15 Mayıs 2012 05:04

Başkanlık sistemi

Başkanlık sistemi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu dört partinin uzlaştığı konulardan başlayarak yazıma geçtiği günlerde Başbakan Erdoğan yeniden başkanlık sistemini ülke gündemine soktu.
Sadece Erdoğan’ın ya da AKP’nin istemesi ile başkanlık sistemine geçmek kolay değil. Bu nedenle, Erdoğan başkanlık sistemi konusunu gündem değiştirmek için mi yoksa gerçekten böyle bir sistemi kurmak istediği için mi gündeme getirdi henüz belli değil.
TBMM’nin bileşimi ve ülke siyasetinin durumu göz önüne alındığında en azından burjuva partiler arasında başkanlık sistemi konusunda bir mutabakat sağlanamazsa, anayasada bu yönde değişiklik yapılamaz. Belki, bazı partilere tavizler vererek, onları ikna yoluna gidebilir Başbakan. Fakat, şimdilik bu konuda bir belirti yok.
DTK Eş Başkanı Ahmet Türk’ün, Valilerin halk tarafından seçilmesi durumunda başkanlık sistemine evet denebileceğini söylediğini gazeteler yazdı. Bazı Kürt siyasetçilerde böyle eğilimler var. Ama, sadece yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, yerinden yönetim taleplerinin karşılanması değil, ana dilde eğitim, Anayasada etnik temele dayanmayan bir vatandaşlık tanımı, siyasi af vb. taleplerle birlikte böyle bir uzlaşmaya gidilebileceğini söylüyorlar. Bazı BDP’liler ise partinin böyle bir kararı olmadığını söylüyor.
Başkanlık sistemi henüz gerçek manada AKP yandaşları tarafından da tartışılmıyor. Onlar, henüz Başbakanın detaylar hakkında bir açıklaması olmadığından, sadece Başkanlık sistemi iyidir propagandası yapıyorlar. Başkanlık sistemi, bugünkü 12  Eylül Anayasasının üzerine yetkileri arttırılmış bir devlet başkanı koymak değildir. Başkanlık sistemi öneriyorsan, bu sistemin bütün kurumlarına dair söyleyeceğin şeyler de olmalı.  
Örneğin, yasama, yargı, yürütme ve bunlar arasındaki denge nasıl olacak? Ahmet Türk’ün sözünü ettiği konuda, yerel yönetimler konusunda ne düşünüyorsunuz? AKP, detaylar hakkında da görüşünü açıklamalı.
Bugünkü sistemin tepesine yetkileri arttırılmış bir devlet başkanı koyarsanız, bunun adı tek adam diktatörlüğü olur. Hoş, şimdi de, başkanlık sistemi henüz bir anayasal bir sistem olmadan dahi tek adam diktatörlüğü yürürlüktedir. AKP ve Hükümet, Erdoğan’ın kararlarını kendi kararları yapmaktan başka bir işlev görmemektedir. O zaman, mevcut durum anayasal durum haline gelmiş, Erdoğan da başbakan değil devlet başkanı olmuş olacaktır.
Başkanlık sistemi konusunda, demokrasi güçlerinin de söyleyeceği şeyler olmalıdır. Kişisel açıklamalar, sorulunca bir şeyler söylemeler içinde bulunduğumuz günlerde yeterli olmayacaktır.
Örneğin, HDK bu konuda ne söyleyecektir?
Geçen hafta sonu Ankara’da toplanan HDK Kongresi’ne sunulan Anayasa Komisyonunun anayasa konusu ve anayasa yapımı süreci hakkında önerileri karar haline getirilmiştir. Bunların içinde başkanlık sistemi bulunmamaktadır. HDK, anayasa konusunda demokratikleşme için olmazsa olmaz düzenlemelerin gerçekleştirilmesi için halkı örgütlenmeye ve mücadeleye çağırmaktadır. Demokratik bir anayasanın halkın bütün kesimlerinin mücadelesi sonucu, halkın katılımı ile yapılabileceğini savunmaktadır. HDK’nin bu konuda yaklaşımı yetkilerin ve idarenin tek kişide ya da küçük bir azınlıkta değil, halka dağıtılması, halkın kendi kendini yönetmesi doğrultusundadır.
AKP’nin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonunu dağıtıp, kendi anayasasını, otoriter bir anayasayı gündeme getireceği öngörümüzün gerçekleşmekte olduğu günlere yaklaşıyoruz. Muhtemelen kısa bir süre sonra AKP’nin anayasa tasarısını ve HDK’nin halk demokrasisi için gerekli asgari koşullar belgesini tartışacağız. Bu tartışmayı halkın bütün kesimleri içinde, en küçük birimlere kadar götürmek ve halka gerçekleri anlatmak gerekli olacak. Aksi takdirde tek taraflı yoğun bir propaganda bombardımanı, AKP’nin amacına ulaşmasını sağlayacaktır.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa