Yargı paketi çözümü güçlendirmekten uzak

TCK, TMK ve CMK başta olmak üzere düşünce ve ifadeyi suç sayan yasalar nedeniyle cezaevleri kapasitelerinin birkaç katı artıp, hükümet “yeni cezaevleri” vaadinde bulunurken, cezaevlerini “boşaltacak” gözüyle bakılan 4. yargı paketi umutları boşa çıkardı. Paket bu haliyle cezaevlerini boşaltmak bir yana, yeni mahkumiyetlerin de önünü açacak gibi görünüyor.

DEMİRTAŞ: BEKLENTİLERİ KARŞILAMIYOR

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş uzun süredir “parlamentoya geldi, gelecek” denilen paketin beklentileri karşılamaktan çok uzak olduğunu söyledi. Gazetemize açıklama yapan Demirtaş şunları ifade etti: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM içtihatlarına uygun denmesine rağmen paket bu beklentiyi de karşılamaktan uzak. Siyasi, haksız tutuklamalara son vermesi bekleniyordu. Onunla ilgili de bir yasal düzenleme yok. Bu paket ağıza bir parmak bal çalmak gibi bir şey.”

Komisyon ve Genel Kurul aşamasında yasanın daha demokratik bir hal alması için çaba gösterip, önergeler vereceklerini de belirten Demirtaş, “Maalesef ifade özgürlüğü, örgütlenme ve gösteri hakkını kapsamıyor. Bunları da kapsayan geniş bir pakete ihtiyaç var. Yasa bu haliyle çıkarsa Kürt sorununda başlayan sürece güçlü bir katkısı da olmaz” dedi.

VERİLEN CEZA ARTIRILIYOR

Paketteki en büyük tehdit 6. maddede düzenlenen ve 3713 Terörle Mücadele Kanunu’nun 7’inci maddesi 2. fıkrasındaki değişiklik oldu. Madde metni şöyle: “Terör örgütünün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarısı oranında arttırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.”

Bu maddede, “Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, kimliklerin gizlenmesi amacıyla yüzün tamamen veya kısmen kapatılması; örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması, slogan atılması, ses cihazları ile yayın yapılması” gibi kıstaslar da ‘suç’ kapsamında ele alınıyor.

'YAKIN TEHLİKE' SUÇU

Paketin 8. maddesinde “yakın tehlike” suçu getiriliyor. Düzenlemede, “Kamu düzeni açısından açık ve yakın tehlikenin ortaya çıkmaması halinde, yapılan açıklamaların ‘suçu ve suçluyu övme’ suçunu oluşturmayacağı” belirtiliyor.

ÖRGÜT ÜYELİĞİ CEZASINDA YUMUŞAMA YOK

Pakette TCK’da düzenlenen ve cezaevlerini “örgüt üyeleri” ile dolduran, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır” ve “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi örgüt üyesi olarak cezalandırılır” düzenlemeleri konusunda bir iyileştirme yapılmadı. Özellikle KCK ve Ergenekon davalarından yargılanan yüzlerce kişinin beklentisi de bu madde ile boşa düşürülüyor.

AVRUPA'NIN GÖZÜNÜ BOYAMAK İÇİN...

Paket AİHM kararları doğrultusunda birçok yargılamanın yeniden yapılmasının önünü açıyor. Paketteki bu düzenleme Türkiye’yi Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi eleştirilerinden ve AİHM’nin verdiği cezalardan kurtarmaya yönelik.

ASKERLİKTEN SOĞUTMAK SUÇ DEĞİL AMA...

Paketin 10. maddesinde de “halkı askerlikten soğutma” suçuna ilişkin düzenleme getiriliyor. AİHM “halkı askerlikten soğutma suçu”na ilişkin maddeyi “ifade özgürlüğünü ihlal” olarak değerlendiriyordu. Bunu önleyecek yeni düzenlemede buna da bir kıstas getiriliyor ve “Askerlik hizmetini yapanları firara sevk edecek veya askerlik hizmetine katılacak olanları bu hizmeti yapmaktan vazgeçirecek şekilde teşvik ve telkinde bulunmak” suç kapsamına alınıyor.

TÜZEL: ASIL SAKINCA TMK’NİN BU HALİYLE SÜRMESİ

İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, paketin beklentileri boşa çıkardığını ifade etti. Cezaevleri kapasitelerini de aşan mahkum sayısına, uzun tutukluluğa, yaygın gözaltı ve siyasi yargılamalara, alakası olmadığı halde terörle suçlanan binlerce insanın varlığına dikkat çeken Tüzel, paketin bütün bunlara çözüm getireceği beklentisi oluşturulduğu, iyileştirme yapılacağının propaganda edildiğini, ancak bu anlamda pakette düzenleme olmadığını söyledi. Yasanın bu haliyle mevcut yargılamaları gözden geçirip, sıkıntıları giderecek nitelikte olmadığını da kaydeden Tüzel, “Asıl sakınca TMK’nin bu haliyle sürüyor olması” dedi. Tüzel paketin bu haliyle barış ve çözüm sürecini güçlendirmekten uzak olduğunun da altını çizdi.

KART: BARIŞA HİZMET ETMEZ

CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Atilla Kart, paketi ayrıntılı incelemediğini ama Türkiye’de fikir ve düşünce üzerinde yaratılan terör, baskı ortamının sorumlusu olan bir hükümet eliyle getirilen paketin özgürlüklere hizmet etmesinin, toplumsal barışı sağlamasının mümkün olmadığını söyledi. Kart, Başbakan eliyle gazetecilerin işine son verildiği, gazetelerin hedef gösterildiği bir ülkede Hükümetin toplumsal barışı tesis etmesinin zorluğunun da ortada olduğunu söyledi. Kart soruna bu açıdan baktığını dile getirdi.  (Ankara/EVRENSEL)

AİHM İÇİN DÜZENLEME YAPILDI

DİYARBAKIR Barosu, Meclise sunulan 4. yargı paketine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Baro Başkanı Tahir Elçi, TMK ile yargılanan binlerce tutuklu ve hükümlü ile onların yakınlarının, büyük beklentiler içine girdiğini belirtti. Tasarının halen toplumda tartışılan ‘İmralı/çözüm süreci’ olarak bilinen görüşme ve müzakere konularıyla da bağlantılı sorunlara ilişkin düzenlemeler getirebileceği ileri sürüldüğünü hatırlatan Elçi, “Meclise sunulan tasarının, devam ede gelen insan hakları ve hukuki meselelere çözüm ve toplumun beklentilerine cevap vermekten uzak olduğu anlaşılmıştır” değerlendirmesini yaptı. Tasarının ‘genel gerekçe’ kısmından da anlaşılacağı üzere, bu düzenleme sadece Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) tazminata ilişkin kararlarını azaltmayı ve ‘görünümü kurtarmayı’ amaçlamıştır” dedi. (DİYARBAKIR)