22 Ocak 2015 01:00

'Vicdan sahibi' son AKP'lilerin sonu

'Vicdan sahibi' son AKP'lilerin sonu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

60 dolayında AKP milletvekili, önceki gün Mecliste yapılan oylamada dört eski bakanın Yüce Divana gönderilmesi yönünde oy kullanarak (Ya da “Gönderilse iyi olur” anlamına gelen “çekimser” oy vererek) Cumhurbaşkanını dinlememiş oldu. AKP Milletvekili Şamil Tayyar’ın nitelemesiyle “Parti içindeki hain vekiller” son günlerin yaygın söyleyişiyle, “vicdanlarının sesini” dinlediler!
Medya ve siyaset arenasından gelen tepkilere bakıldığında kimisi; “Vay be, AKP’de bile vicdanının sesini dinleyen 60 vekil çıktı” diye sevinirken kimisi de “319 vekil içinde sadece 60 kadar mı vicdanın sesini dinleyen vekil varmış” diye üzüntüsünü ifade ediyor! Tabii bundan AKP Hükümetinin “güven oyu alamadığı” ya da “bölünme” çıkaracak kadar ileri sonuçlar çıkaranlar da yok değil.
Bu tartışma pek çok yanıyla sürecek ve çoğu Meclis kararı gibi, o yandan bakanların başka bu yandan bakanların başka sonuçlar çıkaracağı polemiklerle devam edecek görünüyor. Ancak şu gerçek ki AKP grubunun yöneticileri ve AKP’deki Erdoğanofil kliğin değerlendirmesini, AKP’nin “en sivrilerinden” Şamil Tayyar çıktığı bir televizyon programında dile getirmiştir: “İçimizdeki ihanet şebekesi Erdoğan’a operasyon yapmıştır. Amaçlarına ulaşamadılar ama bir siyasi operasyona kalkıştılar... Ret oyu vermeyen vekillerin kim oldukları 48 saat içinde belirlenecek. Parti içinde bir temizlik zamanı gelmiştir!”
Niyet ve yapılacak olan budur! Ama süreç, Şamil Tayyar’ın dediği gibi hızlı ve kör gözüm parmağına işler mi, bu tartışılır. Ama muhtemeldir ki, “Hainler belirlenecek” (Belki de şu anda belirlenmiştir) ve bunlar 7 Haziran seçiminde artık aday olamayacak, olurlarsa da üstleri çizilecektir. Sadece vekil yapılmamakla da kalınmayacak, il ve ilçe başkanı bile yapılmayacaklar; bu dışlama “Hadi vicdanınız sizi kurtarsın!” denerek partiden atmaya kadar varacaktır.
AKP’de “Farklı düşünme” hele de “Vicdan muhasebesi yaparak farklı tutum alma”ya karşı büyük bir “kararlılık potansiyeli” oluşmuştur!
Yani AKP yürüdüğü yolda, az çok “vicdan sahibi” son AKP’lilerle de yolunu ayıracak aşamaya gelmiştir. Onun içindir ki; rüşvet, yolsuzluk, kara para aklamakla suçlanan bakanlar Yüce Divan’a gönderilmemiş ama AKP içinde siyasete vicdan bulaştıranların temizlenmesinin yolu açılmış görünmektedir.
17-25 Aralık operasyonlarıyla ortaya çıkan onca rüşvet, yolsuzluk, kara para belgesi, tanıklıklar ve kanıtlara karşın, nasıl emniyet ve yargı ayağı “temizlenerek” dosya kapatılmışsa, Meclisteki bu oylamayla da operasyonun son ayağı resmen kapatılmıştır!
Nasıl savcılar, emniyetçiler temizlenmişse, AKP içindeki, 17-25 Aralık operasyonunu Hükümete karşı bir darbe değil de “yolsuzluk suçu” olarak görenlerin temizlenmesi, AKP’nin ve hükümetinin, Cumhurbaşkanının liderliğinde girdiği yolun gereğidir.
Çünkü AKP bundan böyle başka türlü yürüyemeyeceği bir aşamaya gelmiştir!
Peki bu parti içi “temizlik” operasyonunda Başbakan Davutoğlu’nun payına ne düşebilir?
Herhalde Davutoğlu’nun kulağı ciddi biçimde çekilecek; “Bak senin ‘Yolsuzluk yapan kardeşim bile olsa kolunu koparırım’ demen, dört eski bakanla toplantı yapıp ‘Yüce Divana gitmeyi kendiniz isteyin’ diye öğüt vermen parti içinde kararsızlığa yol açmıştır. Az kalsın bakanlarımızı Yüce Divanlık yapacak, bizi de aleme rüsva edecek kırılma yaratacaktı. Bir daha zinhar Cumhurbaşkanının gözüne bakmadan işler yapmaya kalkma!” denerek, Davutoğlu’daki Cumhurbaşkanıyla çelişen eğilimleri vücut diliyle bile olsa göstermesinin önü kesilmek istenecektir. Ki, bu “kulak çekmeden” neyi, ne kadar anladığı da Davutoğlu’nun geleceğini belirleyecektir.
Girdiği yol, içindeki ve dışındaki gelişmelere karşı AKP’yi, bir “tek parti rejimi” partisi gibi “kırılganlaştırmış”tır!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa