13 Mart 2012 09:05

Ahmet Şık ve Nedim Şener serbest!

Gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de hakim önüne çıktığı, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen odatv davasının bugünkü duruşması ‘iddianamenin’ AB standartları ve uluslararası hukuk içtihatları bakımından adeta yargılandığı bir oturuma sahne oldu. Duruşma sonunda Ahmet Şık, Nedim Şener, Sait &Cced

Ahmet Şık ve Nedim Şener serbest!
Paylaş
Fatih Polat

Duruşmanın başında Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, dava dosyası ile ilgili olarak çeşitli kurumlardan bulunulmuş olan taleplere verilen yanıtları aktarırken, Emniyet Genel Müdürlüğünden mahkemeye gönderilen Ergenekon yapılanmasının bir “terör örgütü” olup olmadığına ilişkin yanıt yazısını da okudu. Yanıtta, sonunun kovuşturmayı yürüten “bağımsız mahkemelerin konusu” olduğu, ancak “Ergenekon’un bir terör örgütü olduğunun değerlendirildiği” belirtildi.

HUKUK DERSİ GİBİ SAVUNMA

Duruşmanın öğleden önceki bölümünde savunmasını yapan Gazeteci Ahmet Şık’ın Avukatı Fikret İlkiz, iddianameyi yargılanan gazetecilere yaklaşımı bakımından didik didik etti ve “Yargılanan gazetecilerin haklı olarak ‘hukukun bittiği yer’ diye tanımladığı bu dava aslında hukuksal açıdan ‘İddianamenin de bittiği yerdir” dedi. Avukat İlkiz, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarber’in Türkiye’deki iddianameler için dile getirdiği “İddianamelerin kalitesi çok düşük” saptamasını hatırlattı ve bu davanın iddianamesinin bu saptamaya somut bir örnek oluşturduğunu dile getirdi. İddianamede ‘Tespit edilmiştir’, ‘Anlaşılmıştır’ gibi ifadelere dikkat çeken Avukat Fikret İlkiz, sanık lehine olabilecek tek bir tespitin dahi olmamasının sorgulanması gerektiğini söyledi. İlkiz, bu açıdan Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 170/5’inci maddesine dikkat çekti: “İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.”

Bu davada yargılanan gazetecilere geçmişte yaptığı haberlerin sorulduğunu ve muhalifliklerinin sorgulandığını dile getiren İlkiz, eylemin failin kişiliğine uygun olduğu için failin suçlu sayılabileceğine dair yaklaşımın çoktan aşılmış olduğunu hatırlattı. Yargılanan gazetecilerin iddia makamı için ‘Gazetecilikten zırnık anlamıyor’ saptamasını hatırlatan İlkiz, bunun doğru olduğunu söyledi. Savcıların, hukuk etiği bakımından gazetecilerin nasıl haber yapmaları gerektiğini sorgulamaya hakkı olmadığını belirten İlkiz, ancak gazetecilerin bir iddianameyi mesleki görevlerinden ötürü sorgulayabileceklerini söyledi.

BAŞBAKAN NEREDEN BİLİYOR?

Ayrıca İlkiz Başbakanın 2011 nisan ayında Avrupa Parlementosunda, Ahmet Şık’ın, basılmamış kitabının bilgisayar kayıtlarına yönelik olarak yapılan operasyona dair, “Bomba yapmak suç olduğu gibi bombanın malzemelerini kullanmak da suçtur. Öyle kitaplar vardır ki bombadan daha tehlikelidir.” sözlerini hatırlatarak Başbakanın bu davayı doğrudan etkilediğine vurgu yaptı. İlkiz, “Başbakan henüz kimsenin bilmediği bir kitabın içeriğini nereden biliyor?​” diye sordu. Avukat Fikret İlkiz, Başbakanın henüz yargılanmamış bir kitap hakkında mahkum edici cümleler kurmuş olmasını da eleştirdi.

İLKİZ: GİRİŞ KAPIM DEĞİŞECEK Mİ?

Davaya dair tape çözümlemelerinde müvekkili Gazeteci Ahmet Şık ile konuşmalarına yer verildiğine dikkat çeken İlkiz, ‘Acaba benim duruşmaya giriş kapım mı değişecek, buradan bunu mu anlamalıyım?​’ diyerek sanıkların salondan girdiği kapıyı gösterdi. Gazetecilerin haber kaynaklarının gizliliği ilkesine dair Türkiye’nin de sorumlu olduğu uluslararası hukuk düzenlemelerine atıf yapan İlkiz, bu davada buna hiçbir biçimde uyulmadığını söyledi.

Davayı tutuklu gazetecileri savunduğu için bizzat Başbakan tarafından hedefe konulan ve bugün açlık grevinin dördüncü gününde olan Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi de izledi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Turgay Olcayto, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Esra Arsan, Gazeteciler Ruşen Çakır, Yalçın Bayer, Haluk Şahin ve Ertuğrul Mavioğlu da davayı izleyen çok sayıda kişi arasındaydı.

Bu arada, epey bir zamandan sonra duruşma salonunda da olsa sevgili dostum Ahmet Şık ile selamlaşmak güzeldi.

4 TAHLİYE

Bu dava ile ilgili tek güzel haber ise, yine bugünkü duruşmanın sonunda geldi. odatv davasında gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ile odatv Yazarları Coşkun Musluk ve Sait Çakır tahliye edildi. Kararın açıklanmasından sonra duruşma salonunda Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın yakınları ve arkadaşları büyük bir sevinç yaşadı. (İstanbul/EVRENSEL)


ŞIK VE ŞENER’iN ÇAPRAZ SORGUSU

Fikret İlkiz’in savunmasını tamamlamasının ardından Ahmet Şık ve Nedim Şener’in çapraz sorgusuna geçildi. Ahmet Şık çapraz sorgusunda şunları söyledi: “Yine susma hakkımı kullanıyorum. Bilin ki susmam suçsuzluğumdan ve haklılığımdan. Tapelerin tamamının okunması lazım. Savcı işine gelen yerleri almış, gelmeyen yerleri almamış. Nedim Şener’in bu kitapla hiçbir ilgisi yok. Olsaydı söylerdim. Ben kimsenin emeğini yemem. Bu kitabı yazmakta tek katkı benim haber kaynaklarım”

Üye hakim, Şener’e Dink cinayeti ile ilgili yeni kitap çalışmalarını sordu: Çıkınca DDK’nın Dink cinayetiyle ilgili ortaya çıkardığı skandalı da anlatacağım bir kitap yazacağım. Şener, sorgusunda şunları söyledi: “Bu davada herkes yazdığı şeyden sorumlu. Benim zorluğum, başkalarının yazdıkları yüzünden suçlanıyor olmam. Beni dinleten Emniyet. İçine şifre de konmuş. Dink cinayeti üzerinden emniyet ve jandarma yıpratılıyor Ahmet’le mahkemede ayrıldık. Ben ‘ilahi adalet’ diyorum, o ‘diyalektik’ diyor. Kitapları yazdığıma ve katkı yaptığıma dair tek delil yok. Yargılama konum gazetecilik faaliyetimdir.”


TAHLİYE HABERİ DÜNYA BASININDA

Odatv davası kapsamındaki tahliyeler, dünya basınında da geniş yer aldı. İngiliz yayın kuruluşu BBC, “Türkiye’de darbe planı davası sanığı gazeteciler serbest bırakıldı” şeklinde tahliye haberini duyurdu. Davanın Türkiye’de medya özgürlüğü bakımından bir sınav olduğuna değinen BBC, gazetecileri destekleyenlerin, davanın uydurma deliller üzerinden görüldüğü ve amacın muhalifleri susturmak olduğu görüşlerine yer verdi.

Türkiye’nin dünyada en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken CNN İnternational ise, uluslararası toplumun AKP hükümetini dava üzerinden sert eleştirdiğini yazdı.

İngiliz Financial Times gazetesi, Ahmet Şık ve Nedim Şener’in, demir parmaklıklar ardındaki 100 gazetecinden en fazla bilinenleri olduğunu kaydetti. Türkiye’deki davaların uzun sürdüğüne vurgu yapan gazete, “Terörizm suçundan dört gazetecinin de davaları sürüyor. Fakat bu tarz süreçler Türkiye’de yıllar, hatta bazen on yıllar alabiliyor” dedi.

KÖŞE YAZARLARINDAN TAHLİYE YORUMU

Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın 375 gün sonra tahliye edilmesini değerlendiren köşe yazarları da medyadaki endişeli havanın az da olsa dağıldığını dile getirdi. Konuyla ilgili, “Basın kartlıları bıraktık işte demezler inşallah!” diyen Can Dündar, dün gerçekleşen tahliyeleri yazdı. Tutuklanmalarının ve tutuklu yargılanmalarının nedeninin hukuki değil, siyasi olduğuna değinen Dündar, tahliye kararının da aynı şekilde siyasi olabileceğine dikkat çekti. “Bu kararı, Türkiye’de arkadaşlarının, dışarıda dünyanın artan baskısına mı borçluyuz; basılmamış bir kitabı toplatmanın artık taşınamaz hale gelen utancına mı, Hükümet- Cemaat kavgasına mı, bilmiyorum” diyen Dündar, ancak onların başına gelenlerin, tarihe bir yüz karası olarak geçtiğini dile getirdi.
“Yanlışta ısrar edenler değil doğruda direnenler kazandı” diyen Ruşen Çakır ise yazısında, tutuklama sürecini en başından itibaren hatırlatarak değerlendirme yapıyor. Dünkü duruşmada başta Fikret İlkiz olmak üzere avukatlar ve sanıklar tarafından bir kez daha çürütülen iddianameyle kimsenin bir gün daha tutuklu yargılanmasının normal olarak mümkün olmadığını belirten Çakır, “Dolayısıyla adaletin tam olarak tecelli ettiği asla söylenemez. Kaldı ki Türkiye’de basın özgürlüğü sorunu Ahmet ile Nedim’le ve odatv davası ile sınırlı değil. 100’ü aşkın gazetecinin cezaevinde olduğu bir ülkedeyiz. Gazetecilere ek olarak Prof. Büşra Ersanlı, Yayıncı Ragıp Zarakolu gibi nice aydın da sırf düşünceleri nedeniyle tutuklular” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Sömürüye karşı birlik çağrısı

SONRAKİ HABER

4+4+4 gerilimi dinmedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa