Evrensel ve Agos’a TİT tehdidine büyük tepki

Türkiye Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, TİT tarafından gazetemiz ve Agos’un tehdit edildiği hatırlatıldı. “Yapılan bu tehditlere karşı, Evrensel ve Agos gazeteleri ile diğer gazeteci, yazar ve aydınlarla dayanışmamızı ifade ediyoruz” denilen açıklamada, savcılıklar ve polis harekete geçmeye çağrıldı. Meydana gelebilecek herhangi bir saldırının ve sonuçlarının sorumluluğunun önlem almayanlarda olacağının belirtildiği açıklamada, “Demokratik toplumlarda ifade özgürlüğünün kullanılmasının temel araçlarından birisi olan basın ve yayın kuruluşları ile gazeteciler, her türlü baskı ve tehdide karşı özel olarak koruma altında olmalıdır” ifadelerine yer verildi.

TGC: DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de tehditlerin kabul edilemez olduğunu açıkladı. Cemiyet tarafından yapılan açıklamada, toplumsal barışı zedeleyen, demokrasiye ve ifade özgürlüğüne yönelik tehditlerin artık son bulması gerektiğini belirtti. Cemiyetin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Yayın organlarına ve gazetecilerin can güvenliğine yönelik tehditlerin ve nefret söylemlerinin artık son bulmasını istiyor, bu konuda devlet organlarını göreve çağırıyoruz. Evrensel ve Agos gazeteleri çalışanlarıyla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Gazetecilere, aydınlara ve bilim insanlarına yönelik cinayetleri bugüne kadar aydınlatamamış bir ülke olmanın ayıplarına yenilerinin eklenmemesini diliyoruz.”

‘DERHAL ÖNLEM ALINMALI’

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay ise tehdit nedeniyle yetkilileri derhal önlem almaya çağırdı. “Çok rahatsız edici bir durum, gazetecilerin özgür çalışmasını engelleyen provokatif bir girişim olarak değerlendiriyorum. Bu tür tehditlere güvenlik güçleri, devlet, iktidar, hükümet, İçişleri Bakanlığı, derhal önlem almalı, böyle bir örgüt varsa açığa çıkarmalı. Eğer böyle bir örgüt yoksa bu tehdit mektuplarını yollayan kişilerin yargılanması sağlanmalı” diyen Abakay, tehdidin duymazlıktan gelinmemesi uyarısında bulundu. Abakay, geçmişte de gazetecilerin öldürülmesinin bu tehditlerle başladığını hatırlattı. (HABER MERKEZİ)

‘BASIN ÖRGÜTLERİ TEPKİ GÖSTERMELİ’

Nazım Alpman (Gazeteci): Türk İntikam Tugayları gibi örgütlerin devletin içerisinde yapılanmış olan taşeron terör örgütleri olduklarına inanıyorum, bunlar ülkücü hareketlerin bir devamı gibi gösteriliyor ancak ben böyle düşünmüyorum. Devletle bağları olduğu açık, hatta zaman zaman ortaya çıktı ki militanlarının büyük çoğunluğu da 657’ye bağlı devlet memurları, aralarında emekli maaşı bağlanmış olanlar da olduğu ortaya çıkmıştı. Bu yüzden bu terör örgütlerinin tehditlerinin ciddiye alınması gerekiyor. Isıracak köpek havlamaz denir ancak bu tür örgütlerden bu tür tehditler geldiği zaman mutlaka yasal ve fiili güvenlik önlemleri alınmalıdır. Biliyorsunuz Hrant Dink’e de böyle sayısız tehditler geldi ve önlem alınmadığı, Hrant korunmadığı için onu kaybettik. Bu yüzden önlem alınmalı ve basın örgütleri de bu tehdide tepki göstermelidir.

‘PARAMİLİTER ÖRGÜTLER TASFİYE EDİLMEK İSTENMİYOR MU?​’

Öztürk Türkdoğan (İHD Genel Başkanı): TİT bu tehditleri yıllardır yapıyor, bu tehditlerin sürmesi de siyasal iktidar açısından bir sorun teşkil ediyor. Eski Genel Başkanımız Akın Birdal TİT tarafından tehdit edildi ve daha sonra silahlı saldırıya maruz kaldı. TİT, emniyet, askeriye veya hangi devlet birimi içindeyse failleri bulunup yargılanmalı. Bugün 2 öğrenci slogan attıkları için her türlü araştırmaya tabi tutulurken devlet içinde yer alan bu paramiliter örgütün açığa çıkmaması sorundur. Böyle bir tehdidin bugün yapılması da ilgi çekici. Barış söyleminin, yeni anayasa yapılması tartışmalarının sürdüğü bir dönemde tehdit yapılması manidar. Halka karşı suç işleyen çetelerle mücadele edilmiyor, kaygı verici olan da bu. O nedenle koruma önlemleri alınması gerekiyor.

2 sene önce bize de TİT imzalı bir tehdit mektubu gelmişti, gönderenin Batman’dan bir polis memuru olduğu ortaya çıktı. Hakkında dava da açılan polis memuru, tehditlerini de mahkemede savunabiliyor. Dava da sürüyor ve bu polis hâlâ görevinde. Bu yüzden bu tehditleri yapanların üzerine gidilmediği sürece tehditler de devam edecektir. Evrensel gazetesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

‘DERHAL FAİLİ BULUNMALI VE YARGILANMALI’

Metin Bakkalcı (TİHV Genel Sekreteri): Evrensel gazetesi başta olmak üzere hiçbir yayın organına veya kişiye böyle bir tehdit yapılması kabul edilemez. İfade, basın, örgütlenme özgürlüğü kategorisinde de kabul edilemez ama ne yazık ki bu kabul edilemez gayriinsani acı deneyimleri yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Demokratik bir ortamın daraltıldığı, halkın teslim alınmaya çalışıldığı bir ortam maalesef teşvik ediliyor. Bizler barış ve kardeşliğin gelişmesi konusunda önemli bir kavşaktan geçiyoruz, fırsatlar ve riskler yine bir arada. Seçim döneminde kullanılan pervasız söylemler; kendinden başkasını yok etmek isteyen bu tutumların önünü açıyor. Bu noktada büyük çoğunluğun bu durumu kabul etmemesi önem arz ediyor.

Evrensel’e yönelik olan bu tutum karşısında gereken neyse yapılmalı. Derhal önlem alınmalı, bu tehdidi yapan veya yapanlar bulunmalı, yargı önüne çıkarılmalı. Eğer istenirse bu tehdidin sahibi bir saat içinde bulunabilir. Bu tehdidi yapan hakkında etkin bir dava süreci işletilmeli ve üzerine gidilmeli. İnsan hakları örgütleri olarak bizler de bu işin takipçisi olmalı ve sorumluların üzerine gitmeliyiz.