18 Kasım 2014 01:00

Çiftlik

Çiftlik

Fotoğraf: Envato

Paylaş

"Türkiye futbolu ne kadar alçalabilir” her geçen gün kendisine daha olumsuz yanıtlar bulan bir soru haline geldi.
Geçtiğimiz haftalarda bu köşede ülke futbolu için “Son 30 yılın en kötüsü” yakıştırması yaptıktan sonra 80’leri, 8-0’lık mağlubiyetleri hatırlatanlar olmuştu.
Oysa benim yazıda yaptığım karşılaştırma, “Bugünün milli takımını alalım, 84’te İngiltere’den 8 yiyen takımın karşısına koyalım bakalım kim kazanacak” türü bir karşılaştırma değildi.
Toplamda ülke futbolunun havası, kalitesi, kültürü,  gelişmeye açıklığı, ilerleme potansiyeli vs. bakımından yapılmış bir tespitti.
Oynadığı futbolu geçelim, siz hiç bu kadar sevilmeyen bir milli takım gördünüz mü?
Türkiye gibi milliyetçiliğin her türünün her şartta alıcı bulabildiği bir ülkede milli takımı yuhalanacak hale getirmek kolay iş değildir. Elbette bunda kazanmayı her şeyin üzerine koyan futbol kültürümüzün de payı var ancak kabul edelim o kültürü şekillendirenler de bugün futbolu yönetenlerden başkaları değil.
Fatih Terim’e soruyorlar “Milli takım niye sevilmiyor” diye, son günlerdeki favori yanıtıyla cevap veriyor: “Dünyada da böyle.”
Yahu dünyada güya ülke futbolunu kurtaracak “Seçilmiş Kişi” olarak kulüp takımından ani bir operasyonla milli takıma getirilen, neredeyse ömür boyu sözleşme imzalanan başka biri var mı?
Fatih Terim Türkiye futbolunu kurtaracak. Nasıl? Devşirme futbolcuyla! Almanya da öyle yapıyormuş. O zaman bir soru daha akla geliyor. Dünyada, eşek yüküyle para kazanıp da ya bu kadar cahil ya da bu kadar demagog olmayı göze alabilen başka biri var mı?(T.C.’yi yönetenlerden başka)
Dünya futbolunun son dönemdeki en ilham verici başarı hikayesi Almanya’nın 2000’lerin başındaki altyapı hamlesiyle gerçekleşti. Almanya bu hamleyle hem yetiştirdiği futbolcular hem de dolu tribünleriyle dünya futbolunun zirvesine yerleşti.
“Seçilmiş Kurtarıcı” Fatih Terim’in Ari ırktan gelmediği için devşirme sandığı futbolcuların yüzde 95’i bu hamlenin ürünü.
Fatih Terim bu yaşa gelmiş bunu anlayamamış mı? Anlamaz olur mu? Ama kim uğraşacak altyapı hamlesiyle filan. Yatarak para kazanmak güzel tabii, e memlekette de demagojinin alıcısı bol.
Mehmet Ağar’dan sonra yeni favorisi RTE’nin uçağının gediklilerinin çaresiz apolojilerinden “Batıda da bu böyle”nin futbolcasını halka yedirmek varken ne diye elini sıcak sudan soğuk suya sokacakmış.
He gülüm Almanya’da da öyle. Bak Mesut Özil, Türk çocuğunu, Zonguldak’tan devşirdiler. Söyleyin Milk Port medyasına bir “Alman istihbaratının hain devşirme operasyonu” manşeti yapsın. Siz de keyif çatmaya devam edin.
Telefonda ağlayan adam, “Aman işlerime bulaşmasın bu alık evlat” diye oyuncak olarak oğlunun eline önce Beşiktaş’ı sonra da Türkiye futbolunu vermiş, biz gariplerim de oturmuşuz üzerine yazı yazıyoruz.
Bir memleketi ayakta uyutmak bu kadar kolay olabilir mi? Cumhurbaşkanı “Allah diyen aslan var. Videoları yayınlandı” diye açıklama yapacak seviyede. Başbakanı küçükken Risk oynarken yapamadıklarını gerçek hayatta yapacak diye ülkeyi savaşa sokma derdinde. TFF Başkanına şirket emanet edilemeyeceği için oyalansın diye ülke futbolu verilmiş.
Biz de hâlâ tribünlerden edilen küfürleri, muhabirleri dövdürten futbolcuları, “Kazakistan’ın taktiksel şifresini nasıl çözdünüz hocam” diyen gazetecileri, tasarruf diye çaycısını kovan takımları, Türk dış politikasından sonra görülen en başarısız proje olan Passolig’i ve ülke futbolu için bulabildiği tek çözüm futbolcu devşirmek olan adamları konuşuyoruz.
Daha da nefes harcamaya değmez. Bundan sonra yapılacak tek şey tesiste spor gazetecisi öldüren, statta spor gazetecisi dövdüren bu ağa çiftliğine karşı mesleki mücadeleyi güçlendirmek. Bunun için de en çok TGS’ye sarılmalıyız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...