21 Kasım 2014 00:50

Kasedin nesi eksik?

Kasedin nesi eksik?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Pikabın kibar iğnesinde, plağın havalı cüssesinde, vinilin çıtır çıtır sesinde nostaljiyi, romantizmi herkes bulur. Kaset, daha zor. Sosyal medyada walkman pili harcamamak için köşeli kalemlerle elde çevrilen kasetlerin esprisini yapmak değil, kasetten romantizm çıkarmak, marifet ister.

Karışık Kaset’i dikkat çekici yapan, bunu başarması. Kaset gibi, romantizmden çok mizahın malzemesi olan bir motifi kendine yakıştırmış. Sadece bu bile, plaklı ya da plaksız, çeşitli müzikli filmlerde -geçen ay vizyona giren Unutursam Fısılda dahil- eğreti duran ne varsa, ondan kurtulmaya yetmiş. Kadınla adam, onar yıllık aralıklarla görüşürler, 1990’da İrem’e karışık kaset veren Ulaş, 2000’de karışık CD, 2010’da karışık USB verir. Ama film bunun üstünde durmuyor bile, kahramanlarının farklı yaşlarındaki halleri ve ilişkileriyle ilgili çünkü.

Ergenlikle başlıyor hikaye. Çocukluktan çıkmaya, karşı cinse ilgi duymaya başlanan yaşlar, aynı apartmanda oturan İrem ile Ulaş’ın ilk yakınlaştığı dönem. Kaset elbette o zaman ortaya çıkıyor, bir de onun hazırlanması var ki, ne yoğun bir araştırmanın sonucu olduğunu bir Ulaş biliyor, bir de seyirci. Eski pop şarkıları, bir türlü yapılamayan çıkma teklifleri, yanında birini görüp kıskanmalar, alabildiğine ergen ve ‘90’lar, bu bölüm. İkinci karşılaşma, meslek hayatının başlangıcı, İrem nişanlanmış, Ulaş müzik yazarı olmaya çalışıyor. 20’li yaşların başındaki, yetişkin, önünde çeşit çeşit kapılar olan ve ne istediğine karar vermeye çalışan kentli, üniversite mezunu insanın hikayesi bu. Öyle etkileyici ki, belki bu kadar iyisine şimdiye kadar denk gelememiştik. Bu arada Ulaş ile babasının ilişkisine daha derinlemesine dalmak da filme dahil. Müzik yazarlığı, aslında Ulaş’ın kitabını hiç bitiremeyen babasının hayali çünkü. Ama kitabını bitirmese de, masasında oturup plak dinlemek dışında bir harekete katılmayan babayla bir hesaplaşma gerekecek elbet. Ayrılıkların ilki yanlış anlamadan doğan bir kırgınlıktı, her filmde olması gerektiği gibi. İkincisi, gurur. Malum, üçüncü bir karşılaşma daha olacak, çekirgenin sıçraması emsal. Daha yorgun, daha büyük bagajlarla. Sonrası, darısı...

Uygar Şirin’in geçen yılın başında yayınlanan aynı adlı romanı da meraklısı tarafından epey ilgiyle karşılanmıştı. Yılların Sinema Profesyoneli ve Sinemaseveri Tunç Şahin’in ise ilk uzun metrajı. İyi de bir A1. Yetenekli sinema gözüyle, bu modern aşk hikayesini daha kalabalık kitlelere ulaştırması muhtemel. Galiba Karışık Kaset’i en dikkate değer yapan yanı, bu kadar ana akım bir romantik film olup, bu kadar klişelerden uzak durması. Duyguları ifade etmenin bir yolu olarak bizzat Karışık Kaset imgesinden başlayarak, babanın bir türlü takmadığı ampule, kaybolan CD’ye hepsi, filmin kendisi gibi, sade ve yerinde. Sarp Apak’ın oyunculuğu ve dolayısıyla esas oğlanın duygusunu seyirciye geçirmede yaşadığı sorun, filmin en zayıf noktası olabilir. Ana karakterlerin ergenliğini canlandıran Aslıhan Kapanşahin ile Ulaşcan Kutlu ise alkışı hak ediyor, elbette yönetmenle birlikte. Müzikler, devasa bir külliyattan, sahnelere uygun örnekler olarak seçilmiş. En güzel sürpriz de, kendiyle dalga geçmenin destanını yazan Atilla Taş’ın küçük rolü.  

Karışık Kaset
Yönetmen: Tunç Şahin
Oyuncular: Sarp Apak, Özge Özpirinçci, Bülent Emin Yarar, Ulaşcan Kutlu, Aslıhan Kapanşahin, Burak Sarımola, Atilla Taş, Öznur Serçeller, Sevinç Erbulak

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...