24 Aralık 2014 01:00

Kaldır totoyu...

Kaldır totoyu...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Arkadaşımdan e-mail geldi.
İçindeki kumarbaz kaleme gelmiş…
‘Yüce-toto’ya davet ediyor…
Hayır hayır… ‘Toto’ derken… Argodaki manasıyla ‘popo’dan bahsetmiyorum…
Can Yücel lügatındaki karşılığı mı? Susss… O, aramızda kalsın.
Bahse konu ‘toto’ şans babında:
“var mısın?
bugünkü Meclis komisyon oylamasında hiç bir bakanın Yüce Divan’a gönderilmeyeceğini düşünüyorum.
Selam”
Aleyküm selam.
Cevaben:
“göndermezlerse şaşarım
ama esas hezimeti Etyen Mahçupyan yaşar...
Zira bu taktiğin, “Yolsuzluk silahını muhalefetin elinden almak” için itfaiyeci taktiğinin mimarı o...
Dediğin çıkarsa yanılmış sayarım kendimi...
Yanıltan kim?
herhalde AKP içinde “Yüce Divana gönderirsek ‘17 aralık darbedir’ savunmamız çöker” diyenler…
Selametle...”
Şaştım… Şaşırdık:
“Komisyon, ‘Yüce Divan’ kararı için toplandı, 3 bakan bilirkişi raporuna itiraz etti. Oylama 5 Ocak’a ertelendi.” (22 Aralık 2014)
Teyir tarihi manidar. Zira Komisyonun yasal karar sürecinin bitimi saatlerle sayılacak.
Manası?
* Yolsuzluk vukuatı sandığımızdan daha derinde…
* Biz bilmesek de “sanıklar” haberdar, heybedeki büyük turptan…
* Harcanacak bakanlar ikna edilemedi. Tehdit/pazarlık sanıldığından büyük:
“Sizi de götürürüz…” Reis dikkat!
* Arşivleri sağlam…. Ellerindeki malzeme haddinden fazla… Muammer G. İçişleri Bakanıydı değil mi?
* AKP “kontrollü harcama”yı sindiremedi… Tayyip komplikasyondan korktu…
İç kanamayı durduramadı…
* Müterreditleri ikna vakit alacak.
* Mecburi istikamet: Zamana yaymak…

‘MAHÇUP’İYET HAYSİYET İSTER

Pekiyii… Kısmi harcamayla… Milli Görüş dışından gelen bakananların gözden çıkarılmasıyla…
Bu suretle yolsuzluk ateşinin RT Erdoğan ve ailesine…Yakın çevresine sıçramasının engel olunması…
Bunun mimarı Etyen Mahçupyan, istifa eder mi başdanışmanlıktan?..
Sanmıyorum… Başdanışman Etyen Bey, Babasına benzettiği RT Erdoğan’ı anlamaya çalışır…
AKP’nin “ima ettiği”ni izaha hasreder kendini…
Ertelemenin mimarının RT Erdoğan olduğunu fark edecek kadar zekidir, Mahçupyan…
Haysiyet mi?
Nerede satılıyor o?

HAZİRAN NİRE Kİ?

Bu da Birleşik Haziran Hareketi’ne gelsin:
“Savaş örgütü savaş meydanlarından doğar” (Mahir Çayan)
Toplantı örgütü toplantı salonlarından…
‘Haziran’, hangisi?
Bekliyoruz cevabınızı…
Pratikte…


SATIR ALTINDAN NOTLAR...

HALİÇ’TE İKİ KUMANDAN
Bilirsiniz: İBDA-C, haza İslamcı faşist örgüt.
Lideri Salih Mirzabeyoğlu.
Teşkilat içinde ‘Kumandan’ olarak anılıyor.
Gerçi sözlerine bakarsak, o şu sıralar daha çok ‘telekinezi ile mücadele* kumandanlığı’ yapıyor.
Olsun. Kumandan mı kumandan!..
Yaz sonunda ayarlama yapıldı, tahliye edildi.
Önceki hafta (10 Aralık 2014) yazdığım iç savaş bayramlaşmasına ev sahipliği yapan Adımlar, onun adımları…
Cumhurbaşkanı molotofu silah sınıfına soktu ya… Mirza kumandanın İBDA-C’si de molotofla epey haşır neşirdi… Bi’aralar…
Kilise ve birahanelere atıp dururlardı…
İnternet’te şekilli molotof tarifleri filan da yayımlarlardı…
Bomba yapım reçeteleri de…
Hülasa: Hem silahlı, hem külahlılar…dı.
Bi’de çıkardıkları dergide bayağı galiz küfürlerle “polemik” yaparlardı…
Öyle böyle değil; “koyarım”lı filan…
Mirzabeyoğlu geçenlerde Haliç Kongre Merkezinde konferans verdi (28 Kasım 2014). Salonun içi dışı dolup taşmış.
Acaba küfür kafir konuştu mu orada da merak ettim.
Onu değil ama şunu öğrendik:
Cumhurbaşkanı sıfatıyla TSK’nin başkomutanlığını da taşıyan RT Erdoğan, Konferans öncesinde Mirzabeyoğlu ile bir araya gelmiş.
Görüşme teklifi RTE’den geldiği söylenmiş önce… Sonra “karşılıklı talep” daha münasip görülmüş…
Fark eder mi? Mühim olan iki kumandanın vuslatta hasret gidermesi…
Ne de olsa ikisi de aynı “dava”nın sahibi…
Başka ortaklıkları da var:
İkisi de Necip Fazıl’a referans verir. Fakat Mirzabeyoğlu, burun farkıyla önde. Zira örgütü İBDA, Necip Fazıl’ın ‘Büyük Doğu’sunun adını taşıyor…
Farkları şu:
Mirzabeyoğlu, silahlı mücadele ile Necip Fazıl’ın davasına hizmet ediyor…
Recep Tayyip silahsız, parlamenter mücadeleyle…
En azından şimdiye kadar böyleydi…
Niye mi anlattım bunu?..
AKP-C Koalisyonu parçalandı…
Büyük ortak Cemaat terör örgütü ilan edildi…
“Bi’emri var mı Hocaefendi” de lideri…
Eski müttefikinin “in”lerine girilirken…
Kimlerle iş tutuyor Tayyiban, hatırlatayım istedim…
Terörde seçicilik misali...

*  Salih Mizabeyoğlu salonu uyarır: “Konuşmam sırasında ağzımdan fevri bir söz çıkarsa bilin ki o söz benim değil, zihnimi uzaktan yönetmek için saldıran telegramcıların sözüdür.” Salon  “Telegramcılar”ı “yuh”lar… Kumandan el hareketiyle durdurur: “Bana bırakın, ben onlarla mücadele ederim.”(Cumhuriyet, A. Engin, 29 Kasım 2014”


ÇALMAK MI MÜBAH, TORPİLLEMEK Mİ?

Reis durmuyor. Cemaate saydırıyor:
“Soru çalarak belli kurumlara sızdılar” (15 Aralık 2014)
Ya siz?
“CHP’li Haluk Koç 85 kişilik VIP torpil listesini açıkladı…
Listede KPSS’ye girmeden üst düzey görevlere atanan isimler yer alıyor. Barmenlikten AB uzmanlığına, itfaiye memurluğundan daire başkanlığına… getirilen isimler AKP’nin ilk halkasının yakınlarından oluşuyor.” (8 Aralık 2014)
Bir hafta bile geçmedi…
“CHP’li Koç ikinci torpil listesini açıkladı… KPSS’ye girmeden ya da kazanamadan… Haksız memur alımı…” (14 Aralık 2014)
Ne günlere kaldık… Hangisi mübah:
Soru çalarak kurumlara sız(dır)mak mı?
KPSS’ye girmeden/kazanamadan memur olarak ata(n)mak mı?
Reis ilkinin faili Cemaati mahkum etti.
İkincisine laf ettiğine rastlamadım.
Öyleyse tercihi?..
***
Masaüstündeyim. Dolanıyorum. Öylesine…
‘Tuhaf Atamalar’ klasörü dikkatimi çekti.
Sağ, tık… Açıldı.
AKP’nin liyakat terkibine göz attım.
Muazzam!
İnanmayan baksın. Aha son bi’kaç aydan seçtiklerim:
* AA’nın yeni genel müdürü, AKP İstanbul İl Gençlik Kolları Kurucu Başkanı oldu. (15 Aralık 2014)
* Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan Danıştayın yeni üyeleri arasında PTT Genel Müdürü, Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürü ile Kooperatifçilik Genel Müdürü de bulunuyor. (16 Aralık 2014)
* Erdoğan’ın nikah şahitliğini yaptığı inşaat mühendisi, sağlık bakanı yardımcısı oldu (1 Ekim 2014)
* Muharebe başçavuş, TRT 6’nın haber müdürü oldu. (20 Ekim 2014)
* Hasta bakıcı, Hakkari Üniversitesi Genel Sekreterliğine atandı.  Hakkari Halk Sağlığı Müdürlüğüne ise bir işçi getirildi. (22 Aralık 2014)
* İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Müdürlüğüne güreş hakemliği ve zabıta müdürlüğü gibi görevlerde çalışan Şevket Demirkaya atandı.  (8 Aralık 2014)
Neydi o laf?
“Devlette liyakat esastır.”
Essahtan öyle!..
En az “Mülkün temeli adalettir” kadar…


MEZBAHA KARIŞTI

Eski zabıtalardan… Güreş Hakemi Şevket Bey İstanbul Şehir Tiyatroları Müdürlüğüne atandı ya…
İyimserliğim üstünde.
Tiyatroda gözlem mühim. Şevket Bey’den âlâ kahraman mı bulacaklar!..
Zabıta… Güreş hakemi… Ne ararsan var… İlham verir yazarlara. Tiyatroya katkıysa katkı… Sahnelenecek oyunun afişini bile hayal ediyordum ki…  
Telefon çaldı…Mezbaha karışmış...
Kesimhane şefi Boğaçhan Memiş çekmiş satırı…
Namı marifetinden gelir yiğidin; zor zapt etmişler… Yoksa maazallah…
Neymiş!?  
“Tiyatoro Müdürlüğü benim hakkımdı!.. Şevket’i oturtmam oraya!..”
Etraf seferber olmuş…
“Yav hele duur… Hele duuur… Konservatuvarı vaar… Balesi vaar… Onlardan birine gari….”  diye diye, güçlükle teskin etmişler Memiş’i…
Lakin satır hâlâ elindeymiş… Ne yaptılarsa bırakmamış… Çekmiş sandalyesini, kan akarının başına oturmuş… Gözü yere sabitlenmiş… Evire çevire bileyleyip duruyormuş satırını…
Ara ara “Tiyatora… Şevket… Müdür ha!” sayıklamasıyla dalıp gidiyormuş kahrından…
Ha bi’de için için “Ulann Kadiiir...” diye mırıldanıp duruyormuş…
Başkan Topbaş’ın bilgisine… 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...