16 Aralık 2014 01:00

IOC'nin gözü ABD'de (2)

IOC'nin gözü ABD'de (2)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçtiğimiz hafta, imaj problemi yaşayan Uluslararası Olimpiyat Komitesinin bir sonraki yaz olimpiyatları için tarih boyunca en güvendiği sığınağı olan ABD’yi gözüne kestirdiğini yazıp buradan devam edeceğimi söylemiştim.
Birleşik Devletler Olimpiyat Komitesi (USOC) bugün, 4 aday kent Boston, San Francisco, Los Angeles ve Washington D.C’nin olimpiyat sunumlarını kabul edecek. Aday kentin ocak ayında belirlenmesi bekleniyor.
Aday kentler içerisinde bir numaralı favori olarak Boston gösteriliyor. Boston, ülkenin önemli spor geleneğine sahip kentlerinden ancak Olimpiyat Komitesi için Boston’u öne çıkaran bu değil.
Malum, kent 2013 Boston Maratonu sırasında bombalı saldırıların hedefi olmuş, 3 kişi yaşamını yitirmiş 264 kişi yaralanmıştı. Saldırı sonrası panik anında kent yönetimi ve güvenlik güçlerinin verdiği başarılı sınavın Birleşik Devletler Olimpiyat Komitesinin gözünde bir numaralı faktör olduğu belirtiliyor.
Spor Yazarı Dave Zirin, Olimpiyat Komitesi içerisinden bir kaynağa dayandırarak dillendirdiği bu iddiayı, IOC’nin “rahatsız edici” mantığına delalet olarak gösteriyor.
Kuşkusuz haksız değil. Bu yüzden Boston saldırısı sonrası yaşanan olağanüstü halin, olimpiyata ev sahipliği yapan bir kent için 3 haftalık bir norm olduğunu söylerken de doğru bir tespit yapıyor.
Söz konusu olağanüstü hal, güvenlik önlemleri adı altında kent yaşamının militarizasyonunu beraberinde getiriyor. Polis için hem oyunlar bahanesiyle envanterini yeni oyuncaklarla süsleme, hem de kent üzerindeki varlığını muazzam seviyede hissettirme olanağı sağlayan bu durumun en önemli özelliği etkisinin oyunlar bittikten sonra da devam etmesi. Cumartesi günü kentte düzenlenen “Nefes alamıyorum” mitingindeki 23 gözaltıyı düşünürsek, Boston polisinin şimdiden olimpiyatları ellerini kaşıyarak beklediğini söyleyebiliriz.
Boston ABD’nin şu andaki en önemli adayı olsa da kentteki olimpiyat karşıtı hareketin de bir hayli aktif olduğunu vurgulamamız gerek.
NoBostonOlympics.org sitesi ve Twitter’da @NoBosOlympics adreslerinden ulaşabileceğiniz ‘Boston Olimpiyatları’na Hayır’ hareketi olimpiyatların gerçek yüzünü halka anlatarak kenti bir anlamıyla bu “bela”dan kurtarmaya çalışıyor. Hareketin üyelerinden Chris Dempsey, amaçlarını 3 maddede şöyle özetliyor: 1-USOC üyelerine ulaşarak Massachusetts eyaleti seçmenlerinin Boston adaylığına destek vermediğini göstermek. 2-Belediye başkanları ve halka olimpiyatların gerçekte neler getirip götürdüğünü anlatmak. 3-Kapalı kapılar ardında verilen kararlara karşı süreçte halkın söz sahibi olmasını sağlamak.
Elbette olimpiyatların beraberinde getirdiği problemler yalnızca Boston için geçerli değil. İkinci favori pozisyonu için mücadele eden California’nın San Francisco ve Los Angeles kentleri ile yarışı uzaktan takip eden Washington D.C de tehdit altında. Özellikle San Francisco ve Los Angeles’ın hali hazırda bindiği hızlı kentsel dönüşüm ve jantrifikasyon treni hesaba katıldığında oyunların etkisinin buralarda daha yıkıcı olma ihtimali bulunuyor. Bu yüzden Boston’daki olimpiyat karşıtı hareketin ülke hatta dünya çapında bir söylem oluşturarak olimpiyat muhalefetini genişletmesi kritik önem taşıyor.
FIFA Genel Sekreteri Jerome Valcke’nin “Daha az demokrasi dünya kupası düzenlemek için daha elverişli bir ortam sağlıyor” açıklaması olimpiyatlar ve dünya kupası gibi mega organizasyonların yükseldiği zemini açıklama konusunda halen en önemli referans. Batı Avrupa ülkelerindeki halk oylamalarında çok sayıda “Olimpiyat istemiyoruz” yanıtıyla karşılaşan IOC’nin 2024 için gözünü ABD’ye diktiği bir süreçte buradan gelecek kayda değer bir halk muhalefeti, nicedir Başkan Thomas Bach’ın diline pelesenk olan “reform” yolunda önemli bir zorlayıcı olabilir. Ancak IOC için bir reformdan çok daha radikal değişiklikler gerekiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa