Gündem, işçi sınıfı enternasyonalizmi
Fotoğraf: Envato
Uluslararası Marksist Leninist Parti ve Örgütler Konferansının (CIPOML) “Yeni Bir Dünya için Enternasyonal Yolunda 20. yıl” şiarıyla düzenlediği konferans yapıldı. Ve bu “enternasyonal olma” yolunda girişimin 20. yıl dönümü, İstanbul’da Bostancı Kültür Merkezinde yapılan binlerce işçi, genç, kadın ve partililerin katıldığı bir şenlikle kutlandı.
İLGİLİ YAYINLARI İZLEMEK ÖNEMLİ
Gazetemiz Evrensel ve Hayat Televizyonu’nda etkinliklerin haberleri ve etkinliğe katılan ülkelerin delegasyonuyla yapılan söyleşiler yayımlandı; bu konuda söyleşi ve değerlendirmelerin yayımlanmasına elbette bundan sonra da devam edilecek.
Gerek gazetemizde yayımlanan haber ve röportajlar gerekse gazetemizin dünkü eki “Genç Hayat”taki makale ve değerlendirmeler ile Sinan Birdal’ın önceki gün gazetemizdeki köşesindeki “Enternasyonalizm” makalesi hem CIPOML'nin girişiminin anlaşılması hem de işçi sınıfı enternasyonalizmi tartışmalarımıza katkılar sağlayacak mahiyettedir.
Yine bu konferans çerçevesinde Evrensel Basım Yayın’ın Komünist Parti Manifestosu’nun (7 dilde baskısı) Marx-Engels portreleri (desen) Birlik ve Mücadele özel sayısı gibi çalışmalar da enternasyonalizm tartışmalarına katkı yapacak yayınlar olarak çıktı.
PARTİ VE İLERİ İŞÇİ KESİMLERİNDE TARTIŞMA
Nitekim bu gelişmelerin de etkisiyle sınıf partisinin üyeleri, taraftarları, onun, içinde az çok faaliyet sürdürdüğü sınıfın ileri kesimleri, bugünlerde “işçi sınıfı enternasyonalizmini” konuşuyor.
Kapitalizmin uluslararası bir sistem ve ona karşı mücadelenin uluslararası bir mücadele olduğu (olması gerektiği), Marksist sosyalizm anlayışının Marx ve Engels tarafından temellerinin açıklamasından beri, yani Komünist Partisi Manifestosu’nun yayımlandığı 1848’den (166 yıldan) beri biliniyor.
Bu yüzden de bugün eğer; sosyalizmden, işçi sınıfının kapitalist sistemi yıkması ve sosyalizmi kurmasından söz ediyorsak, bunun her şeyden önce bir enternasyonal (uluslararası) mücadele olduğundan da söz ediyoruz demektir.
Bu yüzden de Marksist sosyalizmden, sınıflar mücadelesinden söz edildiği her yerde işçi sınıfının enternasyonal mücadelesinden, onun partilerinin uluslararası birliğinden, işçi sınıfının kapitalist sistemi yıkmasının uluslararası görevlerinden; kapitalizme karşı mücadelenin uluslararası stratejisinden,... bütün ülkelerdeki işçilerin tek bir dünya işçi sınıfı, bütün ülkelerdeki işçi sınıfı partilerinin tek bir uluslararası parti olarak birleşmesi için görevlerden söz ediyoruz demektir.
Bu enternasyonalist stratejiyi anlamadan ve ona bağlanmadan, ne işçi sınıfının karakterini ve misyonunu ne sosyalizmin işçi sınıfıyla bağlantısını, hatta ne de Kürtlerle ittifakı, Kobanê ile dayanışmanın anlam ve önemini, işçi sınıfının buradaki sorumluluğunu doğru bir biçimde anlamak olanaklı değildir. Bu doğru anlaşılmadığında işçi sınıfının mücadelesinin milliyetçilik (milli sosyalizm), dincilik (Hıristiyan sosyalizmi, İslam sosyalizmi,...), bölgecilik, liberal sosyalizm,... her türden burjuva, küçük burjuva sosyalizm anlayışlarının saldırısından korunması olanaklı olmaz.
KONFERANSIN EN DOLAYSIZ VE SICAK KATKISI
Evet bu böyledir ama bugün, günlük hayhuy içinde enternasyonal tutumun bir perspektif olarak çalışmanın kılavuzu olduğunu söylersek gerçeği doğru ifade etmiş olur muyuz? Tersine sınıf partisinin sınıf içinde çalışan militanlarının pek çoğu için bile günlük faaliyet içinde enternasyonalizm deyince; onu “Evet çok önemli!” ama geleceğe dair bir görev, uzak ülkelerdeki işçilerle ülkemiz işçilerinin dayanışması, en fazla sendikal düzeyde, sendikalar arasındaki dayanışma, ortak etkinlikler düzenleme, bilgi alışverişi yapma gibi teknik görevlere indirgendiğini söylemek yanlış olmaz.
CIPOML’nin yukarıda sözünü ettiğimiz konferansının bu yıl Türkiye’de, Emek Partisinin ev sahipliği ile yapılması; enternasyonalizm, sosyalizm ve işçi sınıfı ilişkilerinin parti saflarında ve ileri işçiler arasında tartışılmasını yeniden gündeme getirdi. Bu, konferansın ülkemiz işçilerine en dolaysız ve en sıcak enternasyonal desteğidir.
Özellikle de “göçmen işçi” sorunu ve bu sorun temelinde işçiler arasında milliyetçi kışkırtmaların yapıldığı böyle bir dönemde işçilerin ileri kesimi içinde sınıfın enternasyonal niteliği, “göçmen işçi” denilenlerin de işçi sınıfının bir bölüğünü oluşturduğu gerçeği sınıf partisinin enternasyonal görevleri gibi konuların canlı biçimde tartışılmasının zeminini oluşturmaktadır.
ENTERNASYONALİZM BİR ‘İÇ BİRLİK’ SORUNUDUR DA!
Bütün bunların da ötesinde başta Türkler ve Kürtler olmak üzere çok uluslu, çok din-mezhepli bir ülke olan Türkiye’de enternasyonalizm bir “iç birlik” sorunudur da.
Bu açıdan bakıldığında enternasyonalizmin doğru anlaşılması ve bir tutum olarak içselleştirilmesi sadece ideolojik olarak değil günlük mücadele için de son derece önemli hale gelmiştir.
CIPOML’nin girişiminin etkilediği yöneliş, Emek Partisi açısından bir “başlangıç” olarak ele alınıp, ilerletildiği ölçüde parti ve sınıfın eğitiminde bir dayanak yapıldığı ölçüde mücadelenin ilerletilmesine de önemli katkı yapacaktır.
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00