08 Ekim 2011 11:39

Haklarımıza dokunma, savaştan vazgeç

Türkiye’nin dört bir yanından işçiler, emekçiler, kadınlar, Sıhhiye Meydanı’ndan hükümete “Kazanılmış haklarımıza dokunma, savaştan vazgeç” diye seslendi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla “İnsanca bir yaşam, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye” için başkentte

Haklarımıza dokunma, savaştan vazgeç
Paylaş
Cem Gurbetoğlu / Abidin Çınar

‘KIDEM OYUNUNA HAYIR’

Sabah saatlerinden itibaren Tren Garı’nda buluşan emekçiler, Sıhhiye Meydanı’na yürüdü. DİSK kortejinde yürüyen işçilerin slogan ve pankartlarında kıdem tazminatına yönelik saldırılara tepki vardı. Tazminat haklarına dokunulmasına izin vermeyeceklerini belirten işçiler, taşeronlaştırmaya, torba yasa sürgünlerine tepkilerini gösterdi.

Türk-İş yönetimine muhalif 10 sendikanın oluşturduğu Sendikal Güçbirliği Platformu da ayrı bir pankart açarak mitinge katıldı. Platform pankartında yürüyen işçiler, “Türk-İş uyuma, AKP’ye yem olma” sloganı attı.

KESK: ‘GREVSİZ TİS OLMAZ’

KESK kortejinin ana gündemindeyse hükümetin “Memurlara toplusözleşme hakkı veriyoruz” diyerek gündeme getirdiği düzenleme vardı. Grev hakkının gasbedilmesine izin vermeyeceklerini belirten KESK’liler, üyelerine yönelik baskı, sürgün ve tutuklamalara tepki gösterdiler. Eğitim Sen, KESK korteji içinde kitleselliğiyle dikkat çekerken, bölge illerinden gelen eğitimciler operasyonların durması ve ana dilinde eğitim talebini öne çıkardı.

ÖĞRETMENLER ATAMA İSTEDİ

Eğitim Sen kortejiyle yürüyen Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu da kitleseldi. İntihar eden arkadaşlarının fotoğraflarını taşıyan öğretmenler, atanamadan kansere yenik düşen Şafak Bay’ı da unutmadı. Öğretmenler, kendilerinden özür dileyen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e de “Özür değil, atama istiyoruz”, “KPSS mezara, öğretmenler okula” diye seslendi.

HER KESİM ALANDAYDI

TMMOB üyeleri hükümetin kanun hükmünde kararnamelerle kamuyu talan etmek istediğini belirtti. TMMOB kortejinde öğrenci katılımı yoğundu.

TTB üyeleri ise, sağlıkta katkı paylarının arttırılmasına ve Sağlık Bakanlığının hekimleri sorunların kaynağı olarak göstermesine tepki gösterdi. Doğayı talan eden HES projelerine, madenlere ve termik santrallere karşı mücadele yürüten çevre platformları da, AKP’nin şirketlerin kâr hırsına teslim olan tutumuna öfkelerini dile getirdi.

GENÇLER VE KADINLAR BARIŞ İSTEDİ

Mitingde hemen her kortejde kadınların ve gençlerin yoğun katılımı gözden kaçmadı. Kadınlar, son yıllarda hızla artan şiddet ve kadın cinayetlerine tepkilerini gösterirken, diğer bir talepleri de eşit işe, eşit ücret oldu.

Öğrenci gençler ise AKP’nin YÖK ve cemaatler eliyle üniversiteyi kuşatmasına tepkilerini döviz ve sloganlarına yansıttı. Parasız, bilimsel, demokratik ve ana dilinde eğitim isteyen gençler, barış ve kardeşlik için mücadele edeceklerini de haykırdı.

‘NATO KALKANI OLMAYACAĞIZ’

AKP’nin savaş politikalarına tepkinin yoğun olduğu mitingde, Kürecik’te kurulması planlanan NATO füze kalkanına karşı sloganlar eksik olmadı. Binler, “NATO’ya kalkan, ABD’ye uşak olmayacağız” derken, Kürecikliler de mitingde yerlerini aldılar.

Mitinge aralarında Emek Partisi (EMEP), BDP, ÖDP, TKP, SDP, EDP ve ESP’nin de bulunduğu çok sayıda siyasi parti kitlesel şekilde katıldı.

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, BDP Milletvekili Sırrı Sakık, ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Önder İşleyen, Emek Demokrasi Özgürlük Bloku İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, CHP Milletvekilleri Süleyman Çelebi ve Musa Çam, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol’un da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi de mitinge destek verdi. (Ankara/EVRENSEL)


BÜTÜN SENDİKALAR VE  EMEK ÖRGÜTLERİ ALANLARA BİRLİKTE ÇIKMALI

Mitingde görüşlerini aldığımız Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel, emek ve meslek örgütlerinin mitingde dile getirdiği taleplerin aynı zamanda Blok'un ve kongre girişiminin de talepleri olduğunu vurguladı.

Tüzel şunları söyledi: “Hazırlanacak anayasanın gerçekten yeni ve demokratik bir anayasa olması, savaşın son bulması, 2011 bütçesinin yine bir savaş bütçesi olmaması için burada olmamız gerekiyor. Ama eksik olan bir şey var. Sadece bu dört emek ve meslek örgütünün değil, geçmişte Emek Platformunu oluşturan, Kızılay Meydanı’nı dolduran bütün işçi ve kamu emekçisi örgütlerinin bir araya gelmesi ve yüzbinlerce insanla AKP hükümetine dur demesi gerekiyor. Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak, savaşı önlemek için, yeni bir zam dalgalarını önlemek için alanlara çıkmamız gerekiyor. Bu nedenle Türk-İş, Hak-İş ve diğer konfederasyonlar geçmişte olduğu gibi birlikte alanlara çıkmalı. Hükümetin arka bahçe bahçesi olmaları değil, temsil ettikleri emekçilerin talepleri için alanlara çıkmalarının tam zamanıdır”.

ÖNCEKİ HABER

‘İsveçli gazeteciler serbest bırakılsın’

SONRAKİ HABER

Cumartesi Anneleri Kırbayır'ın akıbetini sordu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa