07 Aralık 2011 10:05

Öğrenciler yaşam alanlarına sahip çıkıyor

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve öğretim üyeleri, üniversite kampüsünün ticarethaneye dönüştürülmesine seyirci kalmadı. Kampüs içinde Starbucks Cafe’nin açılmasına karşı çeşitli etkinlikler yapan üniversite bileşenleri, son olarak kafeyi işgal etti, daha doğrusu üniversi

Öğrenciler yaşam alanlarına sahip çıkıyor
Paylaş
Berivan Koç

ÖĞRENCİYE SORAN YOK

‘Starbucks’i mesken tuttuk’ diyen öğrenciler kendilerine ait olan alanları geri almaya kararlı olduklarını söyledi. Okulun küresel şirketlere açılmasına tepki gösteren öğrenciler ve öğretim üyeleri, kendilerine ‘Siz ne istiyorsunuz’ diye soran kimsenin olmadığını belirtti. ‘Yaşam alanlarına sahip çıkma’ eylemi sırasında B.Ü. Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran, öğrencilere üç güvenlik görevlisi göndererek eylemi sonlandırmalarını istedi. Aksi takdirde eylemcilere soruşturma açmakla tehdit eden Rektöre öğrencilerin yanıtı eyleme devam etmek oldu. Dönüşümlü  olarak dışarıdan yiyecekler getirildi, çorba yapıldı, film izlendi.

Kantin ve yemekhane ücretleri, harç zamları gibi sorunlar varken, bunların çözümü yerine okula Starbucks gibi bir şirket zincirinin şubesinin açılmasının bardağı taşıran son damla olduğunu belirten öğrenciler, bu eylemliliği sürdürmekte kararlı.

ÖĞRENCİLER KAMPÜSTEN İTİLİYOR

Uzunca bir süredir kampüsten dışarı itildiklerine dikkat çeken öğrencilerden Yıldız Tar, gelişmeleri şöyle anlattı: “Orta kantin kapatıldı, kulüpler kapatılmaya çalışıldı ve Güney Kampüs, öğrencinin yer almadığı, öğrencinin sohbet etmediği, dolayısıyla öğrencinin örgütlenemediği bir yer haline getirilmeye çalışılıyor ve bunun son halkası olarak da Starbucks’la karşımıza çıkılıyor.” Tar, Starbucks’ın ve benzeri yerlerin Güney Kampüs’te sayılarının artmasının öğrencileri birleştirdiğini söyledi.

‘BU ALAN ÖĞRENCİNİN’

Okula geldiğinde çeşitli bankaların ve Dunkin’ Donuts’ın okulda bulunduğunu ifade eden Yonca Bayram, “Neden Starbucks?​” diye sorulursa, bunun bir araya gelme ve bir patlama süreci olduğunu söyledi. “Bir yemekhanemiz var, belki de Türkiye’nin en pahalı, belki de en kötü yemeğinin satıldığı yer” diyen Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yiyor muyuz yiyoruz, çünkü rıza yaratıldı. Çünkü yiyecek başka hiç bir yerimiz yok.” Bu durum ortadayken Starbucks’ın açılmasının öğrencilerin dikkate alınmadığının göstergesi olduğunu kaydeden Bayram, okulun bileşenleri olan öğrencilerin ihtiyaçlarının önemsenmesi gerektiğini vurguladı. Burada bulunuyor olmanın, bu alanın öğrencilerin olduğunun göstergesi olduğunu belirten Bayram, oluşumun bir öğrenci meclisine dönüşebilme açısından önemli olduğunu ifade etti.

BARDAĞI TAŞIRAN DAMLA

“Sürekli bu okula dahil olduğumuzu, burada olduğumuzu hatırlatmak gibi ihtiyaçlarımız çıkıyor” diyen Enise Şeyda Kapusuz, Güney Kampüsün ticarileştirme sürecinde ilk alan olduğunu söylüyor. Starbucks’ın bardağı taşıran son damla olduğunu söyleyen Kapusuz, “Bu okulda ciddi bir şekilde sınıf farklılığı var. Parası olan için yurt, olmayan için ayrı yurt, parası olan için yemekhane, olmayan için ayrı yemekhane. Bize sürekli ‘yerini bil’ uyarısında bulunan uygulamalar yapılmasın. Artık birilerinin bizim sömürülecek varlıklar olmadığımızı anlaması lazım. Sürekli burada olamasak dahi taleplerimiz yerine getirilene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Belki başka şekilde, başka yerlerde, başka insanlarla ama devam edeceğiz” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

‘Mevcut Türk-İş yönetimi iktidarı cesaretlendiriyor’

SONRAKİ HABER

İşçilerden Türk-İş delegelerine çağrı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa