01 Ağustos 2012 04:16

Savaş alanı Şemdinli'yi yaşayanlar anlatıyor

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde devam eden çatışmalar 9'uncu gününde de sürüyor. Çatışmaların sürdüğü bölgenin askerler tarafından insansızlaştırılmak istendiği belirten yurttaşlar, yaşananların anaakım medya tarafından görülmediğine dikkat çekiyor.Hakkari'nin Şemdinli İl&cce

Savaş alanı Şemdinli'yi yaşayanlar anlatıyor
Paylaş

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi Bağlar (Nehri) Köyü'ne bağlı Çem (Navrezan) ve Rüzgârlı (Rubunus) mezralarında 24 Temmuzda HPG’liler ile askerler arasında başlayan çatışmalar 9'uncu gününde de devam ediyor.

Şemdinli ile Federal Kürdistan Bölgesi sınırında bulunan Ortaklar (Bêsosin) Köyü'ne kadar olan 30-40 kilometre genişliğindeki alanda yaşanan çatışmalarda, çevre köyleri olumsuz yönde etkileniyor. Askeriyenin tuttuğu Hayal (Xiyal) Köprüsü'nün ilerisine hiçbir şekilde geçişlere izin verilmezken, alanın büyük bölümünün ise HPG'lilerin kontrolünde olduğu belirtiliyor.

Dicle Haber Ajansı'ndan Sami Yılmaz yaşanan çatışmalara ilişkin bölgedeki yurttaşlarla görüştü. Verilen bilgilerde askerlerin karadan müdahale edemedikleri için havadan dağların üst kısımlarının bombalandığını belirtiyor. Dağların üst kısımlarında helikopterlerle iki defa özel harekat timlerinin indirildiği; ama HPG'lilerin müdahalesi sonrası bölgeye timlerin indirilmeden geri dönüldüğü kaydedildi.

YOLLAR KAPALI

Çatışma bölgesinde yoğun bombalamalar nedeniyle Çem (Nirkole), Orta, Yukarı ve Aşağı Yiğitler (Qleşk), Moşe, Beysaran, Tuva (Beyşemsi), Gegit (Turi), Bemlate, Bağlar'ın (Nehri) da aralarında bulunduğu toplam 13 köye yurttaşlar, askerlerden aldıkları "özel izinle" girebiliyor. Köylere ise, askerlerin istisnai durumlarda izin verdiği öğrenildi. Bölgedeki Betkarok, Üsttepe (Sigıre), Şuvesore, Şerdilan, Verediki, Kanisipi, Kanikafar, Şuvedini, Buyuni yaylaları ise, havan toplarıyla bombalandığı için tamamen boşaltılmış durumda ve bu alanlara girişlere hiçbir şekilde izin verilmiyor. Bölgedeki yurttaşlar, Federal Kürdistan Bölgesi'ne sınırı olan Derecik (Rubarok) Beldesi’ne bağlı Yeşilova (Navderojan) Köyü'ne kadar olan bütün yolların, HPG'lilerin hakimiyetinde olduğu için ulaşıma kapalı olduğunu belirtiyor.

İNSANSIZLAŞTIRMA ÇABALARI

Tamamen insansızlaştırılmaya çalışılan bölgede geçtiğimiz günlerde Şemdinli Kaymakamlığı tarafından köylerin boşaltılması için muhtarlara "köyleri boşaltmamanız halinde sorumluluk sizindir" denildiği iddia ediliyor. Tamamen iletişimin kesildiği insansızlaştırılan Şemdinli ile Derecik (Rubarok) Beldesi arasındaki alanda başıboş hayvanların gezdiği gözlenirken, köylülere ait bağ ve bahçeler de kurumuş durumda. Bölgede yaşanan yoğun top atışlarından ötürü çocuklar, geceleri uyuyamadığı için aileleri çözümü “muska” yapmakta buluyor.

SAVAŞ UÇAKLARI, KOBRALAR VE OBÜSLERLE BOMBALANIYOR

Bölgede yaşanan çatışmalar ve operasyonları anaakım medyanın görmemesine tepki gösteren bölgedeki yurttaşlar, Şemdinli'de yaşanan çatışmanın Türkiye'de çok şeyi değiştireceğine dikkat çekiyor. Özellikle askerlerin Şemdinli bölgesine girememesinin Türkiye'nin Federal Kürdistan Bölge sınırının Şemdinli olduğu yönündeki değerlendirmelerde bulunan yurttaşlar, askerlerin en üst teknoloji, ağır silahlar, uçak ve helikopterlerle yaptığı müdahaleye HPG'liler, ferdi silahlar, havan ve doçka uçaksavarlarla karşılık veriyor. Bölge savaş uçakları, kobralar, obüslerle bombalanmasına rağmen bir sonuç alınamazken, bölgeye gönderilen tankların ise, HPG'lilerin uçaksavarlarla açtığı ateş sonucu geri çekilmek zorunda kaldığı belirtiliyor.

'ŞEMDİNLİ DEMEK İNSAN VE DOĞA KATLİAMI DEMEK'

Aralıksız bombalanan bölgede günlerdir devam eden orman yangınlarına ise, hala müdahale edilmiyor. Her adımda askerlerin olduğu bölgelerde yurttaşlar, bomba atışlarından ötürü oluşan gürültü kirliliğinden de şikayetçi. Yaşanan doğa katliamında yetkililerin sessiz kalmalarına tepki gösteren bölge halkı, "Şemdinli demek Türkiye'de insan ve doğa katliamına kayıtsız kalmak demektir" diye belirtiyor. 1984 PKK’nin Şemdinli baskını, 2005 yılında Umut Kitapevi’nin bombalanması ve son olarak 9 gündür başlayan çatışmalara dikkat çeken yurttaşlar, Şemdinli'nin 3'üncü önemli dönemini yaşadığını belirterek, 9 gündür süren çatışmaların tarihte bir ilk olduğunu belirtiyor.

Şemdinli'de yaşananlara tepki gösteren bir anne, "Bizim çocuklarımız top atışlarıyla doğuyor, top atışlarıyla büyüyor. Türk anneleri çocuklarını ninnilerle, Kürt anneleri ise, çocuklarını top sesleriyle uyutuyor" sözleriyle içinde bulundukları durumu dile getiriyor.

Bölgenin tek geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın tamamen bittiğini dile getiren Çem (Navrizan) Köyü sakini Sıtkı Kıvcı adlı yurttaş ise, bir haftadır devam eden çatışmaların şu ana kadar gördüğü en şiddetli çatışmalardan olduğunu söylüyor. Geçtiğimiz günlerde bölgenin bombalanması üzerine 156 Jandarma'yı aradığını belirten Kıvcı, "Askerler bana 'biz bombalamıyoruz örgüt bombalıyor' dedi. Biz bölgemizi kimlerin bombaladığını biliyoruz" dedi. Kaymakamlığın kendilerine "köyleri boşaltıp akrabalarınızın yanına gidin" dediğini belirten Kıvcı, "Köyleri boşaltmak istemelerinin tek nedeni gerillalara erzak verilmesini engellemek. Başımıza top da yağsa biz köyümüzü boşaltmayacağız" diye belirtiyor.

'GAZETECİLER KAYMAKAMLA ÇAY İÇİP BÖLGEYİ TERK EDİYOR'

Yaşananlardan Başbakan Erdoğan'ı sorumlu tutan Kıvcı, "Erdoğan başka ülkelerin sorunlarıyla ilgileneceğine önce gelsin Şemdinli'yi görsün. Hatta Türkiye'deki herkes gelsin ve buradaki savaşı görsün" çağrısında bulunuyor. Bölgeye gelen gazetecilerin yaşananları hiçbir şekilde yazmadıklarını dile getiren Kıvcı, "Gazeteciler bölgeye gelip, kaymakamla bir çay içip tekrardan bölgeden ayrılıyorlar" diyor.

'22 YILLIK EMEĞİM 10 DAKİKADA YAKILDI'

Beysaran Köyü'nde yaşayan 7 çocuk babası Metin Atis ise, çocuklarının atılan bombalamalardan ötürü geceleri yatamadıklarını ifade ediyor. Akşam Bağlar (Nehri) Köyü'ndeki yakınlarının yanına gittiklerini söyleyen Atis, "Sabah olunca tekrardan köyümüze geri dönüyoruz. Burada hiçbir can güvenliğimiz yok. Acil bir hastamız olsa götürecek bir hastane bile yok" diyerek, içerisinde bulundukları duruma dikkat çekiyor. Güzelkaya (Beygirt) Köyü'nde yaşayan ve 22 yıllık elma yetiştiricisi Feymi Çelik de, 22 yıllık emeklerinin askerler tarafından 10 dakikada yakıldığını dile getiriyor. (Şemdinli/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Hakkımızı aramak helaldir

SONRAKİ HABER

Lice'de patlama: 2 asker yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...