31 Temmuz 2012 15:05

‘Hukuksuzluğu anadilimle yargılayacağım’

Yaklaşık iki aydır Edirne Şükrü Paşa Askeri Cezaevinde tutuklu olan Kürt edebiyat eleştirmeni ve spor yazarı Ali Fikri Işık, ‘uyum bozukluğu gösterdiği’ gerekçesiyle Çorlu Asker Hastanesine sevk edildi. Kendi isteği dışında hastaneye sevk edilen Işık’ın yapılan muayenesinde herhangi bir uyum bozukluğunun olmadığı doktorl

‘Hukuksuzluğu anadilimle yargılayacağım’
Paylaş
Haci Güneş

12 Eylül darbesinin hemen ardından 1982 yılında askerken birliğinden firar eden Ali Fikri Işık, kalan infazı nedeniyle 1990’da yeniden yakalanarak cezaevine konulur. 1993 yılında cezaevinden çıktıktan sonra kelepçeli olarak Batman’dan Tekirdağ’a götürülen Işık, o dönem askeri birliklerin teslim almaması nedeniyle Tekirdağ Askerlik Şubesine geri getirilir. Burada herhangi bir tutanağa imza atmadan serbest bırakılan Ali Fikri Işık’a daha sonra firari asker muamelesi yapılır. 1993’ten yakalanarak cezaevine yeniden konulduğu güne kadar askerlik yapmayı reddeden Işık, bir konferans nedeniyle gittiği Diyarbakır’da kaldığı otelde gözaltına alınarak Edirne’ye getirilir. Edirne’de teslim edildiği askeri birlikte askerlik yapmayacağını ve vicdani ret hakkını kullanacağını belirten Işık, bu kez askeri cezaevine konulur.

‘BANA ZORLA ASKERLİK YAPTIRAMAZLAR’

Konuyla ilgili Ali Fikri Işık’a ulaşarak görüşlerini sorduk. Gazetemize bilgi veren Işık, hem Kürtçe savunma, hem de vicdani ret ile ilgili sorularımızı yanıtlarken, öncelikle mahkemedeki hukuksuzluğa dikkat çekti. Mahkemede öncelikle 12 Eylül hukuksuzluğunun yargılanması gerektiğini belirten Işık, “Beni tutuklayıp cezaevine koyduklarında ilk olarak o dönem yaşanan 12 Eylül zulmüne dikkat çektim ve savunmamı 12 Eylül’ün mağdur ettiği öznel durumumdan yola çıkarak yürüteceğimi söyledim. Bunun yanı sıra vicdani reddin temel bir hak olduğunu ifade ederek ve evrensel hukuk normlarıyla da tescil edilen bu hakkın bana tanıdığı esasları göz önünde tutarak, askerlik yapmayacağımı ve kimsenin bana zorla askerlik yaptıramayacağını, söyledim” dedi.

‘DOSYAMA SAHTE BELGE KONDU’

Ali Fikri Işık görüşmemizde daha ilk günden birçok hukuksuzlukla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Aslında kamuoyunda ‘Rahşan Affı’ olarak bilinen hukuksal değişiklikler benim de lehime. Bu durum nedeniyle tutuklanmamam ve yargılanmamam gerekirdi. İlk gün mahkemeye çıktığımda bu konuya dönük bir bilgim yoktu. Durumu bilen yargıç buna rağmen bilgiyi benden saklamış. Daha sonra öğrendiğimde, lehime olan bir bilgiyi benden özellikle saklayan ve bu durumu lehime kullanmayan yargıçla ilgili suç duyurusunda bulundum. Suç duyurumdan ne çıkar bilmiyorum ama hakkımda başka düzmece tutanaklar da düzenlendiğini ve bu tutanaklardan yola çıkarak cezalandırılmak istendiğim de dosyamı okuyan herkes tarafından görülecektir. Dosyama hiç imza atmadığım 1993 tarihli sahte bir tutanak konarak, bu tutanak mahfilinde bana verilen yol iznim sırasında firar ettiğim belirtiliyor. Ben böyle bir tutanağa imza atmış değilim. İmza sahtedir ve bunun için kriminal inceleme talep ettim” şeklinde konuştu.

‘KÜRTÇE SAVUNMA EN TEMEL HAKKIM’

Mahkemede Kürtçe savunma yapacağına dair açıklamalarını da sorduğumuz Ali Fikri Işık Kürtçe savunmanın kendisi için önemli olduğunu belirterek, “Mahkeme tarihinin 14 Ağustos olduğu bana tebliğ edildikten sonra mahkemeye dilekçe yazarak Kürt olduğumu ve mahkemede anadilim olan Kürtçe ile savunma yapacağımı bildirdim. Bu dilekçe ile mahkemenin yargılama esnasında bir Kürtçe tercüman bulundurmasını talep ettim. Bu konuyla ilgili mahkeme ne tutum alır bilmiyorum. Ama benim tutumum açık ve nettir. Kendi savunmamı kendi ana dilimle yapacağım. Bu Türkçe bilmemekten değil; Kürtçe savunmanın benim temel hakkım olmasından kaynaklı bir durumdur. Savunmamı en iyi kendi dilimle yapabilirim” dedi.

İLK DURUŞMA 14 AĞUSTOSTA

Görüşmemizde cezaevi koşullarına da değinen Işık, kendisine dönük, mevcut hukuksuzluk dışında özel bir yaptırım uygulanmadığını, kötü muamelede bulunulmadığını belirterek, “Bana destek veren, mevcut hukuksuzluğu teşhir eden herkese teşekkür ediyorum, selamlıyorum” dedi. Mahkemede öncelikle 12 Eylül hukuksuzluğunu ve 12 Eylül’ün neden olduğu mağduriyetleri gündeme getireceğini, akabinde bu mağduriyet nedeniyle kendisini serbest bırakmazlar ise vicdani ret hakkını kullanacağını ve savunmasını Kürtçe yapacağını belirten Işık’ın ilk mahkemesi 14 Ağustos 2012 Salı günü saat 09.30’da Edirne Şükrü Paşa Kışlası’nda yapılacak. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Yetkililer somut adım atmalı

SONRAKİ HABER

Hakkımızı aramak helaldir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...