13 Haziran 2012 03:25

Seçmeli Kürtçe dersi Başbakan alabilir

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Van, Hakkari ve Bursa'da "KCK" adı altında yapılan operasyonları sert bir dille eleştirerek, "Şunu açıkça söylüyoruz. Bu operasyonlar ile halkın hafızasında, yüreğinde en az Diyarbakır Cezaevi kadar derin yaralar açıyorsunuz ve bu açtığınız yaralar size pahalıya mal ola

Seçmeli Kürtçe dersi Başbakan alabilir
Paylaş

'42 ÖLÜMCÜL DURUMDA OLAN TUTSAK CEZAEVİNDE'

Kışanak, Muş Cezaevi'nde bulunan hasta tutsak Aydın Kaya'nın cezaevinde yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, "Bu açıkça bir cinayettir. Şu anda cezaevlerinde benzer durumda ölümcül rahatsızlığı olan 42 kişi bulunuyor. 520 hasta tutsak var. Cumhurbaşkanı, hükümet, adalet bakanı yetkilerini kullanmıyor. Göz göre göre ölüme gönderildiler bunun hesabını soracağız" dedi. "Her şey iki kişinin dudağı arasında olursa hukuktan bahsedilemez" diyen Kışanak, Türkiye'de hak arama yöntemlerinin kapatıldığını söyledi. Türkiye'de Başbakan'ın ağzından çıkan sözün emir telaki edildiğini vurgulayan Kışanak, "Başından beri 'KCK' operasyonları da böyle yürüyor. Muhalefet edenlere, öğrencilere, emekçilere, siyasetçilere, seçilmişlere yönelik operasyonlar Başbakan'ın talimatı ile sürdürülüyor. Başbakan 'Diyarbakır'ı Van'ı istiyorum' dedi sonra mahkemeler hemen harekete geçti ve Van'a operasyon yaptılar" dedi.

'VAN, AKP DEPREMİ İLE KARŞI KARŞIYA'

Van'ın büyük bir deprem yaşadığını, ancak doğal afetin insan eliyle yapılan afetle birleştirildiğini söyleyen Kışanak, "Bu gün AKP depremi ile Van karşı karşıya. Van deprem ile baş etmeye çalışırken, bu kez halkın iradesinin hepsini derdest edip tutukladılar. Şunu açıkça söylüyoruz. Bu operasyonlar ile halkın hafızasında, yüreğinde en az Diyarbakır Cezaevi ve JİTEM'in faaliyetleri kadar derin yaralar açıyorsunuz ve bu açtığınız yaralar size pahalıya mal olacak. Bu operasyonları savunanlar bilsinler ki günümüzün JİTEM zihniyeti AKP'de yaşıyor" diye kaydetti. İnsanın sadece fiziki bir varlık olmadığını, kimliği, onuru ve hakları olduğunu söyleyen Kışanak, bunların tümüne yönelik saldırıların cinayet olduğunu ve insan öldürmek ile eşdeğer gördüklerini söyledi.

'ONURSUZ YAŞAMI KABUL ETMEYECEĞİZ'

Kışanak, "Birileri onursuz bir yaşamı kendileri için kabul edebilir. Biz etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz. Fizik varlık bizim için o kadar kıymetli değil. Yaşam hakkı kutsaldır ama yaşam insanın kimliği, kişiliği ve onuru ile bir bütündür" dedi. "KCK" adı altında yapılan operasyonların önceden konuşulup planlanan operasyonlar olduğuna işaret eden Kışanak, Van'da yapılan operasyonun da bunun parçası olduğunu söyledi. Kışanak ilk olarak AKP'nin talimat verdiğini, ardından emniyet ve savcılığın talimat verdiğini, dosyanın oluştuğunu, ardından AKP hükümetinden işaretin beklendiğini, işaretin gelmesi durumunda hemen devreye girildiğini söyleyerek, "Ardından AKP medyası yalan yanlış haber yazarak operasyonu meşrulaştırıyor. Tezgahı kurmuşlar. Kürt halkının siyasi mücadelesini böyle ezmeye çalışıyorlar. Ne zaman Başbakan konuşsa arkasından bir operasyon geliyor. Bunlar kendi iktidarları altında komisyon kurmuşlar. AKP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı değil, BDP'de KCK operasyonlarından sorumlu genel başkan yardımcısı gibi çalışıyor. 2 Şubat'ta konuşmuş operasyon olmuş, 2 Haziran'da konuşuyor Van'da operasyon oluyor" ifadesini kullandı.

'VAN'DA AKP DÖNEMİNDE YAPILAN HIRSIZLIĞIN HESABI YOK'

Yürütülen operasyonların Kürtlerin kendi kendini yönetmesini engellemek için olduğunu söyleyen Kışanak, "Yanılıyorlar. Bu belediyeler onlardaydı. Yolsuzluk ve hırsızlık yaptıkları için halk onların elinden aldı. Şimdi halktan yana belediye olunca özel yetkili mahkemelere talimat veriyorlar. Önemli olan halktan ceza yememektir. Van Belediyesi'nde AKP döneminde yapılan hırsızlığın hesabı bile yok. Yolsuzlukların üzerine gidilmedi. Belediye Meclis üyelerinin yürüttüğü soruşturmada ortaya 53 milyonluk yolsuzluk konuldu. Bunun üstünü kapattılar. Şimdi devlet ve polis zoruyla halkın seçtiği belediye başkanını tutuklan belediyeyi hırsızlara yeniden vermenin peşindeler. Bu hayal bile değildir" dedi.

'BELEDİYELERİN SAYISINI 2 KATINA ÇIKARACAĞIZ'

Kışanak, hiçbir belediyelerini kelepçe ve polis zoruyla ellerinden alamayacaklarını vurgulayarak, "Bu halk hiçbir belediyemizi hırsızlara teslim etmeyecek. Belediyelerimizin sayısını en az iki katına çıkaracağız hiçbir zulüm bunu engelleyemeyecek. Zaten onlar da durumun farkındalar. Bir aynaya bakın kendinizde ne görüyorsunuz. Statükocu faşist devletin bütün nüveleri yüzünüzde görünüyor" şeklinde konuştu. Kürt halkının hiçbir zaman zulme boyun eğmediğini bundan sonra da eğmeyeceğini söyleyen Kışanak, "Aklınız varsa bu halkla barışmayı denersiniz. Bu halkla savaşmayı isteyenler çok oldu. Bu halkı zulümle boğmak isteyenler çok oldu. Bu yolu bir kez daha deneyip başka bir sonuca varacağınızı nasıl zannediyorsunuz bilmiyorum. Aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar beklemek aptallıktır diye bir söz vardır" hatırlatmasında bulundu. AKP hükümetinin ajitasyona ve psikolojik savaşa güvenerek yol alamayacağını görmesi gerektiğini belirten Kışanak, "Ben ne yaptım acaba? Sorusunu kendilerine bir sorsunlar. Bu ülkede demokrasi, özgürlük, barış ve çözüm isteyenlere karşı ne yaptığınız sorusunu sorun. Cevabı bilmiyorsanız biz liste yazıp elinize verelim" dedi.

SİZİN YASANIZA GÖRE HERKES TERÖRİST

"Sizin bu yasanız bütün bir halkı terörist ilan eden bir yasadır" diyen Kışanak, "Gözümüzün içine baka baka örgüt üyesi olmadığınızı biliyoruz ama biz size üyeymiş gibi davranıp ceza vereceğiz diyorsunuz. Bir mitinge katıldı diye 'örgütün amacı doğrultusunda propaganda yapmak' bilmem ne diye sayarsınız üzerine eder size 27 yıl. 13 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki kadına, milletvekilinden, belediye başkanına herkesi terörist yapan bu yasa önünüzde duruyor. Ondan sona Mardin Cezaevi'ne gidince hayret ediyorlar, cezaevinde 70 yaşında kadınlar var diye" ifadesini kullandı.

'KORKU İLE KURULAN SALTANAT DAİM OLMAZ'

Kışanak, DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk'a Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 14 yıl 7 ay ceza verildiğini hatırlatarak, "Birkaç hafta önce aynı cezayı Leyla Zana'ya verdiler. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü suç sayan şu yasa durduğu müddetçe AKP'liler bölgede başı dik gezemeyecekler. Biz görüyoruz bunu. AKP'nin yanında duran ya da destekleyenlerden bu yasayı savunan bir tek kişi görmedim. Neden korkuyorsunuz. Çıkın konuşun. Kimin korku ile hem partisini hem halkı yönetmeye çalıştığı çok açık. Korku ile kurulan saltanat daim olmaz. Bir gün birileri cesaret gösterir o duvarı aşar. İşte halkımız bunu yaptı ve o duvarı aştı. Umarım AKP'nin yanında duranlarda bu korku duvarını aşarlar" dedi. Özel yetkili mahkemeleri statükonun bekçisi olduğunu söyleyen Kışanak, bu mahkemelerin tekçi zihniyeti topluma zorla kabul ettirmeye çalıştığını söyledi.

'ÖYM'LER DERHAL KALDIRILMALI'

Kışanak, "İstiklal Mahkemeleri, Sıkıyönetim Mahkemeleri ile gençler idam edildi. DGM'ler ile toplum vicdanı yaralandı. Şimdi bunlar halkın direnişi ile teşhir oldular, yürüyemez hale geldiler. Ardından AKP hükümeti DGM'leri özel yetkili mahkeme yaptı. Cemaat ile işbirliği yaptı ve bekçiliği bu mahkemelere verdi. AKP bunun yanında durarak tekçi ve Ergenekoncu mahkemelerin yanında duruyor. Kimse bize bunlar statüko karşıtı gibi konumlama yapmasınlar. Biz çok iyi biliyoruz ki orada yargılanan AKP hükümetine karşı yapılan girişimlerdir. Özel yetkili mahkemelerde halka yapılan zulmün hesabının sorulduğu mahkeme görmedik. Adam JİTEM'i ben kurdum diyor ortada ciddi bir yargılama yok. Halka karşı işlenen suçlar konusunda kurulmuş ittifak var. Şimdi tartışmalar ile bunu sürdürmek istiyorlar. Özel yetkili mahkemeler derhal kaldırılmalıdır. Ama AKP bunu MİT Müsteşarı üzerinden ele alıyor. Onlara göre bütün mesele budur. Bu yargıya karşı mücadele edeceğiz ve yeneceğiz. Bu zihniyet yenilecek" dedi. Başbakan Erdoğan'ın "inkar siyaseti kalmadı" sözünü eleştiren Kışanak, Başbakan Erdoğan'ın "Benim Kürt kökenli vatandaşlarım" dediğini, "Kürt vatandaşlar" diyemediğini söyledi.

'AKP ELİYLE İNSANLIK SUÇU'

"Başbakan'a Türk kökenli Başbakan desem kendisi kabul eder mi?" diyen Kışanak, bu zihniyetin doğru bir zihniyet olmadığını söyledi. Kışanak, Kürtçenin seçmeli ders olmasına da tepki göstererek, "Seçmeli ders ancak yabancı dil statüsünde öğretilebilir. Bir insana anadilini yabancı dil diye öğretmek zulümdür. Başbakan kendisi seçmeli Kürtçe ders alabilir. Seçmeli ders koyalım bakanlarda gitsinler orda Kürtçeyi yabancı dil olarak öğrensin. Ama Kürtlere nasıl bu zulmü yaparsınız. Üstelik bunu 4. sınıftan sonra yapacaklar. Çünkü önce okula gitsinler Türkçe öğrensinler asimile olsunlar ondan sonra kendi dillerini isterlerse öğrensinler mantığıdır. Asimilasyon insanlık suçudur. Bugün AKP eli ile yeniden uygulanıyor" diye kaydetti. (ANKARA)

ÖNCEKİ HABER

Kadınları yerlerde sürüklediler

SONRAKİ HABER

EHRC Büyük Britanya’yı uyardı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...