Ümit edilir ki!
Fotoğraf: Envato
Bu yazıyı yazarken yeni yıla daha bir haftalık bir süre var. Gelecek hafta yılın son yazısını yazıyor olacaktım. Ancak, yurt dışında bulunan oğullarımla birlikte yeni yıla girerek, hasret giderebilmek için yurt dışında bulunacağımdan, yılın son yazısını şimdi yazıyorum. Böyle olunca, değerli meslektaşım Sinan Alçın ile tartışmanın son aşamalarını yeni yıla taşırken, tüm değerli okuyuculara da sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yıl ve yıllar diliyorum!
İki gün önce Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi İktisat ve İşletme Kulübü arkadaşların daveti vesilesiyle yaptığım toplantıda, bir genç meslektaşımın bu tartışmaya atıf yaparak soru yöneltmesi böylesi tartışmaların genel yararı hakkında bende çok sevindirici bir kanaat oluşturdu. Bu vesile ile ilgili kulüp arkadaşlarımı kutluyorum.
Soru üzerine, tartışmamızla ilgili kısa bir açıklama yaparak, tartışmayı, izninizle gelecek yıla taşımak istiyorum. Değerli meslektaşım haklı olarak benim kullandığım “kamusal mülkiyet” kavramını işaret etmiş. Doğrudur, ama ben bu kavramı bilerek kullandım. Tabii ki buradaki kamusal sözcüğü kapitalist sistem anlamında kullanılmamaktadır. Marx “toplumsal mülkiyet” kavramını anlatmaya girişirken 12. yüzyılın sonuna doğru ihdas edilmiş yönetim biçiminden söz eder. Dolayısıyla, konuyu güncelleştirmek adına “kamusal” sözcüğünü tercih ettim.
Konunun gerekli olabilecek detaylı tartışmasını gelecek yıla taşıyarak, şimdilik, yazımdaki ilgili paragrafı buraya taşırsam mesele aydınlanır, sanırım. “ Kamusal mülkiyet sisteminde yaratılan katma değerin komünler ve/veya temsilcilerinin kararları ile toplumsal olarak nasıl bölüşülüp kullanılacağına karar verilmesine karşın; özel mülkiyet sisteminde yaratılan katma değerin ücret çıktıktan sonra, emeğin üretip patronun el koyduğu artık değerin (yani sömürü) üzerinde bizzat değeri yaratanın söz sahibi olmamasıdır.”
Kısa bir yeni yıl yazısı bazı temennileri içerir, diye düşünüyorum. Her ne kadar temenni, zaten olan, hatta olma olasılığı çok yüksek olgu ve yaşantılar için yapılıyor olmasa da, yine de temennileri şöyle bir sıralayalım. Kim bilir, belki isabetli ana rastlar ve tutuyor olabilir!
En son görüntüden başlarsak, basın üzerindeki baskı ve arkasında olduğu ifade edilen “paralel yapılanma” ile ilgili durumun devlet kademesinde fevkalade çirkin bir görüntü oluşturduğu açıktır. On iki yıl boyuca yakın iş birliği içinde olup da gerçekten iktidarın görmediği bazı “kumpaslar” kurulmuşsa, o zaman devletin tüm istihbarat elemanları görev ihmalinden dolayı yargılanmalıdır. Devlet erki yıllarca aleyhindeki kayıtlar veya dinlemelerden gerçekten bihaber idi ise, kim bilir yabancı devletler Türkiye’nin içine ne kadar girmişlerdir! Biz de zannediyorduk ki, Türkiye, ülkenin çıkarlarını kollayan ve gözeten bir siyasal erk tarafından yönetiliyor!
Geçtiğimiz ay sonlarına doğru, halen de devam eden bütçe görüşmelerine tanık olduk. Doğrusu, her dönemdekinden pek de farklı olmamakla beraber, bu dönemde seviyesi düşük fakat şiddeti yüksek dozda ve üslupta siyasilerin birbirilerine çatmalarını izledik. Tarihimize kara leke olarak girecek bu sahnelerden gelecek yıllarda kurtulmamızı dileyelim! Türkiye’de siyaset hep farklı görülmüştür; kavram ve olgu olarak siyasetin halk nezdindeki olumsuz yansıması, son yankılarla düzeyin daha da düştüğünü düşünmekteyim.
Daha seviyeli bir topluma ve siyasete kavuşmamız ümidi ile, bir haftalık izin isteyerek, tüm değerli okuyuculara mutlu yıllar dilerim!
- Servet vergisi 20 Nisan 2024 05:45
- Bir bayram yazısı 13 Nisan 2024 04:34
- Seçimden ekonomiye 06 Nisan 2024 05:34
- Hükümetin çarpık altyapı algılaması ülkeyi felakete sürüklemektedir 30 Mart 2024 04:50
- Enflasyon olgusuna bir de şöyle baksak 23 Mart 2024 04:45
- Halkın tercihi emperyalistinki ile örtüşürse! 16 Mart 2024 04:51
- Günlerin gerçek anlamları 09 Mart 2024 05:14
- İstanbul’un trafik sorunu ve seçimler 02 Mart 2024 04:40
- 47. iktisatlılar haftası 24 Şubat 2024 04:06
- Akademinin kaybı 17 Şubat 2024 05:55
- Seçim kızıştıkça görüntü hüzün veriyor 10 Şubat 2024 04:45
- Emperyalizmin böl-yönet siyaseti ülkeyi parçalar 03 Şubat 2024 04:53