29 Ekim 2014 02:00

Oyun!

Oyun!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bilgisayar animasyon teknolojisi işin içine girmeden önce, askerlerin “kum masası” dedikleri bir savaş oyuncağı vardı. Arazinin yapısını, dost ve düşman kuvvetlerin mevzilenişini orada görür ve taktikleri sınar, planları yaparlardı. Kimi eski fotoğraflarda örneğin Hitler’i, abartılmış büyüklükte bir kum masası üzerinde Avrupa’yı ele geçirme planları yaparken görürsünüz. Elbette gerçek savaş alanıyla kum masası arasında barut ve ateşle yarılmış derin bir uçurum vardı. Masadaki hesaplar muharebe alanında her zaman tutmazdı. O yüzden savaşın gerçek yüzünü gören askerler, birbirlerinin acemiliklerini yüzlerine vurmak için, “Sen git kumda oyna!” derlerdi.
Kumda oynamak, teorik hesapla katı hayat arasındaki farkı bilmeden savaşla eğlenmek demektir.  
Erdoğan, uçakta yaptığı basın muhabbetinde, Kobanê’de oyun içinde oyun olduğunu söyledi ve üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken bir cümle daha söyledi: “Şu anda PYD’nin mantalitesinin bu kadar güçlü olduğunu düşünmüyorum. Muhtemelen daha üst bir akıl var.”
Kum masasında, “Karaları kırmızıların üstüne sür, beyazlar arkadan çevirsin biz tepeden girelim” gibi oyunlar kurarken, oradaki her unsurun canlı ve kendi iradeleriyle de bir şeyler yapabileceği düşünülmez. Kumdan kaleler ve kurşun askerler vardır, insanlar yoktur!
Oysa Kobanê’de kırk yıla yakın bir zaman savaş ve siyaset tecrübesine sahip bir “akıl” ve bunu uygulayan insanlar bulunduğunu hesaba dahil etmeden atılan her adım, bir yerlerde duvara çarpıyor.
Belli ki Erdoğan, sürekli değişen koşullar altında kendi taktiğini ve stratejisini hızla değiştirip yeni ilişkiler ve değişen ittifaklar kurabilen bu aklın, Kürt aklı olamayacağını düşünüyor. “Onlara bu akılları kim veriyor?” sorusu, bir at gözlüğü halinde açısını daraltıyor ve karşısında Obama’dan başkasını göremiyor.
Hiç kuşkusuz, bu hafta Der Spiegel dergisinin de kapağına taşıdığı gibi, bütün dünyanın ilgi odağına oturmuş bulunan Kobanê direnişi, IŞİD’e karşı olan herkesin ön cephesi durumundadır ve oradaki direnişe katkıda bulunmak, dünyanın ilerici ve demokrat kamuoyunun özlemlerine cevap olduğu gibi bir biçimde kimi emperyalist güçlerin de işine gelmektedir.
Bu düğüm noktasında Erdoğan da kendi ittifaklarını oluşturmaya ve PYD’yi ezmeye yönelik ilişkiler geliştirmeye çalışıyor. Uçaktaki muhabbetin ana hatları bu planı açığa vuruyor: Peşmerge, ÖSO, Koalisyon güçleri üzerine söylenenler, tüm bu unsurların birleşik bir anti PYD kuvvet oluşturmasını sağlamak için çalışıldığını gösteriyor.
Orada da oyun içinde oyun yok mu? Obama’nın hesaplarıyla Erdoğan’ın hayalleri birbirini tutmuyor; bu açıkça görülüyor. Kobanê direnişinin anlamı ve amaçları ise hiçbirini tutmuyor! Ama hayat kum masası değil. Her unsur kendi bildiği biçimde hayatı yönlendirmeye çalışıyor. Ve sonunda bunların toplamından savaşın kestirilemez gelişme eğilimleri doğuyor.
Söylenebilecek tek söz, kum masasına gömülmüş kafaların sonunda savaşı kaybedeceğidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...