16 Nisan 2011 09:53

Cumartesi Anneleri: Geçmişle yüzleşmeden demokrasiye geçilmez

Bu haftaki eylemlerinde 1981 yılında evinde gözaltına alındıktan sonra ağır işkencelerle öldürüldüğü tanıklar tarafından anlatılmasına rağmen 30 yıldır akıbeti bilinmeyen Nurettin Yedigöl'ü anan Cumartesi Anneleri, "Cemil Kırbayır'ı öldürdüğünüzü 31 yıl sonra kabul ettiniz. Biz yalanlarını

Cumartesi Anneleri: Geçmişle yüzleşmeden demokrasiye geçilmez
Paylaş


Faili meçhul cinayetlere kurban giden, kaybedilen yakınlarının akıbetinin bulunması ve sorumluların yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı'nda adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, 315.haftada da yine 'adalet' istemiyle yine bir araya geldi. Her zaman olduğu gibi siyah zemin üzerine yazılı "Failler belli, Kayıplar nerede?" pankartını taşıyan kayıp yakınları, ellerinde de kaybedilen yakınlarının posterlerinin taşıdı. Yarım saat boyunca sessizce oturan kayıp yakınları, uzun yıllardır sürdürdükleri adalet arayışında kayıplarını simgeleyen kırmızı karanfilleri de ellerinden düşürmedi. Bu haftaki eylemde 12 Nisan 1981'de İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra işkence ile katledilen Nurettin Yedigöl'ün kaybedilişinin 30. yılı nedeniyle Yedigöl'ün hikâyesi anlatıldı.

'EDİRNE'DEN KARS'A, CUMARTESİ ANNELERİNE DESTEK VERİN'

İlk sözü TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül'ün 30 yıl sonra "Gözaltında kaybedildi" itirafında bulunduğu Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır, aldı. Kayıpları Kars'ta sorgulanmaya başlayan devletin, kaybedilen kardeşinin firar etmediği ve gözaltında öldürüldüğünün bizzat devletin yetkili ağızlarından 31 yıl sonra itiraf edildiğini dile getiren Mikail Kırbayır, "Bu aşamada olmuşların olacakların önüne geçmesi için ve Kars'tan Edirne'ye kadar tüm kayıpların soruşturmaların yapılabilmesi darbelere, ölümlere, faili meçhullere karsıyız diyen herkesi Cumartesi Anneleri'ne sahip ve destek olmaya çağırıyorum" dedi.

'BİZ DEMİŞTİK'

Ardından hazırlanan bu haftaki basın metnini 1995'te Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak okudu. Konuşmasına Cemil Kırbayır'ı 30 yıl sonra devletin öldürdüğünü itiraf eden Üskül'e cevap vererek başlayan Ocak, "31 yıldır Cemil için 'firar etti' diyen devlet, Cemil'in gözaltında işkence edilerek öldürüldüğünü kabul etmek zorunda kaldı. Evlatlarımızı, eşlerimizi anne ve babalarımızı kaybedenlere bir gün yalanlarınızı kabullenmek zorunda kalacaksınız demiştik. Gizlediğiniz gerçekleri açığa çıkaracaksınız demiştik. Asla unutmayacağız, asla vazgeçmeyeceğiz demiştik" diye konuştu.

'KAYBEDENLER İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLEMEKTEN YARGILANSIN'

26 yaşındaki Nurettin Yedigöl'ün 12 Nisan 1981'de İstanbul İdealtepe'de evine yapılan baskınla gözaltına alındığını belirten Ocak, "Götürüldüğü İstanbul Emniyet Müdürlüğü 1, Şube'de derilerinin yüzülmesi, kafasına çakılan çividen elektrik verilmesi dâhil en ağır işkenceden geçirilerek öldürüldü" şeklinde konuştu. Yedigöl'ünün babası İsmail Yedigöl'ün başta Kenan Evren olmak üzere devletin tüm birimlerine başvurmasına rağmen kendisine her defasında 'Nurettin'in gözaltına alınmadığı' cevabının verildiğini aktaran Ocak, gözaltında Yedigöl'ün işkence ile öldürüldüğüne tanık olan arkadaşları Ümit Efe ve Harun Kartal'un buna dair tanıklıklarının ise bu zamana kadar görmezden gelindiğini belirtti. Baba Yedigöl'ün ömrünün oğlunun akıbetini öğrenmeye yetmediğini, annesinin ise 30 yıldır oğlunu aramayı sürdürdüğünü dile getiren Ocak, Başbakan Erdoğan ile görüşen anne Zeycan Yedigöl'ün kendisinden oğlunun mezarını bulmasını ve başta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylül'ün yargılanması için siyasi irade göstermesini istediğini paylaştı.

Ocak, açıklamanın sonunda Yedigöl'ün gözaltında işkence ile öldürüldüğünü görevli olduğunu dile getirildiği bütün isimleri sayarak, "Onları Yedigöl'ü öldürmekten sorumlu tutuyor, hayatta kalanların yargılanmasını istedi Hayatta olmayanların ise 'insanlık suçlusu' ilan edilmesini istediklerini" ifade etti.

'GEÇMİŞLE YÜZLEŞMEDEN DEMOKRASİYE ULAŞILMAZ'

Ocak'ın ardından ise, Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl söz aldı. Gözyaşları içinde güçlükle yaptığı konuşmasında devletin bu güne kadar kaybettiğini, işkencelerde öldürdüğü sayısız insanlardan birinin de kardeşi olduğunu dile getiren Muzaffer Yedigöl, "Bizi ağabeysiz, yuvasız, bırakıp evlat acısı yaşattılar. Umarın bunu yapanlar, bu annelere verdikleri acıdan fazlasını çekerler" dedi. Hükümete tüm kayıpların üzerine gitmesi çağrısında da bulunan Yedigöl, "Hala bekleyen binlerce kayıp yakını var. Onların nerede olduklarını bilelim. Bunu yapanların yanına kar kalmasın. Demokrasi ve evrensel hukuk diyorsak, geçmişle yüzleşmeliyiz. Geçmişle yüzleşilmeden demokrasiye ulaşamaz" diye çağrıda bulundu. (İstanbul/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Kışla yakınında patlama: Biri ağır 3 çocuk yaralı

SONRAKİ HABER

‘Hasta tutukluları serbest bırakın’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...