17 Aralık 2014 01:02

Siyasal islamın demokrasiyle imtihanı

Siyasal islamın  demokrasiyle imtihanı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İktidarın son olarak Cemaate yakın medyanın merkezinde olduğu bir operasyona imza atması, bazı gerçeklerin daha görünür hale gelmesine de vesile oldu.

Örneğin Yeni Şafak gazetesinin İnternet sitesinde,  Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı gözaltına alınmadan önce gözaltına alındığının duyurulması, bu haberin gazetenin Twitter hesabından da paylaşılması basın tarihine geçecek ayrıntılardan biriydi. Bir İslamcı gazete bir süre öncesine kadar kardeş gibi olduğu bir başka İslamcı gazetenin iktidarın sopasının hedefi olmasını büyük bir şehvetle karşılıyordu.

Yenişafak’ın bu hali, STV’nin, 2011 yılında Kürt basın kurumlarına yapılan operasyonlarda henüz gözaltındaki gazeteciler hakkında tutuklama çıkmamışken tutuklanan gazetecilerin sayısını yayımlamasını akla getirdi. Ancak Yeni Şafak’ın tavrının haber değeri daha yüksekti, çünkü Yenişafak bu gazetelerle düne kadar kardeşti.

Öte yandan, iktidarın hedefi olan Zaman gazetesinin ‘demokrasi ile imtihanı’ açısından da durum farklı değildi.

Hatırlanacağı gibi, Zaman gazetesi, meslektaşlarımız Ahmet Şık ve Nedim Şener haksız, hukuksuz bir biçimde gözaltına alındıklarında, Ergenekon soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün 7 Mart 2011 tarihinde yaptığı, “Hiç kimse gazetecilik faaliyetinden dolayı gözaltına alınmadı” sözlerini manşetine taşımıştı. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı da aynı günkü gazetesinde Ergenekon operasyonları kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener için “Paniğe ve öfkeye gerek yok hukuki süreç işliyor” demişti.
Zaman gazetesi, 15 Nisan 2009 tarihinde de, Kürt hareketinin yasal partisini hedef alan KCK operasyonu için, “Operasyon DTP’ye Değil PKK’ya” manşeti ile çıktı.

Bu kısa arşiv taraması bile Zaman gazetesinin “Özgür Basın Susturulamaz” sloganını kullanmayı hak eden bir tarihe sahip olmadığını gösteriyor.

Özgür Ülke gazetesi bombalandığında buna hak ettiği gibi yer veren tek bir İslamcı basın organı var mıydı?

Ancak, bu gazetelerin toplamının, ‘darbe girişimi’ diye yaftaladıkları, cumhuriyet tarihinin en önemli demokrasi hareketlerinden biri olan Gezi direnişinin sloganlaşan bir cümlesine tam da bu noktada başvurabiliriz. Sanatçı Mehmet Ali Alabora, Twitter hesabından “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel” demişti. Daha sonra bu cümlenin ağaçlı versiyonları da çıktı. Bu söz, popülerleşerek bir Gezi sloganına dönüşürken, sözün sahibi Alabora da, ‘yandaş basının’ ve Cemaat medyasının hep hedefinde oldu.

Aslında bugün de her ne kadar şu anda merkezinde Cemaatin bulunduğu bir operasyon yürürlüğe konmuş olsa da, bunun iktidarın otoriterleşmeyi pekiştiren adımlarının bir parçası olduğunu görmek gerekiyor. Cemaate bağlı yayın organlarının yukarıda örnekleriyle aktarmaya çalıştığımız gibi demokrasi ile imtihandan sıfır çekmiş olması, bu süreci “İki gerici gücün kapışması” ile sınırlı bir perspektifle okumayı haklı kılmaz. Karşımızda daha düne kadar kardeş olduğu ve ‘düşman kampta’ gördükleri gazetecilerin, siyasilerin, avukatların, gençlerin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının tutuklanması için birlikte hareket ettiği bir yayın grubuna dahi ‘basın özgürlüğü’nü çok gören bir iktidar var.

Hocası Erbakan’ı iktidardan düşüren 28 Şubat darbesinin sıcak günlerinde, Erdoğan’ın AKP’nin kuruluşunu ilan ederken, Türkiye sermayesinden ve küresel güçlerden onay almak için, döne döne İslamcı bir parti olmadıklarını vurguladığı hatırlanacaktır. Bugün artık devlet erkini tamamen denetimine almış olmanın öz güveni ile, “İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğrenilecek!” diyen ve “Bu dinin bir sahibi var” diye vurgulayan bir Erdoğan var.

Dine, bugün çok daha fazla referans veren Erdoğan, kendisine eleştirel tonda yayın yapan basın organlarına -bu düne kadar kardeşi bile olsa- yaşam hakkı tanımayan bir ‘Siyasal İslam’ anlayışını devlete ve topluma egemen kılmaya çalışıyor. Dolayısıyla bu iktidar anlayışı, demokrasiye ihtiyacı olan herkes için tehdittir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...