrenörü ülkesine kadar gitti”. Sanki İsmail Kartal durup dururken Ersun Yanal’a laf atmış gibi bir algı oluşturuluyor. Ercan Güven’de bir aylık aradan aldığı dersle asla başka konulara girmeden İsmail Kartal’a aynı yerden yükleniyor. Kendisine yapılan “hakaretleri” de yalayıp yutuyor.
İşte spor medyasının manzarası, maaşını Çalık Grubu, passolig, TFF başkanı, TMSF’den alanlardan bağımsız spor medyası beklerseniz daha çok beklersiniz...
Sonra futbol çöküyor diye ekranlarda ağlaşırsınız.
Değil mi Ercan Güven?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...