15 Mart 2012 11:46

ECE sorumluluğu başkalarına atamaz

Alman firması ECE’nin yaptığı Marmara Park’ta meydana gelen yangında 11 inşaat işçisinin hayatını kaybetmesine Almanya inşaat işçileri sendikasından tepki geldi.ECE’nin merkezinin bulunduğu Hamburg’da yıllardır inşaat işçilerinin örgütlenmesi ve işyeri sorunlarını yakından izleyen IG Bau Bölge Sekreteri Sezai

ECE sorumluluğu başkalarına atamaz
Paylaş
Yücel Özdemir

ECE’nin merkezinin bulunduğu Hamburg’da yıllardır inşaat işçilerinin örgütlenmesi ve işyeri sorunlarını yakından izleyen IG Bau Bölge Sekreteri Sezai Elmalı, gazetemize yaptığı açıklamada, inşaat alanında meydana gelen bütün kazalardan asıl olarak ana firmanın sorumlu olduğunu, bu nedenle ECE’nin suçu başka firmalara atarak işin içinden çıkamayacağını söyledi.

Elmalı, ECE ve Almanya’daki inşaat işçilerinin iş güvenliği ve barınma şartları konusunda gazetemizin sorularını yanıtladı.

ECE firmasının merkezi Hamburg’da ve siz de yıllardır bu firmanın faaliyetlerini yakından izliyorsunuz. Bir sendikacı olarak bu firmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
ECE, bizim bölgemizdeki en büyük inşaat şirketlerinden birisi. Genellikle alışveriş merkezleri yapıyor. Bu merkezlerin bir kısmının yönetimini de kendisi yapıyor. Örneğin Kuzey Almanya’nın önemli kentlerinden biri olan Kiel’deki en büyük alışveriş merkezi tamamen bu firma tarafından işletiliyor. Başka pek çok kentte de aynı şekilde alışveriş merkezi işletiyor.
Firmanın aynı şekilde dünyanın pek çok ülkesinde de yatırımları bulunuyor. Firma genellikle projesini yaptığı işleri daha sonra yaptırmak üzere başka firmalara veriyor. Genel olarak inşaattan sorumlu firma olarak kalıyor.

İnşaatlarda barınma koşulları nasıl? İşçiler nerelerde kalıyor?
Bu firma tarafından yapılan inşaatların çoğunda genellikte Doğu Avrupa ülkelerinden getirilen işçiler çalıştırılıyor. İnşaat alanında kurulan konteynerlerde barınma sorunu çözülüyor. Türkiye’de olduğu gibi çadır kullanılmıyor kesinlikle. Çünkü, iş güvenliğini denetlemek üzere geniş kapsamlı düzenlemeler var ve bunlar imar dairesi tarafından sürekli olarak denetleniyor. İşçilerin nasıl barınacağı doğrudan iş güvenliği düzenlemesiyle belirlenmiş. Firmalara ise bunlara uymak düşüyor.
İnşaat alanında kurulan konteynerlerin nasıl olacağı da önceden standartlara bağlanmış durumda.
Bu konuda sadece imar dairesi değil aynı zamanda sendika olarak bizim de denetleme yapmamız gerekiyor. İşçilerin hangi koşullarda, nerelerde kaldığını bizzat görerek, inceliyoruz. Gerekli itirazları yaptığımızda işveren bunlara uymak zorunda.
Uymamanın cezası çok yüksek. Almanya’daki düzenlemede, belirlenen şartlara taşeron firma uymadığı takdirde de ana firma sorumludur. Herhangi bir ceza verildiğinde bunu ana firma ödemek zorunda. Bu yüzden ana firma taşeron firmalara iş verdiğinde, imzaladığı anlaşmaya işçilerin çalışma ve barınma koşullarına uyulmasını da koyuyor. Aksi takdirde imar dairesinin inşaatı kapatma yetkisi var.

Türkiye’de 11 işçinin hayatına mal olan olayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Takip edebildiğim kadarıyla, kurulan çadırlar resimlerden görüldüğü kadar düşündüğümden daha iyi görünüyor. Ancak, bunun barınmaya uygun olmadığı yangınla görüldü. Burayla en önemli fark, bir kablo zedelendiği zaman, Almanya’da kablo tamamen atılır, yerine yenisi konulur. Türkiye’de ise genellikle geçici çözümlerle sorun giderilmeye çalışılıyor. Bu anlayış da sonunda büyük kazalara ve felaketlere yol açıyor. Keşke biraz daha titiz davranılsa.
İnşaatın Alman firmaya ait olmasının getirdiği bir sorumluluk var mı burada? Alman firmalarının yurtdışındaki çalışma şartlarını belirleyen bir düzenleme var mı?
Öyle bir şey yok. Firma yatırım yaptığı ülkedeki şartlara uymakla yükümlü. Yani bir Alman firmanın başka yerde iş yaparken Almanya’daki çalışma ve iş güvenliği şartlarına uyması gerekmiyor. Konu zaden Alman medyasında da pek işlenmedi. Çıkan kısa haberlerde bir inşaat firmasında çıkan yangında işçilerin öldüğü yönündeydi. Firmanın Alman olduğu da hiç belirtilmedi.
Burada ECE firmasının bir adım atacağını sanmıyorum. Eğer haberlerde ECE firmasını adı geçse, o da en fazla üzüntü duyduğunu açıklar ve konuyu kapatmaya çalışır. O da olmazsa küçük bir tazminatla, onu da sigortaya ödetirler, işin içinden çıkmayı dener.
Bu konuda basının ECE’nin üzerine gitmesi gerekiyor. Bana göre ECE’nin ana firma olarak bu olayda sorumluluğu vardır.

Yıllardır inşaat işkolunda sendikacılık yapan birisi olarak Almanya ile Türkiye arasındaki iş güvenliği konusunda nasıl bir fark var? Ne yapmak gerekiyor?
Türkiye’ye her gittiğimde bu gözle inşaatlara bakıyorum. Çok büyük fark var. Birincisi işverenler gereken titizliği göstermiyor. İkincisi de işçiler haklarını yeterince aramıyor, arkasında durmuyor. Tehlikeli bir durum tespit ettiklerinde bunun önlemini almalarını sağlamaları gerekiyor. Alman inşaat işçileriyle Türk inşaat işçileri arasında bu konuda büyük bir fark var. Bu konuda işçiyi bilgilendirmek için sendikaya büyük sorumluluk düşüyor. Çünkü, sendika bir olaya müdahale ettiğinde işveren ciddiye almak zorunda. (Köln/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Bu kararı tanımıyoruz!

SONRAKİ HABER

Patronlara ödül, işçilere açlık, ölüm

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...