29 Eylül 2011 11:16

Nikel madeninden pis kokular yükseliyor!

Turgutlu Çaldağı’nda işletilmek istenen nikel madeni ile ilgili son dönemde önemli gelişmeler yaşanıyor. İngiliz kraliyet ailesinin de ortaklığının bulunduğu ileri sürülen İngiliz sermayeli European Nicel şirketinin işletmedeki hisselerinin, 40 milyon ABD Doları karşılığı TURMAD Madencilik A.Ş adlı bir şirkete satıldığı açıkla

Nikel madeninden pis kokular yükseliyor!
Paylaş
Özer Akdemir

Dünyanın en verimli ve en büyük yedinci tarım havzası olarak kabul edilen Gediz Havzası’nın ortasında, Çaldağı’nda yapılmak istenen nikel madenciliği, gerek kullanılan üretim yöntemi, gerekse işletmenin diğer çevresel etkileri nedeniyle yoğun bir şekilde eleştiriliyordu. Dünyada ilk kez denenecek bir teknoloji ile, sülfirik asit liçi yöntemiyle yapılmak istenen işletmeciliğe bilim insanları “tarım havzasını asitle yıkamak istiyorlar” diyerek karşı çıkıyorlardı. Bilim insanları bu işletmenin faaliyete geçmesi durumunda, yaratacağı etkinin sadece Gediz Ovası ile sınırlı kalmayacağını, İzmir kentinin bile boşaltılmak durumunda kalacağı uyarısında bulunuyorlardı.

İNGİLİZ ŞİRKETİNE YOLSUZLUK SUÇLAMASI

Böylesine tehlikeli bir girişime karşı aylardır önemli bir direniş gösteren Turgutlulular hukuki olarak da mücadelelerine devam ediyorlar. Manisa İdare Mahkemesi’nin işletmeye verilen orman tahsis izinlerini iptalinin ardından, bölgede gelişen ve ülke genelinde ses getiren direniş karşısında Çevre Bakanlığının yeni bir izin verememesi İngiliz Şirketi’nin Çaldağı projesinden vazgeçmesinin en önemli gerekçeleri arasında sayılıyor. En azından şirket açıklamasında kendilerine bakanlık tarafından izin konusunda verilen şifai sözlerin yerine getirilmemesinden yakınarak, “artık tahammüllerinin kalmadığını ve projeyi askıya aldıklarını” belirtiyordu.

İngiliz şirket izinleri gerekçe göstererek Turgutlu’daki işletmeden vazgeçtiğini açıklarken, Ağustos 2011 tarihinde Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderilen bir ihbar dilekçesi bu şirketle ilgili önemli iddiaları gündeme getiriyor. Sardes Nikel Şirketi’nin önemli ölçüde vergi ve döviz kaçırdığının ileri sürüldüğü ihbar mektubunda yüzde 97’si halka arz edilmiş olan şirketin CEO’su Rob Gregory’nin Londra Borsası’ndan elde ettiği parayı yine Londra’da bankada tuttuğunu, ”back to back” yaparak Türkiye’deki bankalardan 60 milyon USD kredi kullandığı iddia ediliyor. İhbar mektubunda şöyle deniliyor; “Türkiye’de kullandığı kredi parasını yine yurtdışına göndererek bu madene tesis yapacağım bahanesiyle yurt dışında hiçbir işe yaramaz, kullanılmayan, bedeli şişirme paralarla ödenen hurda tesis malzemelerini yıllardır depoda tutarak ülkemiz kaynaklarını yurtdışına kaçırmaktadır…. Şirket sahibi ROb Gregory son vurgunu yapıp şirketi ve madeni acele satıp ülkemizi terk etmek üzeredir. Bu yüzden defterlerine derhal el koymanızı ve inceleme yapmanızı talep etmekteyim”.

TURMAD’IN ARDINDA KİM VAR

Öte yandan, orman tahsis izni iptal edilen, birçok izni konusunda yargı süreci devam eden madeni 40 milyon dolara aldığı açıklanan TURMAD adlı şirketle ilgili soru işaretleri de hâlâ giderilmiş değil. TURMAD’ın, yargı kararlarına ve yoğun toplumsal tepkiye rağmen bu şirketi neye güvenerek aldığını sorgulayan çevreciler, “TURMAD şirketi temsilcilerine bu konuda nasıl bir garanti verilmiş olabilir? Yoksa TURMAD şirketi bir paravan, naylon şirket midir? İngiliz European Nickel şirketi tarafından “dünyada ilk kez” uygulanmak istenen proje dolayısıyla “amiral gemisi” olarak adlandırılan ve bu kadar önem verilen bir tesis neden bu kadar ucuza ve böyle adı sanı duyulmayan bir şirkete satılmıştır? Yoksa bu şirket sadece Çaldağı’ndaki pilot tesisleri ve maden işletme ruhsatını devralabilmek için kurulmuş bir şirket midir?​” sorularına yanıt arıyorlar. (İzmir/EVRENSEL)


ERDOĞANLAR ORTAK

Birçok şirketin adının geçtiği bu konuyla ilgili son iddia ise Çaldağı’ndaki nikel madeni pilot tesislerinin satın alınmasının ardında Başbakan Erdoğan’ın yakın arkadaşı olarak da bilinen Cihat Kamer’in sahibi olduğu Atasay Kuyumculuk’un olduğu şeklinde. Turgutlu Havadis gazetesinin 27 Eylül 2011 tarihli nüshasındaki iddialara göre maden için Atasay Grubu, Çalık Gurubu ve Çolakoğlu Metlurji AŞ. nin talip oluyor ve en fazla teklifi Atasay Grubu veriyor.
Atasay Kuyumculuk’un şirketi Atagold’a Başbakan Erdoğan’nın oğlu Bilal Erdoğan ve gelini Sema Erdoğan’ın yüzde 50 oranında ortak olduğu basına yansımış ve uzun süre tartışılmıştı. Erdoğan’ın oğlu ve gelininin Atagold Kuyumculuk’a AKP’nin 1 Ağustos 2004’te KDV yasasında yaptığı değişikliği gündeme taşımıştı. AKP, makarna, simit, ekmek, ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerinden yüzde 18 KDV alan AKP Hükümeti bu tarihte pırlanta, elmas, inci gibi değerli taşlardan KDV’yi kaldırmıştı.

ÖNCEKİ HABER

Sağlıkçıyı hem iş yükü, hem şiddet vuruyor

SONRAKİ HABER

Genel-İş'te tartışmalar büyüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...