21 Ekim 2011 05:30

İş de bulamıyorum, emekli de olamıyorum

24 yıldır birçok  farklı laboratuarda diş teknisyeni olarak çalışan  Namık Albayrak, en son çalıştığı iş yerinde silikozis hastalığına yakalanmış. Son 2.5 yıldır da silikozis hastalığıyla mücadele ederken aynı zamanda işten çıkartıldığı için yaşam mücadelesi veriyor Albayrak. Merdiven altı diye tabir edilen l

İş de bulamıyorum, emekli de olamıyorum
Paylaş
Ruken Tuncel

RAPOR ALMAK İÇİN GİTTİ HASTALIĞINI ÖĞRENDİ

24 yıldır diş teknisyeni olarak çalışan Namık Albayrak, iki buçuk yıldır silikozis hastası, bu zamana kadar kendisini rahatsız eden herhangi bir sağlık sorunun olmadığını belirten Albayrak “En son, Bahçelievler Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin bünyesinde olan As Anatomik isimli  özel bir laboratuarda çalıştım. Bu hastalık da zaten burda ortaya çıktı. Benim  çalıştığım firmanın ana merkezi İzmir’de olduğu için, ihale şartnameleri değişince, ‘İzmir’deki firmalar ihaleye giremiyor’ diye bir durum söz konusu oldu. Bu yüzden İzmir’deki firma burada hazır çalışan bir firmayı satın alıp ihaleye girdi. Bu sırada, bizim firmada giriş çıkışımız yapıldı ve bizden sağlık raporu istendi. Ben de hastalığımı bu sırada öğrendim” şeklinde konuştu.

Sağlık raporu almak için gittiği Bahçelievler Dispanserinde kendisine rapor verilmeyen Albayrak, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesine sevk ediliyor. Burada yapılan tahliller sonucunda göğsünden parça alınmak istenince Albayrak aynı mesleği yapan ve hasta olan bir başka arkadaşı  tarafından meslek hastalıkları hastanesine yönlendiriliyor. Maltepe Meslek Hastalıkları Hastesi’ne giden Albayrak, burada yapılan tahlilller sonucu hastaneye yatırılıyor. Albayrak süreci şu sözler  ile anlatıyor: “Benimle aynı mesleği yapan bir arkadaşımın hasta olduğunu öğrendim. Ona kendi sıkıntılarımı anlattım. O da bana meslek hastalıkları hastanesine gitmemi söyledi. Orada yeniden tahliller yapıldı ve silikozis teşhisi kondu. Ben o zamana kadar silikozis hastalığını bile bilmiyordum. Hastaneye yatırdılar on gün kadar  hastanede yattım ve bir ay istirahat verildi” diye konuştu.

‘RAPORLARI KEYFİ ALDIĞIMI SÖYLEDİ, İŞTEN ÇIKARDI’

Albayrak, 10 gün hastanede yattıktan sonra, kendisine bir aylık  istirahat veriliyor. Rapor süresi dolduktan sonra iş başı yapmak isteyen Albayrak’a patron işten çıkartıldığını söylüyor. Albayrak işten çıkartılışını  şöyle anlatıyor: “İstirahatım bittikten sonra iş başı yapmak istedim, işveren de benim artık çalışamayacağımı söyledi. Bana ilk olarak, benim keyfi bir şekilde hastaneye gidip bu raporları düzenlettiğimi bu yüzden benimle çalışamayacağını söyledi. Ardından da raporlarımda tozsuz ve dumansız yerlerde çalışması uygundur yazıyordu. İşveren de beni tozsuz ve dumansız çalıştırıcağı bir yer olmadığını söyleyerek işten çıkardı” dedi. İşten tazminatsız bir şekilde çıkartılan Albayrak, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) raporları ile başvuruyor. Bunun üzerine Albayrak’ın raporlarını SGK’ya göndermeyen işverene SGK tarafından ceza veriliyor.

DEVLETTEN HİÇBİR ŞEY İSTEYEMİYORUZ

Hiçbir güvencesi olmadığını belirten Albayrak, dava açabilecek maddi güce de sahip olmadığını ifade etti. Herhangi bir işe başvurduğunda kendisinden sağlık raporu istendiğini aktaran Albayrak “ Hiçbir maddi dayanağım yok çocuklarımın desteği ile ayakta durmaya çalışıyoruz. Çalışmam gerekiyor ama iş başvurusuna gittiğimde sağlık raporu isteniyor. Ve ben sağlık raporu almaya gittiğimde sistemde silikozis olarak direk çıkıyor. Bu yüzden iş bulamıyorum” diyor. Albayrak, torba yasada silikozis hastalarının direkt emekli olabileceklerine dair bulunan ibareden kaynaklı olarak emeklilik başvurusunda bulunuyor. Fakat evraklarının 15 aydır İzmir, Ankara ve İstanbul arasında dolaştığını ve bir türlü sonuç alamadığını belirtiyor. Albayrak “İş de bulamıyorum, emekli de olamıyorum. Ankara’da bir kağıdınız eksik diyor. Bir İzmir’den, bir İstanbul’dan evrak bekliyoruz. Devlet bizden ne istiyorsa alıyor ama biz hiçbir şey isteyemiyoruz” şeklinde konuşuyor. (İstanbul/EVRENSEL)


400 ÇALIŞANDAN 193’Ü SİLİKOZİS HASTASI

Hasta olmadan önce çalıştığı yerlerdeki çalışma koşullarına dair bilgi veren Albayrak 8 metrekarelik bir alanda dört kişi çalıştıklarını belirterek “Daracık bir alanda dört kişi çalışıyor. İş yoğunluğundan kaynaklı olarak bir saatlik yemek molası bile, on dakika kullanılıyor” dedi. Albayrak, iş yerlerinde havalandırma sisteminin bulunmadığını söyleyerek sadece  merdiven altına açılan bir camın da içerdeki tozun çıkmasına yeterli olmadığını vurguluyor. Çalışırken herhangi bir maske ya da özel kıyafet giyilmediğine dikkat çeken Albayrak, kendilerinin doktorlardan maske alıp taktılarını, kendilerine özel koruyucu maske verilmediğini söyledi. İş yoğunluğunun da hastalıkların artışında önemli rol oynadığı belirten Albayrak “Ben 24 yıldır bu işi yapıyorum ama son yıllar da ağız ve diş sağlığı merkezlerinin artmasıyla özel laboratuarlarında iş hacmi arttı. Mesela kamuda çalışan teknisyen günde 24 tane protez kalıbı çıkarıyor ama ben tek başına 70-80 tane çıkarıyordum. Kamuda çalışan teknisyenlerin yapacakları iş sayısı da hastalıklardan sonra düşürüldü.Daha önce kamu teknisyenlerinin yaptığı iş sayısı 33’tü daha sonra 24’de düştü. Bizim işimiz de daha da arttı. Bu sebeple çok fazla toza maruz kalıyorduk” şeklinde konuştu. Albayrak, ayrıca ihale şartnamelerine uygun İstanbul çapında 400 çalışanın bulunduğunu bunların 193’ünün silikozis hastası olduğunu söyledi.

ÖNCEKİ HABER

TSK: Kara harekatı sınır içinde

SONRAKİ HABER

Deniz Feneri’nde 6 tahliye!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...