22 Ekim 2014 00:13

Koridor

Koridor

Fotoğraf: Envato

Paylaş

ABD’nin havadan silah ve tıbbi malzeme yardımı yapması, Kürt Peşmergelerin Türkiye üzerinden Kobanê’ye geçişine Türkiye’nin zar zor izin vermesi IŞİD’in ilerleyişinin durdurulmasını kolaylaştıran etkiler yaptı. Özellikle Obama ile R.T. Erdoğan arasındaki son telefon görüşmesinden sonra Türkiye’nin “U Dönüşü” yaptığı yolundaki yorumlar önemli ölçüde gerçeği yansıtıyor olabilir.
Peki, “Kobanê düştü düşecek” gibi müjdelerle açıklanan beklentiden, ABD’nin “Kobanê düşmemelidir” çizgisine nasıl gelindi?
Daha önceden biliyoruz ki, ABD de, Türkiye de, Kobanê’de böylesine kahramanca bir direniş beklemiyor, direnişi tahmin etseler bile bu kadar uzun zaman sürecek ve IŞİD’e kök söktürecek bir kazanma azmini tahmin etmiyorlardı. Onların bakış açısından, IŞİD her yerde olduğu gibi Kobanê’de de elini kolunu sallayarak gezecek, büyük katliamlar ve vahşi infaz görüntüleri sergileyecek, ondan sonra da bütün bu propaganda malzemesini sırtlayarak Koalisyon güçleri ve Türkiye, sınırı geçerek IŞİD’e karşı savaşacak, soluğu Şam’da alacaktı.
Fakat Kürt halkının bir bütün olarak Kürdistan sathına yayılmış manevi desteği ve genç kadın-erkek her ulustan ve inançtan savaşçıların destansı direnişi bu hesabı bozdu. Kürt halkının ve dostlarının kalbi Kobanê’de atmaya başladığında direniş, bütün dünyanın demokratik kamuoyu ile genel olarak gericilik arasındaki mücadeleye dönüştü. Orada hedef IŞİD ise, dünyanın her yerinde de aynı soydan dünya gericiliği ve emperyalizm hedef oldu. Görüldü ki, Kobanê halkının direnişi bütün gericileri ve emperyalistleri telaşlandırırken, halklar için bir umut olmuştu.
Bu noktada, emperyalistler ve gericiler için IŞİD’in yenilmesi değil, Kürt devrimcilerinin ve bütün dünyanın ilerici kamuoyunun kazanması mesele halini aldı. IŞİD bir biçimde halledilebilirdi, ama demokrasi ve devrim isteyen bütün halkların umudunun tek başına zafer kazanması karşısında  yapılabilecek bir şey yoktu. IŞID’in tek başına devrim ve demokrasi güçleri tarafından yenilgiye uğratılması, emperyalistler ve gericiler açısından telafi edilemez başka yaralara yol açabilirdi. Tek başına kazanmamalıydılar!
Çünkü orada elde edilebilecek böyle bir zafer, sonuçları denetlenemez gelişmelere  yol açabilir ve Ortadoğu’da gericiliğin ve emperyalizmin hakimiyeti için döşenen yollardan demokrasinin zafer alayları geçebilirdi.
ABD, Türkiye ve diğer tüm gericiler ve emperyalistler için IŞİD’den daha tehlikeli olan IŞİD’in “yardımsız” yenilmesiydi.
Şimdi gerine gerine, “Biz olmasaydık haliniz haraptı” havası atmaya hazırlanıyorlar.
Bu bakımdan Kobanê Eş Başkanı Asya Abdullah’ın hem peşmerge geçişini hem de Türkiye’nin “yardım hevesini”  ihtiyatlı bir biçimde karşılamış olması anlamlıdır. Ortadoğu’daki halk muhalefetlerini, devrim heyecanlarını ve demokratik direnişleri ABD’nin kendi cebine indirme konusundaki becerisi malum. Burada da, Kobanê halkına biraz çiçek, biraz övgü verip devrimlerini ellerinden alabileceklerini düşündüklerinden hiç kuşku duyulamaz.
Büyük savaş ve siyaset tecrübesine sahip Kürt özgürlük hareketinin bu olasılıkları değerlendirdiği görülüyor. Çok yönlü ve karmaşık ilişkiler ağı içinde herkesin kendine göre bir hesabı var. Ama açıkçası, emperyalistlerin ve başta Türkiye olmak üzere bölge gericilerinin tek ve asıl hesabı, Ortadoğu’daki devrimci demokratik gelişmelerin önünü kesmekten ibarettir. Koridor, arkadaki karanlık odalara giden yolu açmanın araçlarından biri olarak kullanılmak istenecektir.
Bıçak gırtlağa dayanmışken bunları konuşmak için erken demeyelim. Evet, bu koridora halkların da şu anda ihtiyacı var; tarihin deneyimlerle dolu bir zamanından geçiyoruz ve koridorun ucunda ne olacağı ayrı bir mücadelenin konusu olacak. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...