19 Ocak 2015 01:00

Patronlar 'Aile Paketi'ne itiraz mı ediyor?

Patronlar 'Aile Paketi'ne itiraz mı ediyor?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Aile Paketi’nin ayrıntıları ortaya çıktıkça farklı kesimlerin görüşleri de billurlaşmaya başladı. Büyük sanayicilerden henüz kapsamlı bir değerlendirme gelmedi ama kadın işçilerin ağırlıklı çalıştığı gıda ve hazır giyim sanayicileri söz birliği etmişçesine aynı açıklamayı yapıyor: “Biz kadın istihdamını artırmak için başka teşvikler bekliyorduk, bu olmadı. Bu paket bizi erkek işçi çalışmaya iter…”
“Bizim sektör koşullarında düz işçi çalıştıramıyoruz, Suriyeli sığınmacılar sektörü kurtarıyor, onlardan sonra sıra Bangladeşlilerde” diyerek hazır giyim sektöründeki kölelik koşullarını açık sözlülükle ortaya koyan, “düz işçinin” en azından asgari ücret, asgari haklar talep eden işçi olduğunu söyleyen İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Aile Paketi’ne ilişkin itirazları sıralıyor: “Bu paket, dünün üreten kadınını, yarın işsizliğe mahkum edebilir. Sektörlerin kendi gerçeklerinden hareket ederek, olası riskleri bugünden ortadan kaldırabiliriz.” Sadece Tanrıverdi değil, gıda ve hazır giyim sektörünün ağırlıkta olduğu farklı illerin sanayi ve ticaret odaları sözcüleri de ha bire “sektör gerçeği”nden dem vuruyorlar. Nedir o sektör gerçeği peki?
Büyük çoğunluğu orta ve küçük boy işletmelerde ağırlıklı olarak kadınların ucuzun ucuzu, kötünün kötüsü koşullarda çalışmasının normalleştirildiği sektörler bunlar… Kadınların kendisini “işçi” olarak bile görmeden, çoğu zaman mesela ev kredisi ödemek, kredi kartı borcunu yetiştirmek, “aile bütçesine katkı” yapmak için belirli bir süre çalışmak durumunda hissettiği, eğitimi, becerisi küçümsendiği için “kadın işlerine en yakın olan” bu işlerde yaptığının bir niteliği olduğunu dahi düşünmediği, hayatın zorlukları yakalarından düşmediği için ha bugün ha yarın eve dönmeyi umut ederek çalıştıkları... Dolayısıyla kayıt dışılığın ve güvencesizliğin sıradanlaştığı, iş koşullarının keyfileştiği… Bütün bu nedenlerle de örgütlenmenin zor olduğu sektörler bunlar. Ama önemli bir “gerçek” daha var: Patronların “yüksek maliyet” gerekçesiyle yeni işçi istihdamı yerine mevcut işgücünü daha uzun süreli çalıştırmayı tercih ettiği, sezonda ölesiye çalıştırıp sezon dışında hiçbir hak tanımadan beklemeye alabildiği sektörler.
Görünen o ki kadınlara en uygun çalışma düzeni olarak sunulan ama gerçekte kölelik düzeninden başka bir şey olmayan esnek çalışmayı patronlar “her türlü hakkın daha da esnekleştirilmesine” evriltmek için bir ileri hamle daha istiyor. Sektör gerçeğinin meşrulaştırılmasını, yaygınlaştırılmasını istiyor. Paket yetmemiş olacak, kölelik düzeninin tahsisini talep ediyor.
Kadınları sadece annelikle tanımlayıp, kamusal alanda ve ücretli emek gücünde annelik “görevinin” belirlediği çizgilerle var etmeye çalışmak kadın emeğini ucuzlatmanın en önemli yolu. Sermayenin AKP’nin bunu sağlayacak hamlelerine hiçbiri itirazı olmadı bu zamana kadar, bundan sonra da olmaz. Kadınları ücretli emek gücü içinde eğreti bir bileşen haline getirmek ve kadın emeğinin daha da ucuzlamasını sağlamak gibi sonuçlar doğuracak bu paketle kadınlardan başlayarak tüm çalışma hayatının esnek ve güvencesiz çalışma prensibi ile yeniden inşa edildiğini görüyoruz.  Fazlasının talep edilmesi de bundan. Dün kadınlara, sonra Suriyeli sığınmacılara, yarın Bangladeşlilere korkunç koşullarda çalışma dayatmayı “sektör gerçeği” diye açıklayan sermaye, bugün eleştirileriyle emek havuzunu hızla genişlemesi için daha fazla kuralsızlık hedefine işaret ediyor.
Sermayenin ana yönelimi olan esnek ve güvencesiz çalışmayı doğum/annelik bahanesiyle kadın emekçilerden başlayarak sınıfın genelinde yaygınlaştırma hamlesiyle karşı karşıyayız. Yani paket sadece kadın işçileri ilgilendirmiyor, meseleyi tüm sınıfın meselesi olarak ele almadıkça da “sektör gerçeği” hepimizin gerçeği olacak.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...