25 Kasım 2014 01:00

'Kürt sorunu' ve ben (2)

'Kürt sorunu' ve ben (2)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Zazaca ya da “Zazaki” konuşan Bingöl’ün Kürt köylerinde, yoksulluğun göstergelerinden biri de, bazı giyim eşyalarını ortak alıp ortak kullanmaktı. İnsanoğluna özgü bu toplumsal olguyu, “Bingöl Hikâyeleri” başlığı altında topladığım kitaptaki bir hikâyede anlatmıştım. Pek benzemiyorum ama, 1970’li yıllarda ödüller kazanan bir hikâyeciydim. Öte yandan, geniş anlamıyla gönlü “insanlıktan yana”, dar anlamıyla “Kürtlerden yana” olan Cemal Süreya, 1974’te bu hikâyeler için şöyle yazmıştı:
“Ahmet Say, insanî durumun altında toplumsal eleştiriyi çok iyi veriyor. Ayrıca, anlatımında da, anlattığı olaylara elverişli gelebilecek bir eğleni havası var. Bu yazarın bir iki ay önce bir dergide yayımladığı Kalkınma Yolları adlı öykü gerçekten nefisti. Sanırım, Baba Çehov bile, okusa, hayıflanırdı böyle bir yapıt karşısında. Yazarını da alnından öperdi. Diyeceğim; Ahmet Say, ilk birkaç öyküsüyle yurdumuzun en iyi öykücüleri arasına giriyor. Bir yazar için önemlidir bu. Bir kumaş nasıl ilk metresinden belliyse, sanatçı da öyle oluyor.”
Bu yazı dizisinin başlığı “Kürt Sorunu ve Ben” olduğuna göre, “Ben”den bahis açmam yadırganmamalı: Bir öykümde, ortak olarak bir çift kara lastik alan üç Bingöl köylüsünün, kendi açılarından haklı olarak aynı gün bu kara lastiği giymek istemesinden doğan kavgayı anlatmıştım. Öykü, kavgalaşan ortaklardan birinin şu sözleriyle iletisini özetliyordu:
“İhtiyacı karşılamadıktan kelli, ortaklık da rezillikmiş! İhtiyacı karşılamadıktan kelli…”
Bilindiği gibi sosyalist toplum, “Herkesin emeği, herkesin yeteneğine göre” belirlenen bir paylaşımı öngörür. Daha ileri bir toplum düzeni ise, “Herkesin emeği, herkesin ihtiyacına göre” paylaşılmasını yaşama geçirir. (Hey be!)
Her neyse, bu öykümle “1974 Sabahattin Ali Öykü Yarışması” birinciliğini kazanmıştım. Öykünün temel iletisi, çok yoksul üç Bingöl köylüsünün ortaklık anlayışından kaynaklanıyordu. Ama, “İhtiyacı karşılamadıktan kelli, rezillikmiş ortaklık!” (Evrensel okurları, ne demek istediğimi kolayca anlayacaktır.)
Geri toplumsal yapılanmalar, dünyanın her yerinde ilkel komünal toplumun izlerini taşır. Dağ köylerindeki Kürt topluluklarında ben bu izleri çeşitli fırsatlarla birçok kez gördüm. “Kara lastik” denen pabucu ortak olarak almak da bunlardan biriydi.  
Bitmemiş gibi gözüken bu yazının devamı haftaya bugün…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...