28 Ekim 2014 02:00

Sorun Prandelli mi?

Sorun Prandelli mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Galatasaray’ın durumu malum. Cesare Prandelli’nin öğrencileri epey kötü günler geçiriyor. Fernando Muslera gibi bir kaleciyi 4’e abone etmek her babayiğidin harcı değil.

Cimbom’un ligde oynadığı 7 maçta 4 galibiyeti var belki ama kazandığı maçların hiçbirinde ortaya futbola benzer bir şey koyamadı.

Hatta Galatasaray maçları ne zaman başlasa şu hissiyatı edinmekten kurtulamıyoruz: “Sarı kırmızı formalılar bir kez daha modern futbolun geldiği aşamayı protesto etmek için sahaya çıkmış.”

Galatasaraylı futbolcular o kadar kopuk, ne yaptığını bilmez ve birbirine yabancı halde ki, ileriye doğru 3 pas üst üste en son ne zaman yapıldı sorusunun yanıtını bilen yok.

Başakşehir maçı gibi daha vahim örnekler olmakla birlikte Borussia Dortmund karşısında takımın elinden gelen tek hücum varyasyonunun hasbelkader topu orta sahanın 5 metre gerisine taşıyan orta üçlüden birinin savunmanın arkasına top şişirmesi olduğu acı bir şekilde görüldü.

Elbette her takımdan, hele de altı üstü Türkiye ligi seviyesinde olan bir takımdan Bayern gibi pas futbolu bekleyemezsiniz. Ancak bunu yapamıyorsa asgari seviyede kanatlardan oyunu çeşitlendirebilecek bir yapıya sahip olması beklenir. Galatasaray bunu yapmaktan da çok uzak. Elinde Bruma gibi yetenekleri bilinen ancak bu yeteneklerini sahada konuşturabilmek için üzerinde ciddi emek harcanması gereken bir kanat oyuncusu var.

Bruma’nın arkasındaki bir diğer yabancı Alex Telles. Hücumcu sol beke de ciddi bir maddi yatırım yapıldı ve bunun karşılığının alınabilmesi için oyuncuya yönelik aynı ölçüde teknik ve psikolojik emek harcanması gerekiyor.

Galatasaray bu 2 oyuncunun yönetiminde de şu ana kadar sınıfta kalmış bir pozisyonda ve bir değişiklik olmazsa yüksek maliyetli bu isimlerin amiyane tabirle elde patlaması kuvvetle muhtemel.

Galatasaray’ın bir başka kanat oyuncusu Olcan Adın, fiziksel sınırlılıkları ve tek yönlülüğüyle, hele ki kötü bir takımda fark yaratmaktan uzak.

Bekler ise, başta devasa maliyetli Tarık Çamdal olmak üzere Galatasaray’a lazım gelen kanat etkinliğini sağlayacak kalitede değil. Galatasaray’ın kadro dışı bıraktığı Sabri Sarıoğlu da Emmanuel Eboue’nin neden kenarda olduğunu kimse bilmiyor.

Takımın oynadığı futbol, lig ve Avrupa’daki konumu, kadro enkazı ve bileşimi... Hepsi fecaat.

Bir de bu durumu yoluna koyması beklenen Cesare Prandelli var tabii. 

Değil Cesare Prandelli gibi geçmişi belli, kariyerli bir isim, her gün çimin kokusuyla yatağına giren bir alt lig teknik direktöründen dahi futbolu ya da takımındaki dengeleri daha iyi bildiğimi iddia etmem. Bu yüzden “Bu adam futbolu bilmiyor” yönlü eleştirileri hiçbir zaman ciddiye almam. Eğer bir teknik direktör bize dışarıdan absürt gözüken bir oyuncu tercihinde bulunuyorsa bir bildiği vardır(doğru ya da yanlış olmasının ötesinde) derim. 

Cesare Prandelli de henüz bizim çözemediğimiz bir şeyler deniyor belli ki! Geldiğinde Prandelli için geçmişine ve insanlığına binaen övgüler sarf etmiş biri olarak en fazla söyleyebileceğim henüz camiayla aşısının tutmadığı ve ligi yeterince tanıyamadığı olabilir.

Bu yazı yazıldığında istifası ya da kovulması gündeme gelmemişti. 7-8 haftada teknik direktör göndermek bizim memleketin bir alışkanlığı. Mircea Lucescu Galatasaray’a geldiğinde elinde Türkiye tarihinin en iyi kadrosu vardı ama ilk sezonunda ne kadar eleştirildiğini hatırlıyoruz. 

Ne şu anki kadronun enkazı, ne de bu takımın tamamen futbol oynayamaz hali Prandelli’nin suçu. Fatih Terim döneminden itibaren varlığını koruyan olumsuzlukların teknik anlamda halının altına süpürülemeyeceği bir aşamaya gelinmiş bulunuyor. Prandelli’nin de bunun kısa vadede(kısa vade kısmını altını çizerek söylüyorum) üstesinden gelecek tarzda bir yeteneğe sahip olmadığı görülüyor.

Bu korkunç kadro kimyasıyla kısa vadede başarı sağlayabilecek olan bir teknik direktör varsa kendisini tebrik etmek isterim. Ancak her sezon başı “uzun vadeli yatırım” temennilerinde bulunup sonra da 2 ayda hoca göndermek hiçbir şeyin çaresi olamaz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...