Burkina Faso
Fotoğraf: Envato
Neredeyse bütün dünyanın ve ülke kamuoyunun gündemi Ortadoğu’ya ve özellikle Kobanê üzerine yoğunlaşmışken, gazetemiz pazartesi günü yarım sayfasını Burkina Faso’ya ayırmıştı. Evrensel’in her zamanki zengin ilgi alanını bilen okuyucu için bu şaşırtıcı değildi. İşçilerin gazetesi, dünyanın neresinde olursa olsun her kıpırtıyı dikkatle izleyerek okuyucusunu bilgilendirme görevini yerine getiriyordu.
Burkina Faso’nun ne olduğunu bilen kaç kişi çıkar çevremizde? Bir gazoz markası mı, acayip yemekler yapan bir lokanta mı, Hintli bir yazar mı, bir ülke mi?
Haberi ve habere eşlik eden bilgileri okuyanlar, dünyanın en yoksul üçüncü ülkesinden ve oradaki askeri darbeden ve buna karşı verilen demokrasi mücadelesinden söz edildiğini gördüler.
Devrilen diktatör, 1987’de bir darbeyle iktidara gelmiş, dönemin genç ve devrimci lideri Sankara’yı öldürmüş ve eski sömürgeci gelenekler üzerinde yükselen bir iktidar kurmuştu. 27 yıl aralıksız sürdürdüğü iktidarını daha da uzatmak için anayasa değişikliği yapmak istediğinde ortalık karıştı. Ordu bir darbeyle yönetime el koydu ve diktatör şimdilik kayboldu.
Eski sömürgeci patron Fransa başta olmak üzere herkes darbeye karşı! Halk kitleleri de iktidarın bu şekilde el değiştirmesine itiraz ediyor ve darbeye karşı çıkıyor. Darbeci Yarbay Zida, demokrasi sözü vererek ortalığı yatıştırmaya çalışıyor.
Peki, pek çoğumuzun haritada yerini göstermek bir yana, ne olduğunu bile bilemeyebileceğimiz bu küçük ülkedeki darbeden bize ne?
Bu köşede, Afrika’yı yakın geleceğin en keskin çatışma odaklarından birisi olarak göstermeye çalıştığımız birçok yazı kaleme aldık. Gerek eski sömürgeciler ve yeni emperyalistler, gerekse palazlanmak için yeni sömürü alanları arayan irili ufaklı her ülke, Afrika’ya bir biçimde parmağını sokmaya çalışıyor. Bu büyük ve zengin ülkenin topraklarında yaşayan sıfırın altındaki yoksul milyonlarca insan ise, bir kurtuluş imkanı arayarak, boş bir umut peşinde kendisini başka ülkelere atmak için yollara düşüyor. “Kaçak göçmen” damgasını alınlarında taşıyarak Avrupa’nın Amerika’nın kıyılarına ulaşmaya çalışıyor. Diğer yandan dünyanın her yerinde olduğu gibi, kıtaya yayılmış geniş bir alanda İslamcı örgütler silahlarıyla ya da “yardım dernekleriyle” mevzi tutuyor.
Burkina Faso’da yaşananlar, kaynayan toprağın üzerinde gelmekte olan patlamayı haber veren küçük kabarcıklardan biri. Derin iç çelişkileriyle yaşadığı ölümcül krizi atlatmak için dünyanın orasında burasında savaşlar yaratan emperyalizm, ömrünü uzatma olanaklarını bu kıtada görüyor.
Afrika’yı daha yakından izlemek, kendi geleceğimiz hakkında daha açık bir görüş geliştirmek için gerekiyor. Şimdi biraz Afrika çalışma zamanı.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- İki ucu savaş değneği 24 Mayıs 2017 00:56
- Olsaydıyla bulsaydı... 17 Mayıs 2017 01:00
- İdam... 19 Nisan 2017 00:10
- Gariplerin ölümü 29 Mart 2017 00:38
- Devletin ve milletin çıkarı nerede? 15 Mart 2017 01:00
- Almanya'ya karşı birleşik milli cephe! 08 Mart 2017 00:10
- ‘Sözde bayrak’ 01 Mart 2017 01:09
- Provokasyon ihtiyacıyla yaşamak 21 Aralık 2016 01:00
- Amerika gitsin, Rusya mı gelsin? 10 Ağustos 2016 00:59
- Darbenin gizli kalan iki ayağı! 27 Temmuz 2016 00:43
- NATO ve ‘küreselleşme’! 13 Temmuz 2016 00:57
- Hangi dilde ‘kusura bakmayın’ denilecek? 06 Temmuz 2016 00:55
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
