Bu ders de size dert olsun!

Meltem Akyol / Yusuf Korkmaz

Edebiyat, insan hakları, toplumsal cinsiyet ve eğitim, göç ve kapitalizm derslerinin verildiği akademi de bu dersleri Prof. Dr. Nükhet Esen, Prof. Dr. Meryem Koray, Prof. Dr. Mehmet Türkay, ve Deniz Yükseker verdi. Katılımın yoğun olduğu akademide, ders vermeyen ancak akademiye gelip derslere giren aydın ve akademisyenler de yoğunluktaydı.
Ders başlamadan önce gazetemize konuşan aydınlar hem süreci değerlendirdi hem de neden akademide ders verdiklerini anlattı.

TAVIR ALMAYA DAVET EDİYORUM

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nuri Ersoy: Büşra Ersanlı’nın alınması bardağı taşıran son damla oldu. Bu yüzden ben akademiye destek olmak için buradayım. Buradan herkesi ders vermeye ve tavır almaya çağırıyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nüket Esen: Bir kere Büşra Ersanlı benim çocukluktan beri arkadaşım, çok inandığım güvendiğim bir arkadaşım. Onun için buradayım ve ben bir edebiyatçıyım. Ben politikacı değilim ama son dönem yaşananlardan rahatsız olduğumu belirtmem gerek. Bu yüzden buradayım, burada edebiyat dersi vereceğim.

DAYANIŞMA İÇİN

Koç Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Deniz Yükseker: Buradayım çünkü Büşra Ersanlı ve diğer tutuklularla dayanışmada bulunmak istiyorum. Ders vereceğim. İfade özgürlüklerini ve örgütlenme özgürlüklerini kullananların göz altına alınmasına tepkiliyim. Gerçekten sadece dayanışmak için buradayım…

---

BARIŞÇI KAMUOYU DEVREYE GİRMİŞTİR

Prof. Gençay Gürsoy: Bütün siyasi partilerin yapması gereken bir şey siyaset akademisi açmak. Türkiye de ne yazık ki seçici bir şekilde BDP’nin siyaset akademisi hedef haline getirildi. Yapılacak şey bunun üstüne gitmektir. Yapılacak şey geri adım atmadan çekinmeden üstüne gitmektir. Kimse kendini dışında görmemelidir.  İşte bu yapılıyor. Barışçı demokrat kamuoyu Kürt sorununu demokratik biçimde çözecek bir siyasi irade olmayınca devreye giriyor, şimdi de devreye girmiştir. Barışçı kamuoyu ölümlere karşı ‘Dur’ demelidir ve bu gün burada bunu yapmaktadır.

MESLEKİ ONURUM KABUL ETMİYOR

Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi  Yard. Doç. Dr. Erol Köroğlu: Her şeyden önce istediği kadar siyasetle ilgili olsun ya da olmasın, bir tüzükle kurulmuş içinde akademi kelimesi geçen bir yapının  krimanilize  edilmesini bir akademisyen olarak mesleki onurum nedeniyle kabul edemiyorum. İfade özgürlüğünü engellemek isteyenlere karşı insanların öğrenme hakkına duyduğum saygıdan buradayım. Prof. Ersanlı gibi bilimsel onuruna güvendiğimiz bir hocamızın böyle suçlanmasını reddediyoruz. Herkes hakkında dava açılabilir ama bilgiyi üretmeye, paylaşmaya bunu yapmamak lazım. Bu her şeyden önce demokrasiye bir darbedir.

BİLİM İNSANININ TUTUKLANMASI KABUL EDİLEMEZ

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefa Feza Arslan: Türkiye’de en temel haklar askıya alınmış durumda, çok vahim bir durum. Biz bilim insanlarının suçlanmasına tepki için buradayız. Bu artık akıl almaz bir şey, rejimin ne kadar otoriterleştiğini gösteren bir şey. Bu saldırıyı püskürtmek için hep birlikte karşı çıkmalıyız. Eğer daha demokratik bir ülkede yaşamak istiyorsak hep birlikte dur dememiz gerekiyor.

BİLİMSEL ÖZGÜRLÜK OLMAZSA OLMAZDIR

Marmara Üniversitesi İktisat Öğretim Üyesi Prof. Dr Mehmet Türkay: Öncelikle Prof. Büşra Ersanlı Hocamızın maruz kaldığı durumu kınamak, bilimsel özgürlüğün arkasında durmak ve evet ona destek için buradayız. Son yapılanlar bilimsel özgürlüğün gaspıdır ve bilimsel özgürlük olmazsa olmazdır. O olmazsa üniversite olmaz. Bu yüzden Prof. Büşra Ersanlı’ya sahip çıkmalıyız.

BURADA OLMAK AHLAKİ BİR SORUMLULUK

Prof. Dr. Meryem Koray: Burada ders verdikleri için tutuklu olan arkadaşlarımız var ve onlarla dayanışmak için buraya geldim. Ayrıca burada olmak da bizim için önemli. Bu sorumluluk ahlaki bir sorumluluktur. Bu operasyonlarla aydınlara, gazetecilere, yazarlara, öğrencilere ayar verilmek isteniyor. Düşünceleri, ifadeleri, eylemleri denetime almak istiyorlar. Hepimiz bunun farkında olmalı ve buna karşı tavır koymalıyız. Bu gün bu yüzden buradayız.

HUKUKA YAPILAN SALDIRILARA KARŞI BURADAYIM

Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Gök: Boğaziçi öğretim üyeleri olarak kaygılıyız. Prof. Ersanlı’nın fikir özgürlüğü ve toplumsal özgürlükler bakımından başına gelenlerden sonra hem ona destek vermek hem de Türkiye de hukuka yapılan saldırılara karşı buradayız ve burada olmak önemli. (İstanbul/EVRENSEL)

---

İLK DERSLER TOPLUMSAL CİNSİYET VE KİMLİK KAVRAMI OLDU

BDP Genel Merkezinde akademisyenler ders vermeye başladı. Prof. Büşra Ersanlı’nın, BDP Siyaset Akademisinde ders vermesinin “teröre destek” gerekçesi sayılarak tutuklanmasına tepki gösteren akademisyenler BDP Siyaset Akademisinde dün ders verdiler.

İstanbul ve Diyarbakır’la eş zamanlı başlayan derslere Ankara’da BDP Genel Merkezinde katılan Prof. Dr. Eser Köker, “Nefes almak için bir arada olmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.

Sivil ve Siyasi Haklar Girişiminin organizasyonu çerçevesinde BDP Genel Merkezinde ilk dersler, Prof. Eser Köker ve Prof. Baskın Oran tarafından verildi. Akademideki ilk dersin açılış konuşmasını BDP Milletvekili Murat Bozlak yaptı. Bozlak, “Sürekli tek partili dönemi ve CHP’yi eleştiren AKP ve Başbakan da aslında aynı demokratik hak ihlallerini gerçekleştiriyor” dedi. Bu süreçte yalnızca Kürtlere değil, kendileriyle birlikte yol yürümeye başlayan her kesime yönelik saldırıları dile getiren Bozlak, etkinliğe katılarak destek veren herkese teşekkür etti.

Bozlak’ın ardından konuk olarak akademinin ilk dersine katılan EDP İl Başkanı Ferdan Erkut da yaptığı konuşmada, “Akademisyen ve aydınlarla Kürt hareketinin bağını koparmaya çalışıyorlar” dedi ve bunun başarılamayacağının belirtti. Prof. Eser Köker “Toplumsal Cinsiyet ve Politika” başlıklı, Prof. Baskın Oran ise “Türkiye’de Kimlik ve Kimlik Sorunları” başlıklı dersi gerçekleştirdiler. (Ankara/EVRENSEL)

---

‘OLAĞAN ZAMANLARDA SİZLE OLMAK İSTERDİM’

Diyarbakır BDP Siyaset Akademisinde de dün ders verildi. Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi Doç. Ali Kerem Saysel’in gerçekleştirdiği derse, Milletveki Altan Tan’ın yanı sıra BDP’li belediye başkanları da katıldı.

Dersten önce Milletvekili Tan, “Halka yanlış bilgi verme ve olaylarda gerçekleri saptırma siyaseti izleniyor” dedi. Tan, “Bugüne kadar hiçbir kitaba sığmayan ve faşist yönetimleri hatırlatan uygulamaları deşifre etmek için” Akademide olduklarını belirtti.

Ardından konuşan Doç. Saysel de, “Daha olağan zamanlarda buraya gelmek, olağan günlerde sizinle bilgi alışveriş içerisinde olmayı tercih ederdim. Türkiye açık bir cezaevine dönüşmüş. İfade özgürlüğüne dönük ciddi saldırılar olduğunu düşünüyoruz. Buraya gelişimizin sebebi de bu saldırıların bizi engellemeyeceğini, çalışmalarımızdan alı koyamayacaklarını göstermektir” dedi. Doç. Ali Kerem Saysel Akademide “21. Yüzyılda Doğal Kaynakların Özyönetimi” başlıklı dersi sundu.